Selammm. Ben geldim. 🤗
Şuraya yaşlarınızı yazın bakalım canlar ❤️
Bölümü okumaya geçebilirsiniz 😳
Bolll yorum yapmayı unutmayın. ✨
🌼Keyifli okumalar🌼
***
İçimde yıllardır büyüttüğüm bu aşk ilk defa omuzlarıma bu kadar yük olmuş, başımı önüme eğdirmişti. Onu sevmenin kendime ihanet olduğunu kabul ettiğim zaman dilimindeyim. İşin kötüsü sadece kendime değil aileme de. İlk defa bu gece korkmuştum. Ailemin ona karşı olan hislerimi öğrenmesi zannettiğim kadar da kolay değildi.
İki parmağının arasından yere düşen o mendil ayaklarının altında ezilirken sadece mendili değil kalbimi de ezmiş gibi hissediyordum. Dudağına yerleştirdiği küstah gülüşe rağmen siyah gözlerinden çıkan öfkenin ateşi bedenimi yakıp kavurmuştu. Fakat şimdi üşüyordum. Babamın soğuk bakan bal rengi gözlerinin ağırlığı altında eziliyordum.
"Kardeşim benim be! Nasıl göt etti o Can denen şerefsizi!"
Abimin her şeyden bir haber halleri canımı sıkıyordu. Sıkmaktan da öteydi hatta. En yakın arkadaşına olan sevgimi öğrendiğinde Yusuf'u bu kadar sevmeyecekti, adım kadar emindim buna. Beni de öyle. Yusuf bana karşılık vermese dahi –ki hiçbir zaman vermeyeceğini biliyordum- ondan nefret edecekti. Duygularımı yeşerttiğini düşünecek, kendi kendine ar edinip ondan uzak duracaktı. Kayıtsız şartsız ona bu kadar güven duyması sadece basit bir mahalle arkadaşı olduğundan değil, omuz omuza durup birbirlerinin canını defalarca kurtarmalarındandı.
"Düzgün konuş, Ömer! Bir daha uyarmayacağım." Babamın sert çıkan sesiyle anneme döndüğümde abime kaş göz işareti yaptığını gördüm.
Yusuf mendili yere atar atmaz arkasını dönüp giderken abim, Can'a doğru geleceği sırada babam hepimizi apar topar toplayıp eve getirmişti. Abim öyle sinirliydi ki arabayı babam kullanmış, yol boyunca ağzını açmamıştı. Can'ın söylediğine göre bu gece bana talip olacağından babam haberdardı. Beni şaşırtan şey babamın ona karşı çıkmayıp meydan okumasıydı. Bu bir nevi Can'ın yolunu açmak gibi bir şeydi. Nasıl böyle bir şey yapmıştı, aklım almıyordu.
Annem kapıyı açar açmaz eteklerimi toplayıp hızla merdivenlere yöneldiğimde abim arkamdan seslendi. "Mercan! Gel buraya! O çocuğun neyden cesaret aldığını açıklayacaksın bana!" Adımlarım duraksamıştı ki babamın müdahalesiyle devam ettim.
"Kızı rahat bırak, Ömer. Ben varken sana düşmedi."
"Baba anlamı-"
"Anlamıyorsan anlama! Yarın konuşacağız bu mevzuyu. Git yat sen de."
Abim hala babama karşı olan direnişini sürdürürken odamın kapısını kapatmamla göz yaşlarımı artık tutamamıştım. Elbisemin iplerini çözüp bacaklarımdan aşağı inmesine izin verdiğimde perdemi bile kapatma zahmetine girmemiştim. Yusuf'un annesi Aynur teyze eminim bu geceyi bizim kadar erken bitirmeyecek, oğluna kız bakacaktı. Dolayısıyla eve gelmeleri nereden baksan kırk dakikayı bulurdu.
Krem bir şortun üstüne lacivert bir tişört giydikten sonra kendimi balkona attım. Demir trabzanların soğukluğu terlemiş ellerimin sızını biraz olsun dindirmişti. Yanıyordum. İçimde, tam göğüs kafesimin altında bir kor vardı. Ensemdeki saçların beni daha da terlettiğinin farkına vardığımda içeriden bir toka alıp saçlarımı tam tepemde topuz yaptım. Bacaklarımda derman yoktu. Kendimi sandalyeye zor attım. Gökyüzüne doğru başımı kaldırdığımda boğazıma oturan koca yumru canımı daha çok yakıyordu. Yaşlarım kulaklarıma doğru ilerliyordu. Sokaktan gelen arabanın sesiyle aşağı doğru baktım. Gelmişlerdi. Bu kadar erken gelmelerini beklemiyordum. Arabadan inen Aynur teyzenin suratı asıktı. Sol taraftan Yusuf'un inmesini bekledim ancak Hayrullah amca indi. Arka koltuktan Mehmet abiyi indirirken Aynur teyze kapıyı açmak yerine zile bastı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜLLENEN ARZU
RomansAbisinin can ve silah arkadaşına vurgun olan Mercan ve kardeşine ihanet etmeyi vatana ihanet etmek kadar ciddi gören Yusuf... Ya hayatı, ya birbirlerini... İşin sonunda ya ikisi de kazanacaktı ya da ikisi de kaybedecekti. İkisi de bu kadar kibirli...