Eve girdiğimizde dışarısının soğuk olduğunu fark etmiştim. Malum artık Eylül ayına girdiğimiz için havalarda soğuma oluyordu. Eve genel bir göz attığım da değişen bir şey yoktu, hala sade ve şıktı.Önden salona ilerlemeye başladığında bende takip ediyordum arkasından.
" Ne içersin?" Dedikten sonra bana dönmüştü, dudaklarım büzülürken kafamı bilmiyorum anlamında sallamıştım.
" Ben üstümü değiştireyim, sende ben gelene kadar karar ver." Kafamı tekrardan sallarken yanımdan gitmiş üst kata doğru çıkıyordu.
Salonda ki koltuğa otururken çantamı da yanıma bırakmıştım. Misafirliğe annesinin yanında gelmiş çocuk gibi hissediyordum. Çok gergindim. Keşke gelmeseydim diye geçiriyordum içimden.
Bir kaç dakika sonra Nefes Hanım ev haliye gelmişti. Altında siyah bir eşofman, üzerinde de beyaz askılı yapışık bir atlet vardı. Kadını sabahtan beri lüks kıyafetler içinde gördükten sonra bu görüntüsü şaka gibi gelmişti.
Saçını kıskaçlı bir tokayla toplamış hafif dağınık duruyordu kumral saçları. Ev hali bile güzel duruyordu. Süzmeyi bıraktığımda o da bana dönmüştü.
" Rahat bir şeyler giy. Giyinme odası yukarıda." Parmağıyla yukarıyı gösterdiğinde gözlerim kısılmıştı. Fikrimi sormaması garip gelmişti.
" Ben böyle iyiyim efendim. Teşekkür ederim." Kafasını bana döndürürken yavaşça yanıma yaklaşıyordu.
Ben koltukta otururken o da ayakta dikilmiş tepeden bana bakıyordu. Kafamı istemsiz kaldırırken tek eliyle çenemi kavramıştı. Nefesimi tutarken yutkunmuştum.
" Tanem hadi." Kafamı onayla sallarken ayaklanmıştım. Yüzüne kondurduğu sırıtması ile bana bakmaya başlamıştı.
" Çekinme istediğini al." Konuşmadan sadece kafamla onaylayarak gerginlikle merdivenleri çıkıyordum.
Ben bu kadının dediği her şeyi neden yapıyordum ki? Bu iki günde kendi karakterimi kaybetmiştim resmen. Normal de nefret ettiğimi iddia ederken şimdi ise sorgusuz kalkıp odasına gelmiştim.
Üst katta iki tane oda vardı. Epey büyük duruyordu ikiside dışarıdan, kapısı açık olandan baktığımda giyinme odası olduğunu anlayıp odaya girmiştim.
Büyük odaya göz gezdirdiğimde bütün markalı kıyafetler cam dolapların içinden gözüküyordu. Ayakkabılardan tut elbiselere kadar hepsi gerçekten olağanüstü duruyordu.
Dudaklarım istemsiz büzülürken bu oda için kaç yıl çalışacağımı sorgulamıştım.
Kıyafet dolabından nereye bakacağımı bilemediğim için çekmeceyi açmıştım. Gözlerim gördüğüm görüntü sayesinde şok ile açılırken kalakalmıştım. Dantelli sütyen ve tangalar önümde duruyordu.
" Çok beğendiysen verebilirim." Arkamdan duyduğum ses ile içim titrerken refleksle çekmeceyi kapatmıştım hemen.
Yanaklarım yanmaya başlayınca dolabın karşısında bir iki adım geriye gitmiştim. Açacağım çekmeceye sokayım gerçekten!
" Pardon Nefes Hanım. Rahat bir şeyler bakmıştım." Kafamı ona döndürdüğüm de dudaklarında ki alaylı sırıtması dururken onayla kafasını sallamıştı.
Kendi dolabından bir şeyler bakmaya başlarken yerde tepinmemek için zor duruyordum. Hayır madem geleceksin beni neden ilk gönderiyorsun? Rezil olmuştum.
Arkasını dönüp tekrar bana baktığında bende hafif yandan ona bakıyordum.
" Tamam bunlar olur." Dedikten sonra ortada ki uzun pufa bırakmıştı kıyafetleri.
YOU ARE READING
Patronumun Kızı - GxG
ChickLitÜlkenin en önemli şirketlerinden birinde asistanlık yapan Tanem'in hayatında ki tek kıskandığı, görmek istemediği kişi Patronunun kızı olan Nefes'ti.