🪼

746 58 18
                                    

Yazardan.

Ladin o kadar transa girmişti ki, kardeşinin kendisini yırtmasını bile duymadı. Araf ise gerginlikten karnına sancılar giriyordu. İlkini sevdiğine verdiğinden gram pişman değildi. Zaten Vedat en kısa zamanda ona aşık olduğunu hiss ettirmişti. O yüzden rahattı.

Ladin yavaş yavaş kendine gelmeye başladı. Hemen kalkıp komodinden kendine şu doldurup içti. Sonra tekrardan yerine geçti. Şimdi aklına korkunç bir şey gelmişti. Ya... Ya kuzeni hamileyse?

Araf yine elini salladı önünde.

Kuzen? İyi misin? Bak korkutuyorsun beni.

Araf...

He? Efendim canımın içi? Noldu?

Araf siz.. Korundunuz mu?

Diye sordu sarışın oğlana. Arafın birden gözü açıldı. Daha şimdi aklına geldi bu.

Hassiktir..! Hayır alkol yüzünden hiç aklımıza gelmedi.

Dedi altın sarışı saçlarını yolarak. Nasıl bu kadar aptal ola bilirdiler. Ya hamile kalmışsa? Hemen Ladine döndü.

Ya hamile kaldıysam? Ladin ben naparım o zaman?

Ladin hemen kuzenini sakinleştirmeye başladı. Kalkıp surahiden bir bardak daha aldı. Arada uzatıp içmesine yardım etti.

Yok olmaz o kadar kısa bir süre. Hem ilk defa yaptınız ilkinde hamile kalmanız imkansız. Ama emin olmak için yarın gidip bir doktora görünmekte fayda var.

Arafın rengi solmuştu. Az önceki Araftan hiç bir şey kalmamıştı. Araf dolu gözlerle Ladine döndü tekrardan.  Kuzeni haklıydı. İmkansızdı birinci defadan hamile kalması.

Zil çaldı, annesi ile babası gelmiş olmalıydı.

Hadi Arafım, git banyoya elini yüzünü yıka kötüyü düşünme bende kapıyı açayım birazdan da yengem gelir.

Araf annesinin adını duyduğunda gözleri tekrar doldu. Banyoya girdi hemen. Ladin de kapıyı çok bekletmeden açtı. Annesi gülerek oğluna sarıldı. Babası ise aynı duygusuzlukla ona bakıyordu. Ama bu defa adam elini uzatıp oğlunun saçını okşadı. Ladin şaşkınca babasına baktı. Sonra hoş geldiniz deyip eve davet etti. Salona girdiklerinde odadan güzel yemeklerin kokusu geliyordu. Oğulları yine döktürmüştü.

Annesi ile babası odaya girinceye kadar kapı tekrardan çaldı. Yengesi geldiğini anlayan oğlan kapıyı açtı. Hem yengesini hemde sevinçden yerinde duramayan halasını gören Ladin onlarıda eve davet etti...

************

Beraber yemeklerini yeyip, masayı topladıktan sonra, Araf hepsine tavşan kanı çay demledi. Şimdide ailecek oturup çaylarını içiyordular.
Fitnat yenge görümcesinin neden bu kadar sevinçli olduğunu sormak kararı aldı artık.

"Vildan? Bu gün bir epeyce mutlusun? Allah mutluluğunu daim etsin inşallah da bizimle de paylaşsan artık diyorum. Hayırdır inşallah?"

Sonunda istediği sorunun geldiğini duyan Vildan çayından büyük bir yudum aldı. Sonrada rahatça arkasına yaslandı.

"Hayırdır gelin başımıza talih kuşu kondu."

"Talih kuşumu? Kime kondu de hele bakim sen."

Diye merakla sordu Berna hanım. Orhan istemesede kulak misafiri oluyordu olaya. Vildan hala Ladine bakarak kıkırdamaya başladı.

"Ladinimin tabiki kimin olucak?"

Dediğinde herkes donup kaldı. Ladin bile durmuştu. Orhan yerinde diklenip

"Oğlum mu?"

Diye sordu ciddiyetle. Vildan hızlı hızlı kafasını salladı.

"Hee abi hemde ne talih. Şahin konağının ağasına, yani Baran ağaya kuma olarak almak ister onu Ahu hanımağam. Oğlumuzu pek beğenmiş, altın gibi çocuk demiş. Arafıda beğenmiş, benden duymuş olma Fitnat ama Arafıda ablasının ortanca oğluna beğenmiş."

Dediğinde hepsinin ağzından NE?! nidası dökülmüştü. Orhan bey hemen atılarak

"Asla! Ben oğlumu yoldan mı buldum da kuma olarak gidicekmiş?"

Diye bağırdı evde. Ladin korksada içinde sevinç hiss etmişti biraz. Babası onu düşünüyordu. Berna hanım kocasını sakinleştirmek için kolundan tutup tekrara yerine oturttu.

"Orhan karışma sen, Ladine sordum mu hiç isteyip istemediğini? Belki çocuğun gönlü hala var onda?"
Annesi ile babası biliyordu oğullarının Baran ağayı sevdiğini. Evet Ladin tam 7 yıldır Baran ağa'ya aşık. Hemde ilk gördüğünden beri hemde.

Orhan bey karısını haklı bulduktan sonra oğluna bakarak

"Sen istermisin oğlum, bak doğruyu söyle eğer gönlün yoksa gelmesinler."

Diye sordu Orhan Bey aslında ondan olsa asla vermezdi oğlunu ama Şahin aşireti çok büyük bir aşiret. Oğlunun yediği önünde yemediği arkasında olur diye de bir şey demiyor.

Ladin ise kızararak

İsterim baba, eğer sende izin verirsen?

Orhan bey oğlunun da gönlü olduğunu bildikten sonra kardeşine dönerek konuşmaya başladı.

"Tamam Vildan söyle ağalara, bizler razıyız gelip istesinler. Kuma olarak gitsede düğünü olmayacak ama oğlum istiyorsa her şey kabulumdür."

Dedi oğluna bakarak. Ladin'in gözleri dolu dolu gülümsedi babasına, yanına gidip sarıldı boynuna babasının. Artık anlıyprdu. Babası onu seviyordu...

AĞA'NIN KUMASI [BXİNTERSEX]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin