4. Bölüm-1. Kısım - Tanışma

19 2 0
                                    

🏳️‍🌈 DÖRDÜNCÜ BÖLÜMLE DEVAM EDİYORUZ. YORUM VE OYLAMALARINIZI EKSİK ETMEYİN CANLARIM. ❤️‍🔥
❤️‍🔥BU ROMAN +18 TASVİRLER İÇERMEKTEDİR. LÜTFEN SADECE EROTİK KURGU SEVENLER OKUSUN 🏳️‍🌈

Lex, Darius'un zayıf düşmüş bedenine bakarken karmaşık duygulara kapıldı. Onu görmek bile midesini bulandırıyorken böyle uzun uzun incelemek... ona şimdi olan şeyi yapıyordu kendisine. Şehvet gücünü söküp alıyor, herhangi bir aseksüelden farkı kalmıyordu. Kendi topluluğundan birisi bunların eline düşmüş olsa başlarına ne geleceğini az çok tahmin edebiliyordu ama neftaristler söz konusu olunca en karanlık, en iğrenç eylemler, günlük aktiviteler kadar sıradan olurdu.

"Onu burada tutarak ne elde edeceğiz ki?" dedi seksüel enerjisi neredeyse yok olmuş olan neftaristi, yüzünü buruşturmuş halde izlerken. "Daha fazlasını söyleyecek hali de kalmamış gibi."

"Bu tiplere güven olmaz Lex," diye araya giren Riley de en az diğer ikisi kadar tiksinmiş gözlerle bakıyordu başı önüne düşmüş yarı baygın halde bağlı olan Darius'a. "Şu hadım işini düşün derim. Hazır kolunu kıpırdatacak gücü kalmamışken... Geçen geceyi hatırla, Luce'a ve diğerlerine yaşattıkları, riske atılacak kadar basit değil."

Gerçekten de biraz düşününce Lex, bunun öylece serbest bırakılamayacak kadar tehlikeli ve güçlü olduğunu biliyordu. Bir süre sessiz kaldıktan sonra Demi ile bir şeyler fısıldaştı.

"Galiba doğru olan bu," diye cevapladı. "Hadım edeceğiz..."

İçinde kalan birkaç ruhsal enerji kırpıntısına azim ve umutla tutunmaya çalışan Darius, konuşulanları idrak edince ani bir korku seline kapıldı. Hiçbir neftarist ölmekten korkmazdı, bu yüzden ölüm tehditlerini ve işkenceleri gülümseyerek aşağılamıştı. Ama hadım edilmek... bu ölümden çok daha beter, çok daha iğrenç bir şeydi.

Bir an elindeki tüm bilgileri Lex'e verip vermeme konusunda tereddüt yaşadı. Belki hadım tehdidi de kendisini konuşturmak için bir kozdu, kim bilir? Ancak bu kozu görebilecek cesareti var mıydı? Hem Lex'i oyuna getirdiğini sanırken asıl tuzağa düşen kendisi olmamış mıydı?

Ağzından güç bela çıkan sözleri ilkin kendisi de tam anlamıyla idrak edemedi:

"Dur, yapma. Konuşacağım." Bu sözlerini Mordecai işitse hadım edilmenin de ötesine geçen işkenceleri ona tattırırdı. Ama şimdi geleceği değil içinde bulunduğu anı düşünmek zorundaydı. Hele de bu kadar güçsüz düşmüşken...

Lex, dışarı çıkmak üzereyken geri döndü, Darius'a yöneldi. "Yalan söylersen anında anlarım," dedi yüzünü iyice yaklaştırarak. Bu iddiası tamamen gerçekti zira neftaristin herhangi bir manipülasyona karşı gelecek gücü olmadığından Lex'in yapacağı basit bir sorgulama büyüsü, yalanını açığa çıkarabilirdi.

Lex'in gözleri tutsak ettiğininkilere odaklandı. Darius'un korku dolu gözleri, Lex'in bakışlarıyla kesiştiğinde bir an için orada umutsuzluk ve teslimiyet hissetti. Lex, içindeki öfkeyi ve tiksintiyi kontrol altında tutarak derin bir nefes aldı.

Bu odadayken duygularına ve hormonlarına, hatta kalp atışlarına bile hâkim olması gerekirdi. neftaristin kendilerinden çekeceği küçücük bir enerji, tutsağın kurtuluşuna sebep olabilecekken kendileri için de felaket anlamına gelebilirdi.

"Konuşmaya hazır mısın Darius?" Sesi buz gibi soğuk ve duygusuzdu.

Neftaristin sesindeki korku ise aksine, salgıladığı adrenalinin kokusu burnunu çatlatacak kadar yoğundu. Bu Lex'i bir an endişelendirdi ve aynı anda kendisine hakim olup kontrolü ele aldı.

LUSTCRAFT +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin