Salihadan
Hayalim umudum sevgilim handem. Hayatıma girdiği andan itibaren her şeyi mükemmelleştiren bal kadınım. Ona çok aşığım. İlk günden beri beni mutlu etmek için elinden geleni yapıyo. Benimleyken sürekli gülümsüyo. Ne kadar teşekkür etsem az.
Dün gece çok dağıtmıştık. Sabah uyandığımda baş ucumda beklerken uyuyakalmış sevgilimi gördüm. Her bir hali o kadar mükemmeldiki. Ona dokunmak istiyordum. Dilediğim gibi öpmek. Her bir santimini ezberlemek istiyorum. Ama onu zorlamak ta istemiyorum. Yani o ne zaman isterse o zaman olacak. Onunla asla bu konuda konuşmayacağım.
Dalmış bir şekilde sevgilimi izlerken yavaş yavaş uyanıyordu.
Saliha : Günaydın sevgilim.
Hande : Günaydın bebeğim. Nasılsın miden falan bulanmıyor değil mi.
Saliha : Çok iyiyim. Uyanır uyanmaz seni gördüm. Nasıl iyi olmayayım. Hande sen niye orda uyudun ki. Yanıma yatsaydın ya.
Hande : Seni rahatsız etmek istemedim bebeğim. Çok yorgundun güzel güzel uyu istedim.
Yaklaşıp yanağına bir öpücük kondurdum. Onun iyi olmadığının farkındaydım. Çok kötü gözüküyordu. Canını bir şeye sıkmıştı. Çok belliydi bu durum.
Saliha : Handem. Birtanem. Sen iyi misin. Dün kötü bir şey mi oldu.
Hande : Olmadı bebeğim. Ben sadece biraz yorgunum. Odama gidip biraz uyuyayım kendime gelirim.
Saliha : Odana gitmesen de yanımda uyusan. Tüm gün her an seninle birlikte olmak istiyorum. Olur mu.
Hande : Her an seninleyim canım. Tabiki olur.
Salihanın yanına uzanıp kendimi uykuya teslim etmiştim.
Zehradan
Müthiş bir baş ağrısıyla uyanmıştım. Beynim yerinden çıkacak gibiydi. Kendimde ayağa kalkacak gücü bile bulamıyordum. Ebrar oflayarak kalktı.
Ebrar : BEYNİM YOK. ölüyorum galiba. Bir sevgilim bile olmadan ölemem.
Zehra : Ölmüyorsun gerizekalı. Ağzına içmediğin için öyle sanıyorsun.
Ebrar : Lan sen sanki az mı içtin. Uçtun sen dün uçtun.
Zehra : Ya ebrar ben dün bir rüya gördüm. Handeyle konuşuyorduk. Ona her şeyi anlatıyordum. Önceden seviştiğimizi bile anlattım.
Ebrar : Demek ki sende ağzına içmemişsin. Bu ne biçim bir rüya lan.
Zehra : Yinede çok iyi hissetirmişti. Onunla konuşmanın rüyası bile mutlu etti beni.
Ebrar : Zehra
Zehra : Biliyorum. Bitti. Ve tekrar olması imkansız. Olmayacak. Unutmalıyım.
Ebrar : Aferin şimdi bana bi ağrı kesici verir misin. Yoksa cidden bayılıcam.
Zehra : Bende.
Kalkıp iki ilaç alıp birini ebrara verdim. İkimizde hiç iyi değildik. Ne kadar çok içtiysem handeyi gördüm rüyamda. Bu olay gerçekten olsa yüzüne bakamazdım bir daha.
Kalkıp üzerimi giyindim gerçekten acıkmıştım. Ebrarda söylene söylene giyindi. Yemeğe indiğimizde takımın yarısı aşağıdaydı. Saliha elif yasemin simge ve hande dışında herkes vardı.
Zehra : Günaydın takııııım.
Gizem : Günaydın güneş.
Kimse yemek yemiyordu tabaklar öylece duruyordu masada.
Ebrar : Niye yemiyorsun siz.
Aslı : Müthiş bir açlıkla indik yemeğe ilk lokmada midemiz bulandı hepimizin.
Eda : Bir daha içmiyorum ben. Size uydum. Şu hale bak.
Eda ablaya bakıp gülüyorudum. Hemen tabağıma bir şeyler alıp masaya döndüm. Tamda dedikleri gibi ilk lokmamda midem bulanmıştı.
Çok geçmeden diğerleride gelmişti yemeğe handeye baktığımda salihanın elini tutmuş yüzüme bakmamak için müthiş bir çaba gösteriyordu. Her gördüğümde canımı yakıyordu bu manzara. Onun elini saliha tutuyordu. Deli olacaktım artık. Bıkmıştım bu görselden. Şeytan diyor ki git handeyi geri al. Sonra sende yaşat ona aynısını. Görsün ne kadar canının yandığını. Ama yok ben öyle biri değilim.
Hande : Günaydın. Sevgilim sen otur ben alırım yemekleri.
Saliha : Bebeğim ben yemesem ya midem çok kötü.
Hande : Yemezsen daha kötü olur. Lütfen.
Saliha : Peki sen nasıl istersen.
Saliha handenin ona dediği her şeyi kabul ediyordu. Onu kırmamaya çalışıyordu. Saliha güzel seviyordu. Ama benim sevdiğim kadını seviyordu. Benim aşık olduğum kadını seviyordu.
Hande elinde iki tabakla dönüp oturdu masaya. Tüm takım sohbet ediyorlardı. Ben ise sadece handeyi izliyordum. Sonunda onun gözleride beni bulduğunda kaşlarını çatmıştı. Ardından hemen salihaya çevirmişti kafasını. Ne olduğunu anlamıyorum şuan. Yoksa benim rüyam rüya değil mi. Lan biz o konuşmayı gerçekten mi yaptık.
