Bölüm 1 - Karanlığa Kaçış

37 4 12
                                    

Ağır adımlarla odama çekildiğimde aklımda yalnızca kaçış vardı. Günlerdir bu anı düşünüyordum ; istemediğim bir adamla, zorla evlendirilmek isteniyordum. Babamın baskısı altında büyüdüm ; her itaatsizliğim şiddetle karşılık buldu. Gözyaşlarım, babamın sert bakışlarına çarparak geri dönerdi. Bu evde sevgi değil, korku vardı.

İkiz kardeşim Mine, babamın gözdesiydi. Hiçbir zaman benim gibi dayak yememiş, her zaman sevgi dolu bakışlara mazhar olmuştu. Küçük kardeşim Ali de aynı şekilde korunuyordu. Ama ben, babamın öfkesinin hedefindeydim. Bu evde, yalnız ve çaresizdim.

Kaçmayı defalarca planladım ama evin çevresindeki korumalar ve babamın baskısı beni hep durdurdu. Bugün, evdeki hazırlıklar içimi daha da daralttı. Elbise provasından sonra, babamın zorlayıcı bakışları altında yürüdüm, annemin sessiz itaatkarlığına şahit oldum. Herkes misafirlerin etrafında pervane olmuştu ; ben ise kaçacak bir delik arıyordum.

Kapı nazikçe tıklatıldığında, irkildim. Karşımda Mine vardı. Gözlerinde merak ve endişe vardı. "Her şey yolunda mı ?" diye sordu. İçimdeki tüm öfkeyi ve çaresizliği paylaşmak istedim, ama sadece başımı sallamakla yetindim. "Evet," dedim kısık bir sesle, "her şey yolunda."

O akşam, evdeki atmosfer gerilimliydi. Damat adayı Sedat, bana yaklaşmaya çalıştığında gözlerimde korku ve çaresizlik belirdi. Zoraki gülümsemesi, içimdeki tiksintiyi artırıyordu. Aileler, hayatımı kontrol altına almak için anlaşmalar yaparken, ben köşeye sıkışmış bir haldeydim.

Gece ilerledikçe kaçış planları zihnimde birer birer canlanıyor, ama her seferinde korumaların sert bakışları ve babamın tehditleri beni durduruyordu. Konuklar ayrıldığında, odama döndüm. Gözyaşlarım gözlerimde birikmişti. Bu gece, babamın öfkesiyle yeniden yüzleşeceğimi biliyordum. Ama bu evden çıkmak, özgürlüğüme kavuşmak hayalden öteye geçemiyordu.

Yüzüklerin takılma anı geldiğinde, gözyaşlarımı zorla tuttum. Parmağıma taktıkları yüzük, özgürlüğümün sembolik olarak elimden alındığını hissettirdi. Misafirler gittikten sonra, sessizce odama çekildim. Kapıyı kilitleyip, yorganın altına saklanarak bağırarak ağladım. İçimdeki çaresizliği, acıyı ve hayal kırıklığını bu şekilde dışa vuruyordum.

14 YIL ÖNCE

"Melek, büyüdüğümüzde benimle evlenir misin ?" dedi çocuk, gözlerinde umut dolu bir ışıltıyla.

"Tabii ki de evlenirim," diye cevapladı Melek, yüreğindeki sevgiyle gülümseyerek.

Çocuk, derin bir nefes alarak sordu: "Ya beni sevmezsen ?"

Melek, gözlerinde hiç sönmeyecek bir aşkın parıltısıyla, "Seni her zaman seveceğim," dedi kararlılıkla.

BUGÜN

Bu anılar, yıllar geçse de kalbimde aynı tazelikle yerini koruyordu. Aşık olduğum bir adamla evlenmek ve mutlu bir yuva kurmak istiyordum. Ama şimdi, bu hayalden çok uzak bir kabusun içine sürüklenmiştim.

Ertesi sabah uyandığımda, bir önceki akşam yaşananlar aklıma geldi. Rüya olmasını ne kadar isterdim. Ama elimi hareket ettirdiğimde parmağımdaki yüzük, gerçekleri bir tokat gibi yüzüme çarptı. Yeniden hayal kırıklığına uğramıştım. Kimseyi görmek istemiyordum, ama kahvaltı masasına inmezsem babamın saçımdan sürükleyerek aşağıya çekeceğini biliyordum.

Babamın bana eziyet ederken annemin sessizliği daha da can yakıcıydı. Eskiden beni korumaya çalışan annem, şimdi beni tamamen yok sayıyordu. Kahvaltı masasına indiğimde herkesin bakışları üzerimdeydi. Babamın soğuk bakışları, başımı öne eğdirtti. İçimdeki tüm acıyı bastırarak, bir an önce bu kabusun sona ermesini diledim. Ama her geçen gün, bu dileğin ne kadar imkansız olduğunu daha da iyi anlıyordum.

Mavi MelekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin