Bölüm.7

445 55 56
                                    


Başıma giren ağrı ile gözlerim kısık bir şekilde açılırken başımı tutmuştum tek elimle.

" Sikeyim ya." Sinirle söylenirken açılmayan gözlerime de sövmüştüm biraz, yavaş yavaş açtığımda kendi evimin olmadığını fark etmem epey uzun sürmüştü.

" Neredeyim ben!?" Şok ile yatakta doğrulduğum da dün geceyi hatırlamaya çalışmıştım.

Nefes Hanım ile iddaya girmiştik, ve ben sarhoş olup kadının evine mi gelmiştim cidden? Aklıma Burak gelirken kesinlikle ona sövmemi dinleyecekti.

Bütün rezilliklerim yüzünden yüzüm buruşurken ayaklanmaya çalışmıştım geniş yatakta. Kadının yüzüne nasıl bakacaktım? Birde uslanmaz gibi iddaya girmiştim şaka gibiydi.

Yataktan sonunda ayaklandığım da geniş odasına göz gezdirmiştim. Genel olarak ev ile uyumlu bej takımlar seçmişti. Yatak geniş ve büyüktü, ve gerçekten çok rahattı. Karşıda makyaj masası duruyordu.

Ve dışarıya doğru küçük bir balkonu vardı, gelen güneş ışınlarından kaçarken aynada kendimi süzmüştüm.

Üzerimde ki kıyafetlerin değiştiğini görünce ağzım şok ile aralanmıştı. Bir dakika üstümü Nefes Hanım mı değiştirmişti? Utançtan yerde tepinecektim az daha. Pembe bir büstiyer, ve aynı renkte şort takımı duruyordu üzerimde.

Odanın içinde ki lavaboya girerken yüzümü yıkamıştım hemen. Peçete ile kuruladıktan sonra odadan çıkmış alt kata doğru iniyordum.

Nefes Hanım'ın biri ile hararetli şekilde konuşma sesini fark edince çokta hareket etmeden mutfağa doğru girmiştim.

Bana arkası dönüktü, omlet tavasını tek elinde tutarken kafasını da omzuna yaslamış telefonla konuşuyordu. Arkasından onu süzmüştüm.

Siyah vücuduna yapışan dar bir kot pantolon giymişti, kesinlikle güzel olan kalçasını sarmalamıştı pantolon. Lacivert tonlarında bir gömlekte üzerine atmıştı. Ayaklarında olan siyah topuklu bot ile cidden etkileyici duruyordu.

Bir de benim olduğum hal harikaydı gerçekten. Pembe panter gibi geziniyordum. Hayır üstümü değiştirmese beni bir kenara atsa ben tamamdım aslında.

Aklımda ki soru işaretleriyle cebelleşirken sonunda telefonu kapatmış söylenerek geriye dönmüştü. Döndüğü gibi beni görmesi ile tebessüm etmişti. Mavileri parıldarken yutkunmuştum.

" Günaydın uykucu. Bir an hiç kalkmayacaksın sandım." Az önce ki sinirli halinden eser kalmazken sevimli sevimli konuşuyordu benimle.

" Günaydın Nefes Hanım. Saat kaç acaba?" Arkamda ki buzdolabından bir şeyler alırken bana bakmış ardından kolunda ki saate göz atmıştı.

" 11 olmuş." Ağzım şok ile aralanırken kendime kızmıştım içimden.

" Keşke uyandırsaydınız beni. Sizin işleriniz de sonraya kalmıştır. Kusura bakmayın lütfen." Tezgaha yaslanırlen o da ocağın altını kapatmış bana doğru gelmeye başlamıştı.

Yakınlaşmamız sayesinde derince yutkunurken kısık gözlerini yüzüm hariç bütün takımda gezdiriyordu.

" Ben bunu sana niye giydirdim ya?" Kendi kendine fısıltı şeklinde konuşması ile gözlerim kısılırken yerimde titremiştim heyecandan. Aysk üstü yürümüş müydü bana?

" Ü-üstümü neden değiştirdiniz?" Kekelemem sayesinde anında sırıtırken daha çok utanmıştım sayesinde. Gözlerini vücudumdan çekip gözlerime getirirken kesinlikle titriyordum.

" Kusmuştun üzerine. Merak etme bakmadım." Alaylı sırıtması dudaklarında dururken gözlerimi kaçırmıştım utanırken, utandığımı fark edince kollarını iki yanıma doğru uzatmıştı.

Patronumun Kızı - GxGWhere stories live. Discover now