İyi okumalar!
****
Seyran elini karnının üzerinde gezdirirken okuduğu bebek gelişim kitabına iyice odaklanmıştı. "Kitapta bu zamanlar beni duyabildiğin yazıyor. Beni duyuyor musun bebeğim?" Karnında ufak bir darbe hissettiğinde gülümsedi. "Tamam, duyabiliyormuşsun."
Kitabın diğer sayfasına geçtiği esnada odanın kapısı açıldı. İçeriye ilk önce Güneş daha sonra da Ferit girdi. Güneş çantasına koltuğa bırakıp oturdu ve kollarını önünde birleştirdi. Üzgün ve sinirli gözüküyordu. Seyran gözlerini ikisinin üzerinde gezdirirken Ferit de durdu. "Ne oluyor Ferit?" Ferit 'bilmiyorum' dercesine dudağını büzdü ve Güneş'in önünde eğildi. Seyran bu sefer Güneş'e döndü. "Bir tanem, iyi misin? Bir sorun mu var?" Güneş cevap vermediğinde gözleri doldu ve bu durum ikisini endişelendirdi.
"Güzelim, korkutuyorsun bizi. Okulda mı bir şey oldu? Anlat hadi bize," Diye sordu Ferit endişeyle.
Güneş başını iki yana salladı. "Bir şey olmadı." Dedi ama bunu söylerken sesi titriyordu. Akmak üzere olan yaşları ise elinin tersiyle hızlıca sildi.
"Bir şey olmadıysa niye ağlıyorsun Güneş? Lütfen anlat, neden bu hale geldin?"
Güneş hiddetle ayağa kalktı. "Oyun oynamayın bana artık! Beni umursuyormuş gibi yapmayın! Kandırmayın! Yalnız bırakın beni!" Bu sözlerinin ardından hızlıca odadan çıkıp gittiğinde Seyran ve Ferit şaşkınlıkla birbirine baktı.
"Ne demekti bu şimdi?"
"Ben de bir şey anlamadım ki Ferit. Ama bir sorun olduğu belli. Şimdi yalnız bırakalım, sakinleşsin. Akşam yemekten sonra konuşuruz."
Ferit ayaklandı. "Seyran görmedin mi halini? Ağlayacaktı resmen! Ben kızımı bu hale getiren şeyi hemen öğrenmek istiyorum. Akşamı falan bekleyemem."
Seyran da ayağa kalktı. Ferit'in elini tuttu. "Sevgilim şu an Güneş'in üzerine gidersek daha kötü olur. Bırak bir kendi kendine düşünsün, yalnız kalsın. Günün sonunda zaten paylaşacaktır bizimle derdini."
"Emin misin?" Diye sordu tereddütle Ferit.
Seyran onu rahatlatmak adına tebessüm etti ve başını salladı. "Eminim. Hem o daha yolun çok başında. Böyle kırgınlıkları, kızgınlıkları elbette olacak. Bırakalım da kendi başına çözmeyi de öğrensin. Bu onun için daha iyi olacak."
Ferit derin bir nefes verdi. "Öyle olsun bakalım." Sonra Seyran'ın belirginleşmiş karnını okşadı. "Bebeğimiz nasıl?"
"Gayet iyi. Hatta birkaç kere tekme atarak kendini hatırlatmayı ihmal etmedi."
İkisi de güldüklerinde Ferit, Seyran'ı kucağına aldı ve yatağa götürdü. Seyran'ı dikkatlice yatağa bıraktığında kendi de yanına uzandı ve eliyle yer açtı. Seyran başını kocasının göğsüne koyduğunda ikisi de günün yorgunluğuyla dinlenmeyi hedefledi.
Ferit, Seyran'ın saçlarını okşarken "Cinsiyetini ne zaman öğreniriz?" Diye sordu."Bilmiyorum." Diye yanıtladı Seyran. "Güneş'in cinsiyetini dördüncü ayın sonunda öğrenmiştik çünkü hiçbir kontrolde dönmemişti. Ama eğer bebeğimiz ablasının inatçılığını almadıysa bir-iki hafta sonra öğrenebiliriz."
Ferit güldü. "O zamanları asla unutamıyorum. Her kontrole umutla gidip hayal kırıklığıyla dönmemizi ve en beklenmedik anda cinsiyetini öğrenmemizi... Kabul et, inatçılık konusunda sana çekmiş kızımız. İkinizde keçi gibi inatçısınız."
Seyran kıkırdadı. "Ve çok nazlı! Güneş doğmadan önce sana cilve yaptığımı sanardım ama Güneş'in sana olan davranışlarını görünce bu düşünceden vazgeçtim. Sen de bunu kabul et, kızımız sana resmen aşık."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneşin Doğumu \\ Yalı Çapkını
FanficSeyran ve Ferit'in mutlu olduğu, hayatlarını sadece kendilerine ve çocuklarına adadıkları bir evren. "Güneş'im; hayatımıza güneş gibi doğdun." Başlangıç: 23.02.2024