Kabul ediyorum

142 20 4
                                    

Handeden

3 gün. Tam üç gün oldu. Zehrayla ayrılığımızın üzerinden 3 gün geçti. Salihayla beni öptüğünden beri hiç konuşmamıştım. O beni öpmüştü. Ona karşılık veremedim. Onu itemedim. İkisini yapacak gücüm yoktu o an. Kendimi iğrenç hissediyordum. Salihanın beni öptüğü için değildi bu his. Zehrayla ayrıldığımızdan hemen sonra böyle bir şey olmamalıydı.

Salihadan

Handeyi öptüğümden beri hiç konuşmamıştık. Daha doğrusu hande kimseyle konuşmamıştı. Kendimi berbat hissetiriyordu bu hali. Onu öpmem çok mu yanlıştı. Ona içimdeki aşkı anlatmıştım. Öncesinde ona itiraf etmiştim. Belki onu bu kadar erken öpmemem lazımdı ama oldu. Onun öptüm. Her ne kadar kendimi kötü hissetsem de çok mutluydum. Ömrüm bitmeden o dudaklarını öpmüş olmak herşeye değer diyordum her an. Ondan vazgeçmek istemiyorum. Onu kaybetmemek için elimden geleni yapacaktım.

Zehradan

Gelicek hande bana. Gelicek. Herşeyi tek tek anlatacak. Benden özür dileyecek. Bende onu geri almış olucam. O benim baladınım. 3 gündür kimseyle konuşmuyordu. Doğru düzgün tek bir yemek yediğini bile görmemiştim. Sürekli odasına kaçma derdindeydi. Kimse ona bir şey sormuyordu. Simge de sürekli onunla birlikteydi. Onuda çok görmüyordum.

Antremanımız bitmişti otelimize dönüp odalarımıza dağıldık. Hemen hazırlanıp yemek yemeye inecektik. Dani yemek sonrası toplantı yapıcağımızı söylemişti ondan dolayı bütün takım gelecekti yemeğe. Yani hande gelecekti.

Ebrar : Kaç gündür yoktu hande aramızda. Bak bugün gelmek zorunda kaldı.

Zehra : Anlamıyorum ebrar. Bir anda ayrıldı benden. Onunu çelişkide bırakan bir şey var. Ve onu tek başına halledebileceğini düşünmüyorum.

Ebrar : Ben biliyorum galiba zehra.

Zehra : Nası yani. Sana söyledi mi derdini

Ebrar : Hayır söylemedi.

Zehra : Ee o zaman nerden biliyorsun.

Ebrar : Geçen gün balkona çıktığımda salihayı gördüm. İtiraf etmiş.

Zehra : Ebrar uzatma anlat düzgünce.

Ebrar : Handeyle buluştukları akşam saliha handeye onu sevdiğini itiraf etmiş. Hande ona cevap vermemiş. Salihada ona senden şuan bir cevap beklemiyorum. Ben burdayım seni bekliyorum. Ve sen geleceksin bana demiş.

Zehra : Onunla birlikte olmak için mi ayrıldı benden yani.

Dünyam yıkılmıştı şuan. Kalbimi parçalamıştı. Beni saliha için mi bıraktı. Onu sevdiği için mi bıraktı beni. Bunu yaptı mı bana. Aldattı mı beni.

Zehra : Aldattı mı beni ebrar. Onun için mi ayrıldı benden.

Ebrar : Hayır Zehra. Seni aldattmadı. Onu böyle suçlayamazsın. O ne çok uzun zamandır arkadaş olduğu birinin önünde seninle aşk yaşayıp onu ğzmek istemedi.

Zehra : Ebrar beni seviyor hala demi.

Ebrar : Ben eminim zehra. O sana geri gelecek. Lütfen sabret.

Zehra : Ben ne yapacağımı çok iyi biliyorum ebrar. Ona yardım edicem ben.

Ebrar : Ne yapacaksın.

Zehra : Görürsün ebrar.

Handemi salihaya kaptırmayacaktım. Kendime bunu yapamam. Saliha üzülsede ben onu kaybedemem.

Yemek saatti geldiğinde aşağı inmiştik. Bütün takım masanın etrafında oturmuştuk. Yemeklerimizi yiyorduk sakin bir şekilde herkes çok mutluydu. Hande dışında. Onu sürekli bana bakarken yakalıyordum. Dalıp gidiyordu sürekli. Salihaya döndüğümde gözleri dolmuş bir şekilde handeye bakıyordu.

Mile : Zehra benimle gelirmisin çok önemli.

Zehra : Tamam gelirim.

Masadan kalktığımızda herkese hemen geleceğimizi söylemiştik. Mile elini belime yerleştirmişti. Handenin bakışlarını gördüğümde içim yanmıştı bir kez daha.

Arka bahçeye gidip oturmuştuk.

Zehra : Evet mile söyle bakalım. Neymiş bu kadar önemli olan.

Mile : Zehra ben sana aşığım.

Bunu biliyordum. Ama söyleyeceğini bilmiyordum. Ona ne cevap vereceğimi bilmiyordum. Yanında oturmak istemiyordum. Hızla ayağa kalkmıştım. Gözümden yaşlar akmaya başlamıştı. Hızla içeri doğru yürümeye başladım. Yemek salonunu girdiğimde mile beni kolumdan kendine çekmişti. Dudaklarımda onun dudaklarını hissetmiştim bir anda. Bütün vücudum uyuşmuştu. Kendime gelip onu itmiştim.

Hande : Saliha

Hande salihaya seslenip onu hızla kendine çekmişti. Mile beni ben istemeden öpmüştü ama hande salihayı büyük bir istekle öpüyordu gözümün önünde. Ondan ayrılıp elini tuttu.

Hande : Bu andan itibaren salihayla sevgiliyiz.

Saliha : Hande sen ciddi misin.

Hande : Evet. SEVGİLİM.

Kendimi tutamıyordum. Deli gibi yaşlar akıyordu gözlerimden. İçim yanıyordu. Alev almıştı. Hande gözlerime acımasızca bakıyordu. Benden nefret ediyordu. Gözleri söylüyordu bunu.

Mile : Zehra ben sana aşığım. Bize bir şans ver. Söz veriyorum hiç üzmeyeceğim seni.

Mileye baktığımda onunda gözleri dolmuştu. Saliha ve hande el ele bize bakıyorlardı.

Zehra : Kabul ediyorum.

...

Resmen kendi kendime acı çektiriyorum ya. Şu hale bak.

Garip HislerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin