Sellam❤️
Nasılsınız?
Umarım beğendiğiniz bir bölüm olur, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın❤️
Keyifli okumalar diliyorum❤️
🫀
LES PYLLMONS
bir ay önce
Doğa dengeler üzerine kuruldu.
Aydınlık ve karanlık gibi...
Biri olmadan diğerinin hiçbir anlamı olmazdı, ancak bir aradayken anlamlarını bulabilirlerdi.
Binlerce yıl önce, Kybele'den doğanlar melek olarak gözlerini açtığında kalplerindeki iyilik öyle büyüktü ki denge sarsıldı. Doğa, dengeyi korumak için bir bataklık çamurundan her çocuk için bir yaratık yarattı.
Üç melek...
Üç cadı...
O gün hiç kimse tahmin edemezdi bunun doğuracağı sonuçların felaketini.
Logan Acy Stark köz misali kızaran gözleriyle meydana ilk adımını attığında, bütün halk davetsiz ve istenmeyen misafirin farkındaydı ve oradaydı. Aralarında gezen gerilim, karlı havanın dondurucu soğuğundan bile daha soğuktu.
Simsiyah cübbesiyle bir cadı meydanın tam ortasında, etrafında onu parçalamak isteyen yüzlerce vampir ya da kurt yokmuş gibi gayet rahat bir şekilde dikiliyordu.
Parmakları avuç içlerine doğru göçtü Logan'ın. Buraya kadar gelmeye cesaret edebiliyorsa ölmek istiyor demekti.
Bir adım daha yaklaştı cadıya ama aralarında güvenli bir mesafe bırakmaya da özen gösterdi. Cadılara hiçbir zaman güven olmayacağını öğreneli çok olmuştu.
"Ölmeye mi geldin?" Genizden gelen tok sesi etraflarını kuşatan gerilimden bile daha soğuktu.
Cadı eğdiği başını kaldırıp uzun ve sivri tırnakları birer pençeyi andıran ellerini başına doğru uzattı. Cübbesinin başlığını çıkardığında ortaya serilen görüntü tüm halkı ve liderlerini şaşkınlığa uğratmaya yetmişti.
Kadim cadılardan birisi değildi ama tıpkı onlar gibi görünüyordu. Cildinde çirkin, içleri bataklık çamuru ile dolu, derin çatlaklardan yoktu. Teni ölü biri kadar soluk durmuyordu. Logan, ondan gelen cadılara özgü yoğun bataklık kokusu olmasaydı ve gözleri derin iki boşluk gibi simsiyah olmasaydı onun bir insana benzediğini bile söyleyebilirdi.
"Logan Acy Stark." diye fısıldadı cadı dudaklarında hafif bir kıvrım ile. Sesinin fısıltısı havada dalga dalga yayılarak ilerlemiş, meydanda bulunan herkesin kulağına dolmuştu. Bu, keskin duyma yetisinin bir getirisi değildi; bu cadıların bir özelliğiydi.
"Sonunda seninle tanışmak benim için bir onurdur." başını eğerek selamlamıştı Logan'ı ve bir adım daha yaklaşmıştı ona doğru. O harekete geçtikçe halk huzursuzca yerinde kıpırdanıyor, bazıları liderlerin varlığına rağmen tıslama cesareti gösteriyordu. "Buraya kavga etmeye ya da sorun çıkarmaya gelmedim." diye devam etti sözlerine cadı. "Aksine, tüm iyi niyetim ile buradayım."
Logan karşısındaki cadının bu sözlerine karşın neredeyse gülecekti. Neredeyse...
"İyi niyet kavramı bir cadının dudaklarından döküldüğünde tüm anlamını yitiriyor."
Sert sesi tavizlere kapalıydı. Cadılara vereceği tek bir taviz kırıntısı bile yoktu.
Cadının bakışları, ona öfkeyle ve nefretle bakan kalabalığa kaydı. "Söylediklerim sizlere tuhaf geliyor, farkındayım. Durduğunuz yerden bana baktığınızda ne gördüğünüzü de biliyorum ve bunun için sizi suçlayamam. Benim türüm sizlerin türlerine çok kötü davrandı." Kendi etrafında yavaşça dönerken herkesle göz teması kurmaya çalışıyordu. "Avlandınız, hapsedildiniz, katledildiniz... Bizden nefret etmek için haklı nedenleriniz var."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEKLERİN KATLİAMI (+18)
FantasyMelekler, evrenin en güçlü yaratıkları... Bembeyaz kanatlarından akan asaletin karşısında durabilecek tek bir ırk bile yoktu. Hayatlarını Dünya'nın huzuruna ve barışına adamışlar, dengeyi korumak için yaşıyorlar ve gerekirse bu uğurda savaşıyorlardı...