Öncelikle merhaba . 2. Kitabımla karşınızdayım . Umarım beğenirsiniz . Çok büyük emeklerle yazdım . Bu kitapta çok büyük emeği geçen her zaman destekçim ve yazdıklarımı ilk okuttuğum Canım Ablama çok teşekkür ederim . O olmasaydı cesaret edip yazamazdım . Bu bölümü Canım Ablama itafen yazıyorum .
Acı ; tek kelimeyle bir insanın hayatını tanımlayabilir mi ? Evet . Söz konusu benim hayatımsa tanımlayabilir . Acı her insanda bir nebze olsun vardır . Kimisinde fazla kimisinde az ama mutlaka vardır . Ben hayatımın her evresinde acıyla kavrulmuş bir kızdım . Benim hayatımda saf acı vardı . Sadece saf acı . Ben hayatın toz pembe yerlerini görmedim . Süslü hayallerde kurmadım . Ben hayatın yalnızca saf acı , saf karanlık , saf yalnızlık , saf sessizlik kısmını gördüm . Hayat bana güzel düşlerde sunmadı . Hep kabus verdi bana . Kötü . Çok kötü kabuslar. Hayat bana doğduğumda kazığı atmıştı . Anne sevgisini sadece 7 yıl alabilmiş . Babası tarafından terk edilmiş . Annesi kardeşi doğduktan sonra ölmüş. Elinde bir bebekle kalakalmış bir kızdım . 7 yaşımdaydım . Bir hastanedeydik dedemle . Dedem hastane odalarından birinde doktorla konuşuyordu . Hastane koridorunda bir sandalyeye oturmuş kucağımda bir bebekle bekliyordum . İçimde kötü bir his vardı . Annem neredeydi ? . Neden buraya gelmiştik ? . Dedem niye bir şey söylemiyordu ? . Odadın kapısı açıldı ve dedem gözü yaşlı bir şekilde yanıma doğru geldi . Oturduğum sandalye ' nin önüne diz çöktü . Yüzümü avuçlarının içine aldı . Gözlerimin içine özür dilermiş gibi bakıyordu . Sonra ağzından dökülen o cümle en acı şekilde yüzüme tokat gibi çarptı . " Annen öldü yavrum " dedi . Ben daha anne sevgisine doyamadan annem bizi yalnız bırakıp gitmişti . Gözümden yaşlar süzülürken kucağımdaki bebeğe baktım . Onun hiçbir şeyden haberi olmayışına ağladım . Dedem bana dönüp " Üzülme kızım , üzülmeki annende üzülmesin " dedi . Nasıl üzülmeyeydim ki ? Minicik kalbim bu kimsesizliği kaldırabilirmiydi ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK RUHLARIN KURTULUŞU
ChickLitRuhunun puslu karanlık odalarında dolanan katil hergün içindeki bir ben'i öldürüyordu . Katilin ruhunu kestiği bıçağın kanları karanlık odalarda sıkışıp kalmış daha ölmemiş olan ben' lere damlıyor acıyı üstlerine salıyordu . Ve gümüş bıçağın kestiği...