Oğuzalp 17 yıl boyunca acılı bir hayat yaşamıştır. peki 17 yıl sonra karıştırıldığını öğrenirse? Artık mutlu olabilecek miydi? Hadi beraber okuyup öğrenelim.
Erkek Versiyon
(İçinde küfür piskolojik sorunlar şiddet barındırır)
Kafasını kaldırıp bana baktı ve "önüne baksana!" dedi "yanlız sen çarptın bana" dedim "yoo sen çarptın yalan söyleme keserim dilini" dedi.
Bıkkın bir nefes verip "tamam Rüya, özür dilerim, haklısın." dedim "tabi haklıyım" dedi sonra mutfağa girdim.
Tülay abla vardı mutfakta.
Beni görünce "oğuz? Noldu oğlum? Ne istemiştin?" diye sordu "ımm su istemiştim" dedim gülümaeyip "veriyim ben sana" dedi "hayır, hayır gerek yok söyleyin yerini ben alırım."
"olur mu öyle şey?" dedi ve dolaptan bardak alıp su doldurup elime verdi.
Tebessüm edip "teşekkür ederim" dedim "rica ederim, görevim" dedi.
Suyu dikleyip tezgaha bıraktım.
O sırada içeri Rüya girdi.
"ooo bebemiz de buradaymış." dedi gülerek. "Rüya, kızım" dedi Tülay abla uyarıcı bir sesle
Sonra bana mahcup bir şekilde bakıp "kusura bakma oğlum" dedi "sorun yok" dedim.
"ayy çok mütevazisin, aşık oldum resmen" dedi alayla.
Göz devirdim.
Tülay abla "Rüya dedim!" dedi "neyse teşekkür ederim" dedim "ne demek tatlım, tekrar kızım adına kusura bakma" dedi.
Tam rüya bir şey diyeceken, Tülay hanımın ters bakışıyla sustu.
Sorun yok dercesine, kafamı salladım ve mutfaktan çıkıp bana verilen odaya gittim.
Fizik kitabımı alıp, masaya oturdum ve çözmeye başladım.
Açıkçası en zorlandığım dersti fizik.
Bir saat içinde 100 soru çözmüştüm. Sonrasında bir 50 sayfa da paragraf çözmüştüm.
Dersleri fazlası ile boşsmıştım, yarından itibaren sıkı bi tempoya girmem lazımdı.
Testlerim bitince masadan kalktım ve yatağa uzanıp instagram'da video kaydırmaya başladım. Biraz ksydırdıktsn sonra telefonu komidinin üzerine bırakıp kitap alıp bi 40 sayfa okudum yatakta.
Sonra da kısa bir duş alıp, üstümü değiştirdim, saçlarımı nemli bırakmıştım.
Kapı tık tıklanıp, içeriye Güneş girip, yanıma adımlayıp, yanağımı öpüp "naber" diyip yanağımı öptü.
"iyiyim, sen?" dedim "iyiyim bende, hadi hazırlan yemeği dışarıda yiyecrlmişiz" dedi kafa salladım.
Sonra oda çıktı odadan.
Giyinme odasına girip beyaz tişört onun üstüne kısa kollu gömlek ve siyah bir pantolon giyinip aşağı indim.
Benim çıkmamla, yan odadan da Karan çıkmıştı.
Siyah bir takım giyinmişti.
Bana yandan bir bakış atıp, aşağı indi bende arkasından indim.
Beni görünce Ahu yanıma gelip, "yakışmış üçüzüme" dedi gülümsedim.
Kaan bey "hadi çıkalım artık"dedi öyle çıktık iki araba gidecektik.
Kaan bey, Mihrimah hanım, ikizler Karan
Geri kalanımızı da, şöför götürecekti.
Arabalara binince şöför sürmeye başladı.
Bir yarım saat sonra araba restaurantın önünde, durunca indik.
Ve restaurantta girdik Deniz kenarında manzaralı bir restauranttı.
Bir masaya gelince orada Barlas, sena abla ve Elizi'de gördüm.
Onlarla selamlaşıp Oturduk.
Garson menüleri verip gitti.
Kaan bey "kelle paça çorbası ve adana kebap alayım bide şalgam" dedi Mihrimah hanım "ezogelin çorbası tavuk şiş kola alayım bidee ortaya iki tane çoban salatası ile patates alalım "dedi Barlas "kelle paça çorbası,kuzu pirzola ve soda" dedi sena "iki çorba ve karlık köfte" dedi karan "mercimek çorbası, karışık ızgara ve ayran." dedi.
Poyraz "kelle paça çorbası ve Urfa kebap ve ayran" dedi Emir "ezogelin tavuk kanant ve kola" dedi
Güneş "mercimek çorbası ve karışık pide içecek olsrskta ayran" dedi, Ahu "ezo, lahmacun ayran" dedi Ahraz "kelle paça , Urfa kebap şalgam", dedi
Mihrimah hanım "şalgam değil de soda getirin ons" dedi kaşlarını çatarak "anne" dedi cevap vermedi Mihrimah hanım ons.
Kaan bey "benim bardağımdan içersin biraz" dedi son olarak bende çekingen bir şekilde ızgara köfte ayran mercimek çorbası istedim sonra garson gitti.
Selammmm canlarımmm benimmm
Nasılsınız?,
Eklememi istediğiniz bir sahne var mı?
Oğuz?,
Rüya?
Tülay hanım?
Alp'in çalışkanlığı?
Mihrimah hanım?,
Kaan bey?,
İkizler?
Barlas?,
Ahu ve ahraz?
Güneş?
Oy ve yorum yapar mısınız?
Seviliyorsunız 💕💕
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
