LotC (GxG)

2. Bölüm (I)

Yıllar önce ona gizlenme ve konfor alanı sağlamış olan evin önünde duran Umay, otomatik kapının açılmasını bekledi. Arabayı bahçedeki park alanına bırakıp garajın kapısını açtı ve anahtarların asılı olduğu duvara doğru ilerledi. Yat fotoğrafının altında asılı duran anahtarı aldı ve arabaya geri döndü. Babası, içindeki karanlığı tetiklemişti. 

        Evinin bahçesinden çıkıp şehrin kalabalık trafiğine daldı. Korna seslerini duymuyor, aralık camdan içeri girip yüzünün sol kısmına çarpan yağmur damlalarını hissetmiyordu. Marinaya doğru ilerlerken, önündeki yola bakan gözlerinde sinir ve kin vardı. 

♣8 ♠A ♣A ♠8 

Boğazın açıklarına demirlemiş Red Queen'in bass destekli hoparlörlerinden yüksek sesle The Weeknd & Future - Low Life yayılmaktaydı. Yatın alt ve orta katındaki kalabalık, Umay'ın eski tanıdıklarından ve tanıdıklarının tanıdıklarından oluşuyordu. Umay ve özel misafirlerse yatın en üst katında, orta kattaki jakuziye nazaran daha küçük olan jakuzinin etrafını U şeklinde çevirmiş koltuklardaydılar. 

        "Bu kadar kısa sürede böylesi bir kalabalık," diye konuşmaya başladı, Umay'ın liseden arkadaşı olan ama ismini hatırlamadığı adam. Gözlerini önündeki jakuzide bikinileriyle poker oynayan kadınlardan alamıyordu. "Büyük başarı."

           Umay iç geçirdi ve elindeki yarısına kadar viski dolu bardağı dudaklarına götürüp bir yudum aldı. Onun dışında herkes eğleniyor gibiydi. Derken, özel misafirlerden biri alkolün etkisiyle ayağa kalktı ve yüz üstü jakuziye düştü. Umay sadece gözleriyle adamı takip etmiş, pantolon paçalarına ve ayakkabılarına sıçrayan suya memnuniyetsiz bir bakış atmıştı. İki kişi sağ tarafındaki koltuktan fırlayıp sudan çıkmaya çalışan adama yardım ederken, viskisinden bir yudum daha aldı. 

       "Ben biraz alt kata bakacağım," dedi kim olduğu bilinmeyen eski arkadaş. Umay'ın normalde de sessiz bir tip olduğunu biliyordu. Yıllar geçtikçe daha da sessizleşmesi hakkında pek düşünmüyor, ona ihtiyacı olan özel alanı farkında olmadan sağlıyordu. O da diğerleri gibi parti ve kendi amaçlarıyla ilgiliydi. Tekin ailesinin tuhaflığı zaten bütün camiaca bilinirdi.

       Etrafı ne kadar kalabalık olursa olsun, onun buradaki en yalnız kişi olduğunun kimse farkında değildi.

         Umay, derin bir nefes aldı. Kalabalığın en göz önünde olanı bugün oydu fakat aynı zamanda en bilinmeyeni de oydu. Sessizliğini sürdürdüğü bir süre daha geçti. Limandan yata konuk taşımakla görevli olan Red Queen'e göre daha küçük olan J.R. Red Queen -yatın yanak ve arka kısımlarında böyle yazıyordu-, birkaç seferin ardından tekrar Red Queen'e yanaşmaktaydı. Gece boyunca bunu birçok kez yapacaktı.

♣8 ♠A ♣A ♠8 

Bacaklarını genişçe açmış, alkolün üzerinde bıraktığı ağırlıkla dirseklerini bacaklarına yaslamıştı. Kaç saat geçtiği umurunda değildi. Tazelenen kaçıncı bardağı olduğunu bilmediği bardaktaki son yudumu içip, üzerinde ünlü markanın üçgen logosunu taşıyan parlak rugan ayakkabılarının arasına bıraktı. Hizmet etmekle görevli olan genç kadın eline yeni bir bardak tutuşturup bacakları arasında duran bardağı aldı ve hızla diğer konuklarla ilgilenmeye geri döndü. 

         Koltuktan kalkıp dengesini sağlayana kadar kısa bir an sallanır gibi oldu. Yat ters dönmüş, denizin altında gök yüzüne basarak yürüyormuş gibi hissettiren adımlarla kat korkuluklarına doğru ilerledi. Konuklar arasında dolaşan hap hafifti fakat şu anlık dünyasını ters düz etmiş gibiydi. Birden vurup birden geçen türdendi.