16. Parti

323 104 323
                                    

Parti

Gece yarısı evimin salonunda battaniyeme sarılmış film izlerken güzel bir çam kokusu alıyordum. Yanımdaki sıcak bedene sarılıp onu kokladığımda daha çok mayışıyordum. Huzurlu bir uykuya dalmak üzereyken belimden beni kendine çekmesiyle mırıldandım. "Yoongi"

"Bebeğim" dedi. Gözlerimi açtığımda gözlerimiz buluştu. "Yatağa taşımamı ister misin seni?" dedi. Başımı salladığımda "Önce öpücük vermelisin" dedi gülümseyerek. Gülümsediğimde dudaklarımda bir sıcaklık hissettim. Nefesi nefesime karıştığında ona daha çok sokulmak istiyordum.

Öptüm, öptüm, öptüm...

"Hyung, uyansana" sesiyle gözümü açtığımda Jungkook ile göz göze gelmiştim. "Gerizekalı neden uyandırıyorsun?" Diye bağırmamla irkildi. "Boynun tutulur yatağına yat diyecektim. Ama sana insanlık yaramaz" dedi elindeki birayla karşımdaki koltuğa yayıldığında. Ter içindeydim, rüya mıydı yani? Siktir, çok gerçekçiydi ve mükemmel hissettirmişti.

Yoongi ile konuşmamızdan sonra onu hiç görmemiştim. 3 haftadan fazladır yıllık izindeydi. Duyumlarıma göre Kore'de değildi. Tabii Taehyung benimle küstüğü için ona sormak da istemiyordum.

Konuştuğumuz gün Yoongi beni eve bıraktığında Taehyung, Hoseok ve Jungkook'a olayları anlatmıştım. Hepsi bana saldırıp küfür etmişlerdi. Taehyung ve Hoseok, Yoongi'yi aramazsam kendilerini balkondan atacaklarını söylemişlerdi. Saçma gösterileri bittiğinde atlamamışlardı, ama benimle de küsmüşlerdi. Tabii buna küsmek denirse...

Babam ne anlarmış da Yoongi beni tanıdıktan sonra değişmiş de bilmem neymiş? Yoongi'ye güvenmiyordum ki. O omega düşkünü bir adamdı, değişmezdi. Babam haklıydı, Jungwoo gibi bir adamla yıllarımı harcamıştım zaten ve şu an bir hata daha yapmak istemiyordum. Hem Yoongi'nin benden hoşlandığı da kesin değildi. Bu onların tahminiydi.

Ben Yoongi'den hoşlanıyor muydum? Sanırım neredeyse 4 haftadır onu görmeyip özlememe bakılırsa, inkar etmem pek de bir boka yaramıyordu. Onu gördüğüm son andan beri çok kötü hissediyordum. Şu an onunla rüyamda öpüştüğüm için kalbim duracak gibiydi. Kafam o kadar karışıktı ki, onu arasam ne diyebilirdim onu da bilmiyordum. Kafamda tekrar tarttığımda sonuç olarak hataya düşmeyeye karar vermiştim. Arkadaş kalmamız en iyisiydi. Ama bir gerçek vardı ki onu görmek istiyordum.

Mutfak tarafından ses gelince evde birinin daha olduğunu anlayıp koltuktan doğrulup baktım. "Sen kimdin tanıyamadım?" Dedi Taehyung alaycı bir ifadeyle, gözlerimi devirdiğimde birasını alıp Jungkook'un yanına oturmuştu. İkiside ters ters bana bakarken Hoseok'da içeriden gelmişti.

"Ahh Jimin eski dostum, yeni geldik uyandın mı yoksa? Bizde sensiz çok eğlenmiştik de." dedi Hoseok, ters ters bakıp Taehyung'un yanına otururken. Hepsi bana bakmamak için sağa sola bakıp bana sinir olduklarını belli etmeye çalışıyorlardı. Küstükleri için bensiz sinemaya gitmişlerdi, bende onlara kızgındım. Her şeye karıştıkları için yaşadığım şeyler iyice sarpa sarmıştı. Güya benimle konuşmuyorlardı ama her gün buraya gelip beni sinir etmekten de geri kalmıyorlardı.

"Ne bu? ilkokul tiyatro gösterisi mi sergiliyorsunuz? Küsmüş müsünüz siz şimdi bana?" Dediğimde üçü de somurtmuş bana bakıyordu. "Burada ilkokulda gibi davranan biri varsa o da sensin Jimin. Yetişkin insanlar birbirinden hoşlanınca bunu konuşurlar. Senin gibi kaçmazlar. Yoongi'nin saçını çekip kaç bari tam olsun." Dedi Hoseok.

"Yoongi'yi görse bence onu da yapacak." Dedi Jungkook destekleyerek. Derin bir nefes alıp kalktığımda onlara cevap vermeyip odamda uykuma dönenecektim. Ama tabii onlar günlük benimle uğraşma dozlarını tamamlamamışlardı.

Reckless • YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin