İyi okumalar 👐🏻
Yorum sınırı: 40...
Jimin
Karşımdaki aynaya bakmayı kesip şapkamı aldım elime, sağ gözümü gizleyecek şekilde şapkayı taktım kafama. Aklım bulanık ve kafamda bir sürü soru işareti varken tek başıma depresyona bile giremez olmuştum. Momo sağ olsun..."Kuzen nasıl olmuşum?" topuklu ayakkabılarıyla koştur koştur geldi, ilk gözüme çarpan şey saçları oldu, her zamankinden daha kısaydı, saçlarını biraz kısalttığını anlamış işaret parmağımı kaldırıp saçlarını gösterirken gülümsemiştim "Bu saç kesiminden vazgeçmeyeceksin değil mi?"
Kıpkırmızı rujla parlayan dudaklarını büzerek eliyle savurdu siyah saçını "Ölsem vazgeçmem"
Yine vazgeçemediği siyah elbiselerinden birisini giymişti ama bu kez yırtmaçı abartılı derecede açıktı "Şort giyseydin" dedim alay eder gibi "Elbiseye ne gerek vardı?"
"Yaa ne varmış?" dedi açık kalan bacağını uzatırken "Önceden beğenirdin şimdi abilik yapasın mı tuttu? Öküz olma Jimin"
"Namjoonla aranızda ne var?" genelde onun ilişki hayatına karışmazdım ama benden bir şeyler sakladığında sinir oluyordum, bana anlatması gerekirdi.
"Ne olacak canım, hiçbir şey yok" derken ağzının köşesi kıvrılmıştı yukarı. Bunu fark edince gözümü kısarak baktım yüzüne "Bana hiç öyle gelmiyor ama"
"Asıl sana noldu onu söyle bana, son zamanlarda bi garipsin?" ah tabii ya, konuyu ışık hızıyla bana getirip zeytinyağı gibi üste çıkmakta bir numaraydı canım kuzenim.
"Bir şey olduğu yok" der demez masadaki telefonum çalmaya başladı, Jungkook'un aradığını görünce heyecanlansam da çaktırmadan aldım elime telefonu, telefonu açacakken Momo'nun sinsice yüzüme doğru yaklaştığını fark ederek başımı geriye attım "Nee?" dedim.
"Onu sana sormalı" laf vurur gibi sinsi bi bakış attıktan sonra uzaklaştı. Onu umursamayıp hemen telefonu açtım "Jungkook?"
"Jimin n-neredesin, ben Jin hyunga dünden beri ulaşamıyorum, korkmaya başladım, sen biliyor musun, iyi mi-"
Bir anda art arda konuşması şaşırttı beni, bu yüzden o an hyung demeden direkt Jimin demesi gözümden kaçmıştı "Jungkook sakin ol önce, merak etme, ben hemen Taehyung'u arayıp öğreneceğim"
"Noldu?" sesleri duyan Momo merakla geldi. Ona cevap vermeyip Jungkook'u sakinleştirmeye çalıştım "Ben sana dönerim bekle tamam mı?"
"Tamam, bekliyorum" dedi ağlamaklı çıkan ses tonuyla. Telefonu hemen kapattıktan sonra Momo'ya bahsettim hızlıca "Jin'e ulaşamıyormuş" sonra vakit kaybetmeden Taehyung'u aradım. Biraz geç açtı "Söyle Jimin" sesinden anladığım kadarıyla biraz sarhoştu, sabah sabah ne içmişti bu adam?
"Jin yanında mı?"
Sustu, ses gelmeyince yineledim söylediğim şeyi "Yanında mı değil mi?"
"Değil, gitti"
"Nasıl gitti?" dedim kızar gibi, bi adama sahip çıkamamış mıydı?
"Bana sinirlenip gitti"
"Bravo Panter, ne yapacağız şimdi?" yalan söylemeyeceğim en çok Jungkook için endişlenmiştim, şimdi ona ne diyecektim?
"Bir şey mi oldu?" dedi bir de alay ediyor gibi, sinirle kafamdaki şapkayı çıkarıp salona doğru ilerledim "Hiç merak edip aramadın mı? Jungkook dünden beri ulaşamıyormuş"