6. BÖLÜM

368 23 11
                                    

Merhaba sevgili okurlarım.

Yayınlama tarihi: 25 Eylül Çarşamba, 2024.

İyi okumalar.

🤍✨️❤️‍🔥

Asena Türker.

"Konuşmadık, konuşmayı da düşünmüyorum baba." dedim kırgın sesimle.

Derin bir nefes alıp "Sen bilirsin güzel kızım. Kalbi kırılan senken sana akıl veremem" dedi babam ve saçlarımı okşadı. Babam iyi ki vardı. İyi bir babaya sahip olduğum için gerçekten çok şanslıydım.

"Güzelim valizi hazırla cuma değilde yarın akşam yola çıkacağız, yanına çok bir şey alma orada işe uygun yeni kıyafetler alırız ve Kader'e de haber ver." dedi Mete abim.

"Ciddi ciddi gideceksin yani?" diye sordu Levent abim. Ona kırgın gözlerim ile baktım. O ise kızgın gözleri ile bakıyordu bana. Belki de ilk defa böyle bakıyordu...

"Beni ne zaman anlayacaksın? Ben 23 yaşıma gireceğim ve 23 yıldır yanınızdan bir kere ayrılmadım, sözünüzden bir kere çıkmadım. Yeri geldi kendimi unutup sizi düşündüm. Şimdi bir kere sadece beni düşünseniz olmuyor mu?" diye sordum titreyen dudaklarımla.

Levent abim cevap vermezken kapıdan gözüken Mahir abim konuşmaya başladı. Sen niye geldin ki adam.

"Eğer Kerim'e söz verip gitmiyor olsaydın biz seni anlardık." dedi ve rahat bir tavırla Levent abimin yanına oturdu.

Onun ardından yengem ve Umay salona girdi. Umay beni gördüğü gibi "Hali." diyerek annesinin kucağında çırpınmaya başladı.

Tam kalkıp kucağıma alacakken "Hatun kızımı bana ver." dedi Mahir abim. İşte o an put kesildim. Ortamda ki kimseden çıt sesi bile çıkmadı. Herkes şaşkın gözleri ile Mahir abime baktı.

O an keşke Çınar abim burada olsa dedim içimden o beni yedirmezdi kimseye. Ne yazık ki işe gitmesi gerektiği için burada değildi.

Kafamı yavaşça kaldırdım "Sen bekle Mahir, al bakalım halası seni özlemiş." dedi yengem ve Umay'ı bana uzattı.

Elimi uzatamadım. Mete abime dönüp "Burada işin yoksa gidelim mi?" diye sordum. Ağlamamak için zor tutuyordum kendimi.

"Gidelim abiciğim gel ben sana yardım edeyim valizini toplayalım." dedi ve ayağa kalktı o direkt yukarıya çıkarken bende kucağımda ki Efe'ye dikkat ederek kalktım.

"Ne yani halası bizi öpmeden mi gidecek?" diye sordu yengem Umay ise hala kucağıma gelmek istiyordu.

"Kusura bakma yenge istemiyorsa çocuğuna dokunamam." dedim titrememesi için uğraştığım sesimle.

"Kızım Efe'yi bana ver sen Umay'ı al." dedi annem. Elim titreye titreye Efe'yi anneme versem de elim Umay'a uzanmadı.

İçimde Mahir abisine aşık olan kız çocuğu izin vermedi yeğenimi kucağıma almama.

Sadece yengeme Umay'ın izin verdiği kadar sarıldım ve odadan çıktım. Umay arkamdan "Hali." diyerek ağlasada dönüpte onu kucağıma alamadım.

Odama girdiğim de hemen dolabın üzerinde ki valizimi indirdim ve gerekli gördüğüm eşyalar ile doldurmaya başladım. Mete abimi ise kendi eşyalarını toplasın diye odasına gönderdim.

Aklıma Kader'i aramadığım gelince hemen telefonumu alıp Kader'i aradım. O telefonu açmadan sesim kötü çıkmasın diye boğazımı temizledim ve telefon bir kaç çalıştan sonra açıldı.

AFİTAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin