Parti

49 6 8
                                    

2 saattir partideydik. Abim ve Rafe fena içiyordu ama abim bizim içmemize izin vermemişti.

İçkiyle dolaşan bir garsonun tepsisinden iki bardak aldım ve birini sarah'ya verdim.

Topper: hey!
Sunday: yeter artık sıkılıyoruz bizde!

Sarah ile bardakları aynı anda kaldırdık ve diktik.

Rafe çok sarhoş görünüyordu. Ayakta duramıyordu resmen.

Topper: gidelim mi artık rafe?
Rafe abimin kulağına bir şeyler söyledi.
Topper: hayır. Yeter bu kadar gidelim.
Rafe: sen istemiyosan ben kendime alırım. Bekleyin 2 dakika.

Rafe ilerideki bir adamın yanına gidip adamın kulağına bir şeyler söyledi.

Adamla evin arka kısmına kadar gidip geldiler. Bir kaç dakika sonra gelmişti.

Umarım uyuşturucu almamıştır.
Rafe yanımıza gelince evden çıktık ve arabalara doğru yürüdük.

Topper: sarah sen benim arabamı kullan ben Rafe'inkini kullanırım.
Rafe: hayır. Ben kullanırım.
Topper: çevirme olabilir Rafe. Ayrıca sürecek durumda değilsin.

Rafe sadece güldü ve arabasına bindi.
Sarah öne ben arkaya oturdum ve abim arabayı çalıştırdı. Eve doğru yol aldık.

~

Eve geldiğimizde hepimiz açtık. Bir şeyler yiyorduk.

Rafe abime alttan bir şey uzattı. Kafamı eğip ne olduğuna baktım. Abim benim gördüğümü görmüştü.

Topper: ben artık kullanmıyorum.

Uyuşturucu hakkındaki hiç bir şeyden hoşlanmazdım. Abim bunu biliyordu. Çünkü ikimizde onun kurbanıydık.

3 yıl önce.

Abimle odamda film izliyorduk ki aşağıdan yine o sesleri duyana kadar.

Henry: nasıl bakarsın ona!
Amber: ben kimseye bakmadım!

Annem ve babam yine kavga ediyordu. Küçüklüğümden beri babam annemi döverdi. Abim ve ben karşı çıkarsak bizi de döverdi.

Odadan çıkıp sessizce aşağıya indik ve onları dinledik.

Amber: yine uyuşturucu mu aldın!?
Henry: senin yanında kocan varken nasıl başka bir adamla bakışırsın sen!
Amber: sen aklını kaçırmışsın!
Henry: ben miyim aklını kaçıran!

Diyip anneme tokat attı. Annem yere yığılırken yanımda duran abim hızla onların yanına gitti. Babamın önüne geçip onu itti.

Henry: döllerinide bana karşı yaptın! Orospu!
Topper: düzgün konuş!
Diyip babamı tekrar itti.

Babam zaten ayakta zor duruyordu. Geriye doğru sendeledi. Geri dengesini kazanınca abime yumruk attı.

Sunday: abi!
Diye koştum abime. Abim yüzünü tutuyordu.
Sunday: iyi misin!?
Topper: iyiyim. Yukarı git.

Sunday: git artık bu evden!
Diye bağırdım babama.

Babam hızla saçımdan tuttu ve beni yemek masasına çarptı. O gün burnum kırılmıştı.

Abimle göz göze geldik. Rafe de anlamaz gözlerle bize baktı. Sonra uyuşturucu paketini geri cebine soktu.

~

Az bir şey atıştırıp odama çıkmıştım. Boş boş otururken odama hızla biri girdi ve kapıyı hızla geri kapattı.

Rafe: kalk.
Rafe aşırı sinirli bir şekilde gelmişti.
Yataktan kalktım.
Sunday: niye tak diye giriyorsun!? Ahır mı burası?

Ultraviolence || Rafe cameronHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin