14.bölüm

988 71 41
                                    


Sigaramı bitirince, küllüğe baatırıp odaya geçtim ve odadaki raflardan elime kitap alıp yatağa geçtim ve okumaya başladım.

Bir yirmi sayfa falan okuduktan sonra, yerine bıraktım.

Bacağım ve üvey babamın yaptığı yerler ağrımaya başlamıştı.

Masanın üzerinde ki eczane poşetini alıp içindeki ağrı kesiciyi alıp komidinin üzerinde ki sürahiden su doldurup ilacı içtim.

Giyinme odasına girip salaş bir tişört altımada bol bir eşofman giyip yatağa girdim, ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

   *******
Sabah birinin kafamda "Alp, hadi annecim uyan" demesiyle hafif gözlerimi araladım ve "hığ" dedim burnundan gülüp "hadi uykucu sabah oldu" dedi

"tamam geliyorum" diyip yatakta doğruldum.
"tamam bebeğim," dedi ve yanağımı öpüp çıktı odadan

Yüzümde istemsiz bir gülümseme Oluştıu.
Bir süre gülümseyerek arkasından baktığım.
Sonra kafamı iki yana sallayıp kendime geldim.

Yaktakta ayaklarımı sarkıtıp ayağa kalktım ve sarsak adımlarla lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım.

Oradan da giyinme odasına girip beyaz tişört giydim altım durabilirdi.

Ve aşağı yemek odasına girip "günaydın" diyip Ahu'nun yanına oturdum.

Kaan bey "günaydın oğlum", Mihrimah hanım "günaydın canım", Ahu "günaydııınn" Emirde "günaydın" dedi

Barlas yoktu.

Evliydi, muhtemelen ayrı yaşıyordu.

Kaan bey "afiyet olsun" demesiyle başladık kahvaltıya, gözlerim karan'la buluşunca derince yutkundum.

Tabağıma tek tük parça alıp onları yemeye başladım.

Öyle çok yiyebilen biri değildim.

Mihrimah hanım "oğuz?" dedi
"efendim?" dedim
Kaşlarını çattıp "niye o kadar az aldın bakim sen?" dedi
"az almadım ki yiyebileceğim kadar aldım." dedim "yavrum o kadar şeyle nasıl doyacaksın Allah aşkına" dedi
"doyarım" dedim
"saçmalama" dedi ve önümden tabağı alıp doldurmaya başladı.

Ben bu kadar şeyi nasıl yiyecektim?! Yiyemedim ki.

Önüme koyunca "yiyemem ki" dedim kaan bey "oğuz o tabaktakiler bitecek" dedi sıkıntılı bir nefes verdim ve kafa salladım.

Yiyemeyeceğimi bile, bile.

Biraz yedikten sonra daha yiyemedim.

Mihrimah hanım "oğuz o tabaktakiler bitecek" dedi

Yutkundum, yemesem ya kızarlarsa?

Ellerim istemsizce titremeye başladı.

"i-izninizle" dedim ayağa kalkıp merdivenlerden çıkmaya başladım koşarak.

Bana verilen odanın yanına gelince, beklemeden girip Titreyen ellerimle kapıyı kilitledim.

" Noldu oğuz? Kızıcaktı sana az kala, ne kadar da safsın sen. Gerçekten sana öfekenmeyectl veya seveceğini mi sandın? Tam bir gerizekalısın."

Ve musluğu açıp ellerimi yıkayıp duvara çöktüm ve kafamı duvara yasladım.

"Ağlanacak bir şey gerçekler Alp gerçekler."

"SUS ARTIK, NOLUR SUS" diyip hıçkırarak ağlamaya başladım bir yandan da kafamı duvara vuruyordum.

Dışarıdan kütürtüler geliyordu ama net duyamıyorum.
Umurumda da değildi.

"sumayacağım, üzgünüm, şuan tam zamanı biliyor musun? Öldür kendini"

Başımı ellerimin arasına aldım.
Kafamı iki yana salladım "hayır, hayır, hayır." dedim

Büyük bir kütürtü koptu.

Göz hizama onlar girdi.

Bulanık görüyordum.

"oğlum" dedi kaan bey ama sesi uğultu gibi gelmişti bana

Ve adım attı

"YAKLAŞMA, NOLUR, YAKLAŞMA!" dedim

Ve kafamı vurmaya başladım.

Birisi hızla gelip ellerimi tutup göğüsüne çekti ve

"ştt, tamam paşam, tamam geçti güzel gözlüm tamam."dedi

" BIRAK! "dedim ağlayarak

" tamam sakin ol kendine gel! "dedi ve ayağa kaldırdını hissettim beni

Sonra yüzüme birinin su çarptığını

Gözlerim kararıyordu.

Sonunda dayanamadım ve kendimi bıraktım.

Bilincim tamamen kapandı.

Selammmm canlarımmm benimmm

Oy ve yorum yapar mısınız?

Nasılsınız?

Alp hakkında ki düşünceleriniz?

Sizce Niye kriz geçirdi?

Alp?

Kaan bey?

Mihrimah hanım?

Diğerleri

Eklememi istediğiniz bir sahne var mı?

Aşklarım yeni hikaye yazmaya başladım bir göz atar mısınızz?

Seviliyorsunız Kuzularım benim 💗💗




Oğuzalp (gerçek Ailem Erkek Versiyon) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin