4.bölüm

26 3 116
                                    

4 yıl önce...
Yazarın anlatımıyla...

"Nazlı bu gün kimya sınavı var." Dedi Orenda üzgün şekilde. Nazlıysa "Aman takma be güzelim." Dedi ona cesaret vermek istediği için. "Bu gün okuldan sonra kafeye gidelimmi?" Diye sordu Orenda. "Olur..." dedi. Arkadaşlar zaten farklı huylu olur değilmi?

"Biri hayata pozitif bakar iyimserdir ve safdır, kırılmaya müsayit...

Diğerise daha tecrübeli hayatın kötüye gitdiğini biluyor, daha olgun, koruyucu ve ciddi sanki bu yolda hazinesi olan saflığını yitirmiş ve hayatına renk katması için onu seçmiş....❤️‍🩹"

Nerden bile bilirdi ki, saf Orenda da zamanla Nazlıyla aynı huylara sahip olacağını...

Orendadan...

Ders bitmiş ve Nazlıyla birlikte Kafeye doğru yürümeye başlamıştık bile. Biz konuşurken Nazlının gözü kimese takılmıştı. Onun baktığı tarafa baktıktaysa Nazlının anlatdığı 173636 kişiden en çok dinlediğim olan "Can" olduğuna kanaat getirdim. Dediğine göre ilk aşkıymış. Ama tabii ki platonik...

Nazlı duyguları içinde yaşamağı seven biriydi. Duygular ona göre bir zayıflıktı. Ne kadar bu düşüncesinden vaz geçirmeye çalışsamda kız nuh diyor peygamber demiyordu...

Bense çok iyi bir arkadaş olduğum için onların çöp çatanlığını yapıcaktım tabii ki...

Nazlıyla Can'a doğru irellemeğe başlamıştım bile tabiki saf(şüpheli) arkadaşım bir şey anlamamıştı. Taa ki, onu Cannın üstüne atana kadar. Ama iş işten geçnişti bile...;)

Bense işınlanmanı çözen kadın olma yolunda irellediğim için onlarıın yanından diğer sokaka işınlanmıştım resmen...

Arkamdan burakdığım ikiliyi hayal ede biliyordum....sjsjsjsjshsjs

Güzelce irellediğim sokak yollarında her şeyi bölen o sesi duydum. "Sen nasıl beni kandırırsın lan İT!" "Valla verecektim. Durumlar sıkışıktı o yüzden." 16-17 yaşlarında bir genç ve 30 yaşlarında göz altları mor olan dudakları renk yoksunu bir adam, gence saldırmak için bekliyordu. 30 yaşlarındaki adam bir uyuşturucu bağımlısıydı ve bundan emindim...

Nerden bildiğimi sorarsınızsa, babam böyle insanlar hakkında çok konuşmuştu ve elave olarakda kendimi korumak için bir iki taktik de öğretmişti...

Birden 30 larındaki adam gence silah çekti. Bense ağzımdan çıkan "hiii" nidasına engel olamadım. Bunun sonucundaysa her ikisi bana döndü...

Adam silahla gencin ayağından 2 kere vurdu. Sonraysa bana doğru gelmeye başladı. Tam arkamı dönüp koşucaktım ki, saçlerımı kopartırmışcasına çekildiğini hiss etdim...

"Güzellik nereye böyle? Daha eğlenecekdik." "Bırak beni!" Ne kadar bağırsamda bir işe yaramıyordu. Genc yerde acı çekerek bize doğru gelmeye çalışıyordu ama gelemiyordu...

Bense her şeyin bitdiğini adam kemerini çıkartdığında anlamıştım...

🥀🥀🥀

"Bırak beni!" Diye bağırarak uyandım. Etrafıma baktığımdaysa hiç kimse yoktu ve saat sanırım 6 sularındaydı. Çünki güneş daha yeni doğuyordu. Evet... yine saat 4-e kadar direnmiş sonraysa yorqunlukdan uyuklamışım...

Birden kapımı tıklatdılar. Ama kapıyı kilitlemiştim ve şu an ayağa dahi duru bilecek durumda değildim. Bu zaman kapının arkasındaki şahs konuşdu...

Onlarsız...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin