10. Babacık

343 94 461
                                    

Babacık

Hastaneden çıktığımda ne yaptığımın pek de farkında değildim. Ama kurdum beni nereye götürüyorsa gidiyordum işte. Asansörden indiğimde ne yapacağımı da bilemedim. Çünkü olmaktan korktuğum yerdeydim. Jimin'in kapısındaydım.

Buraya kadar güzel gelmiştim de şimdi ne bahane uyduracaktım? Zaten tedavisi için biri gelmişti. Ben ne için gelmiştim ki? Neden fırlayıp geldiğimi kendimde bilmiyordum. Taehyung eve bir Alfa gönderdiğini söyler söylemez çıkmıştım. Şu anda da evinin kapısının koridorunda deli gibi volta atıyordum.

Kapıya biraz yaklaşınca içeriden Jimin'in kıkırtısı gelince iyice sinirlendim. Bana ne kadar kötü davranıyordu? Ama içeride elin alfasıyla kıkır kıkır gülüyordu.

Sanırım Jimin benden gerçekten de nefret ediyordu. Gitsem daha iyi olacaktı. Kapının açılmasıyla Jungkook bana şaşırarak bakmış evin kapısını kapatıp bana yaklaşmıştı. Jungkook'un psikiyatrist olması biraz korkunçtu. Çünkü bakar bakmaz ne olduğunu anlıyordu. Daha ilk karşılaşmamızda Jimin'le yattığımızı bile anlamıştı. 

"Vay vay vay Min Yoongi seni hangi rüzgar attı buraya mesai saatinde değil misiniz?" Dedi tek kaşını kaldırıp gülümseyerek. Al işte ne diyecektim şimdi?

"Jimin hastaymış da bende şey işte" dedim amatörce "Sen ne?" Dedi oda amatörlüğümü farkedip gülümsemesini büyüterek. "İlaç getirdim" dedim elimdeki çantayı göstererek.

Çantaya dikkatle bakıp "Zaten içeride bir alfa var. Bir şeyler getirmiş" dedi. "Eksik getirmiş" dedim hemen. "Yaa öyle mi? Ver ben götüreyim o zaman. Sen zahmet etme. Zaten Alfa var ya afet afet, tekrar görmek isteyebilirim." dedi gülümserken.

"Bir de Jimin'i yatak odasından kucaklayıp salona bir getirişi vardı ki? Off gör-" derken. "Anladık" dedim lafını keserek. Jungyoung gerçektende yakışıklı bir alfaydı, piç. Sinirleniyordum işte. Hep kurdum yüzündendi. Anlamadığım bir şekilde Jimin'i sahipleniyordu.

"Sen bir yere gidiyordun sanki?" Dedim. "Çıkıyordum aslında seansım vardı. Ama sanki burası daha eğlenceli" dedi gülümsemesi devam ederken. Aklıma gelen fikirle gülümsedim.

"Taehyung ile konuştum bende" dedim bir anda. Yüzündeki gülümseme hemen düştü. "Seninle geçmişte olanları anlattı." Dedim.

"Ne yaptı?" Dedi bir anda bağırırken. "Her şeyi mi anlattı?" Dedi yakama sinirle yapışırken. "Evet" dedim. Aslında hiç bir şey anlatmamıştı.

"Anlaşmıştık. Neden söyledi ki? Jimin'e sakın bir şey söyleme" dedi hala yakamı çekiştirirken. Başımı salladığımda "Nerede o şerefsiz? Öldüreceğim onu" dedi. "Hastanede" dediğimde hiçbir şey demeden gitti. Neyse Taehyung Jimin'e Alfa bir hemşir göndermenin bedelini ödemiş olacaktı şimdi.

Evin kapısına yöneldiğimde şifreyi mi girsem derken şifrenin 'Sikik Yoongi' olduğu aklıma gelince sinirlendim. Kapıyı çaldığımda bir süre sonra hemşire Alfa Jungyoung açmıştı. "Doktor Min Yoongi. "Dedi şaşırarak. "Sizin ne işiniz var burada hocam?"

"Asıl senin ne işin var burada? Hastanedeki işlerini bırakıp gelmişsin. Yürü bakayım geri işe dön" deyip yandaki ceketini kucağına yerleştirip kapının dışına ittim. Hemen kapıyı suratına kapatırken "İşim yoktu ki" gibi bir şeyler diyordu da umursamadan salona doğru ilerledim. Kafasını kaldırmış bana şaşkınla bakan Jimin umarım beni duymamıştı.

"Nasılsın?" Dediğimde cevap vermeden bana bakıyordu. Sinirli gibi görünmüyordu garip bir şekilde sakindi. "Sana ilaç getirdim." Dediğimde de cevap vermedi. Biraz daha yaklaştığımda üzerini pofuduk sarı bir battaniye ile kapatmış küçük bir çocuk gibi duruyordu.

Reckless • YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin