Yazlık

94 10 2
                                    

*03.00*

Davetten sonra hemen yola çıkmıştık. Yazlığa gidiyorduk. Ben abimle, sarah Rafe ile aynı arabada geliyordu. Uyumak için arka koltuğa geçmiştim ama uyuyamamıştım.

Topper: senin canın bir şeye sıkılmış.
Dedi dikiz aynasından bakarak.

Sunday: onu nerden çıkardın?
Dedim gülümseyerek.

Topper: gün boyu yüz ifadenden ve davranışlarından belli.

Sunday: sadece uykusuzum. Uyuyamıyorum.
Topper: kafana bir şey taktığında uyuyamazsın sen zaten.

Sunday: daha yeni geldim ve insanların bana düşman kesilmesi hoşuma gitmiyor.
Topper: kıskanıyorlar.
Dediğinde kıkırdadım.

Biz sohbet ederken önümüzden giden Rafe petrole girdi ve bizde arkasından girdik ve tuvalete girmek için arabalardan indik.

Gece olduğu için hava soğuktu. Tuvalet ihtiyacım yoktu bu yüzden markete girdim. Abim ve sarah lavaboya gitmişlerdi.

Marketin içi de klimadan buz gibiydi ve iyice üşümüştüm.

Acıktığım için abime ve kendime tost aldım. Kasadaki adam tostları ısıtırken ben içeçek bir şeyler bakıyordum.

Rafe: uyumuşsundur diye düşündüm.
Dedi birden arkamda belirip. Arkamı dönüp ona baktım.
Rafe: ne de olsa dün tüm gece uyumadın.

Sunday: uyuyamadım.
Derken rafe üstündeki ceketi çıkarıp omuzlarıma koydu.
Rafe: hasta olup sarah'yı bizim başımıza mı salmayı planlıyorsun? Tatile gidiyorum bakıcılık yapmaya değil.

Dediğinde gülümsedim. Dolabın kapağını açıp abim ve kendime içeçek aldım.
Sunday: ister misin?
Rafe: olur.

Rafe ve sarah'ya da birer tane aldım ve ödeyip çıktık. Biz arabaların önüne geçerken sarah markette gezindi. Abimde yanındaydı. Bizde arabaların önünde bekliyorduk.

Rafe: söylemeyecek misin?
Sunday: abime mi?
Rafe kafasını salladı.
Sunday: hayır. Olay çıksın istemiyorum ve unutmak istiyorum. Eğer bir kişi daha öğrenirse unutmam zor olur.

Rafe anladığını belirterek kafasını salladı. Sonra abim ve sarah geldi.
Sarah: sunny lütfen topper'la yolun devamında beraber gideyim!!!

Sunday: olur gelebilirsin.
Sarah: yalnız.
Sunday: aa hayır ama sürekli beni dışlıyorsunuz.
Sarah: biliyorum rafe çok sıkıcı. Ama topper ile yalnız kalmak istiyorum zaten sadece 1 saatlik yolumuz kaldı. Lütfen sadece arkaya geç ve uyu hemen yol geçer.

Oflayıp cevap verdim.
Sunday: peki. Ama borcun var istediğim bir şeyi yapmak zorundasın.
Sarah: kabul.
Dedi ve bana sarıldı.

Sunday: sana tost almıştım.
Dedim abime ve onunkileri ona verip rafe'in arabasına geçtim.

Tost sadece peynirli olduğu için midemi bulandırmıyordu.

Rafe arabayı çalıştırdı ve tekrar yola çıktık.

Sunday: yer misin?
Rafe: hayır aç değilim.
Derken direksiyonu bir kaç saniyeliğine bırakıp bira açtı.

Sunday: meyve suyu aldığını sanıyordum.
Rafe: aldım zaten.
Dedi ve yan koltuktaki içeçeği eline alıp bana gösterdi.

Sunday: çevirme olmaz mı?
Rafe: kaçarız.
Dedi ve bunu derken dikiz aynasından bana göz kırptı.

(Omg illegal boyy🔥)

Sunday: abimin arkadaşı nasıl biri olabilirdi ki zaten?
Dedim tostumu yemeye devam ederken.

Rafe: nasıl biriymişim?
Sunday: alkol bağımlısı.
Dediğimde rafe'in suratı ciddileşti. Sanırım kötü bir şey söylemiştim.

Ultraviolence || Rafe cameronHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin