LotC (GxG)

(II)

Ertesi gün Umay'ın Red Queen'de verdiği parti, gazetelerin ve TV kanallarının magazin haberlerinde büyük bir skandal olarak sunuldu. Konukların popüler bir sosyal medya uygulamasındaki hesaplarında paylaştıkları gönderi ve uygulamanın yeni özelliği olan on beş saniyelik storyler, partinin müstehcen içerikli bir yanı olduğunu da gözler önüne seriyordu. Magazin basınının partiyle bu kadar çok ilgilenmesinin nedeniyse, konuklar arasında bolca ünlü yüz bulunmasıydı. Parti sadece magazinin değil, güvenlik kuvvetlerinin de ilgisini çekmişti. Birkaç savcı harekete geçip soruşturma başlatmış fakat dosyalar jet hızıyla kapatılıp kimi emekli edilmiş kimine de sürgün niteliğinde tayinler çıkmıştı.

       Atilla elindeki gazeteyi sinirle sıkıp parçaladı ve masasına fırlattı. Deri döşeme ofis sandalyesinden fırlayıp odasının kapısını hızla açtı ve dışarı çıktı. Gökdelenin otuzuncu katında bulunan babasının odasına hızlı ve sinirli adımlarla yürürken, etrafta koşuşturan çalışanlara öfkeli bakışlar attı. Tabii ki herkes ailenin çürüğünün sebep olduğu skandaldan haberdardı. Babasının odasına gelince kapıyı tıklatıp beklemeden içeri girdi ve kapıyı ardından kapattı. 

       Babasının ofisinin görünen kısmı boştu. Karşılama ofisinin gerisinde tasarlanmış ve özel konukların ağırlandığı, duvarları ses geçirmez yalıtımla kaplı, ulaşımı yalnızca birkaç kişinin bildiği gizli bir kapıyla sağlanan odanın bulunduğu kısma doğru ilerledi. Ofis masasının arkasında kalan duvara ilerledi ve koyu krem rengi duvara çekilmiş siyah şeritler halindeki duvar süslerinden ortada olanına gizlenmiş parmak izi okuyucuya dokunduğu an duvarla bir bütün gibi duran kapı aralandı. 

        Siyah deriden oturma grubunda bacaklarını birbiri üstüne atmış oturan Timur, sakin bir ifadeyle oğluna baktı. Karşındaki duvarda duran TV'de, kızının sebep olduğu skandalı yayınlayan bir kanal açıktı. Kapatma düğmesine bastığı kumandayı orta sehpaya bıraktı ve yanı başında duran iki yakın korumasından birine eliyle bir işaret verdi. 

        Korumalardan sağda duranı cebindeki telefonu çıkartıp hala Umay'ın partisini haber olarak yayınlayan kanalın sahibini rehberde buldu ve arama tuşuna bastı.

       "Onu çağırma konusunda seni uyarmıştım." 

      Timur'un boşta olan diğer yakın koruması iki geniş adımla Atilla'ya doğru yaklaştı ve olası bir saldırı girişimini engellemeye hazır halde bekledi. Çünkü Atilla'nın yüz ifadesi, saldırmak için diş bileyen bir köpeği andırıyordu. 

       Atilla korumaya ters bir bakış atıp tekrar babasına döndü. "Buna neden izin verdin?" 

        Timur, sakin ifadesini koruyarak konuşmaya başladı. "Son gösterisini yapmasına engel olacak değildim. Bu benim işime geldi." Oğlu yüzüne anlam arar gibi baktı. Sinirli ifadesi değişmişti. "Babaannenin vasiyeti birazdan kamuoyuna sızacak ve çürüğü mirastan men ederek ne kadar doğru bir karar verdiğini herkes görecek. Ayrıca işin bir de Akari kısmı var." 

       Atilla'nın aklına gelen ihtimalle gözleri kısıldı. "Medya üzerinden ona saldıracaksın." 

      "Saldırmak benim tarzım değil." Dedi Timur, keskin bir ses tonuyla. Oğluna aynı şeyi sürekli tekrarlamaktan bıkmış bir baba gibiydi tavrı. 

       Atilla babasının tepkisiyle birkaç saniye sessiz kaldı. Hemen ardından merakını dile getirdi: "Akari'nin yayınlama onayı kararını nasıl ayarladın?" 

      "Küçük bir köstebek," diye yanıtladı Timur. Kaşları bitişti ve sağ kolunu kaldırıp kara para aklama da çokça tercih edilen markaya ait saatine baktı. Umay'ın uçağı, beş dakika önce kalkmış olmalıydı. "Diğerinden zaten kurtulduk."