"Kamp"

888 96 26
                                    

Keyifli okumalar!

****

"Anne! Kedili şapkamı bulamıyoyum!"

Seyran kendi çantasının fermuarını kapadığında hızlı adımlarla kızının odasına girmişti. Ama girer girmez girdiğine pişman olmuştu çünkü odanın hali hal değildi. Üç yaşındaki kızı bir kedili şapka uğruna bütün odanın altını üstüne getirmişti.

"Bebeğim, bu odanın hali ne? Bir şeyini bulamadığın zaman bana gelip söylemen gerektiğini konuşmuştuk ya hani."

Güneş yüzüne gelen sarı saçlarını minik elleriyle geriye doğru attığında omuz silkti. "Ama anne hiçbi yeyde yokk! Bi türlü bulamıyoyum!" Kızının bu sitemi Seyran'ı güldürürken hem odayı toplamaya başlayıp hemde şapkayı arıyordu.

"Şimdi hemen buluruz bir tanem. Sen de bana yardım etmek ister misin?" Diyerek kızına sordu. Güneş başını salladığında dağılmış oyun alanını işaret etti. "O zaman dağıttığın oyuncakları toplamakla başlayabilirsin minil civciv."

Güneş kıkırdadığında dağıttığı oyuncakları toparlamaya başladı. Bu esnada odaya Ferit girdiğinde iki yeşil gözün odağı oldu.

"Ferit?"

"Baba?"

"Güzellerim?"

Aynı anda konuşmalarıyla üçü de kahkaha attığında Ferit odada gözlerini gezdirdi. "Ben yokken üçüncü dünya savaşı mı çıktı bu odada?"

"Üçüncü dünya savaşı değil de, Güneş'in aradığı eşyayı bulamama krizi çıktı hayatım." Diye makul bir cevap verdi Seyran.

Ferit başını salladığında kızının yanına giderek ona yardım etmek amacıyla eline aldığı oyuncağı oyuncak sepetine atacakken Güneş onu durdurdu.

"Duy baba!"

Ferit kaşlarını çattığında "Ne oldu Güneş'im?" Diye sordu.

Güneş, Ferit'in elindeki oyuncağı alıp sepete attı ve babasına dönüp işaret parmağını uyarırcasına salladı. "Annem bu göyevi bana veydi baba. O yüzden ben yapmalıyım. Sen anneme yaydım et."

Güneş'in cevabıyla Ferit ve Seyran gülümsediğinde Ferit kızının saçına bir öpücük kondurdu daha sonra ise yanağını uzattı. "Bir kolay gelsin baba, öpücüğü alabilir miyim peki güzellik?" Güneş başını salladığında uzanıp babasının yanağına küçük bir öpücük kondurdu.

"Kolay gelşin baba."

"Sana da kolay gelsin bebeğim." Diyerek Seyran'ın yanına gittiğinde omuzuyla omuzuna hafifçe vurdu. İkisi de birbirlerine bakıp gülerken kızlarının sorumluluk bilinci onları gururlandırmıştı.

Odanın toplama işi kısa bir süre içinde bittiğinde Seyran Güneş'in kıyafet dolabından valize koymak için eşya çıkarırken elbiselerin arasında gördüğü kedili şapkayı eline alarak odadan çıktı ve banyodan gelen seslerle orada olduklarını anlayıp banyoya girdi.

Gördüğü manzara ise gülümsemesine neden oldu. Ferit tıraş olurken Güneş de lavabo tezgahına oturmuş hayranlıkla babasını izliyordu. Ferit'in yüzündeki tıraş köpüğü ise kıkırdamasına neden oluyordu.

Banyoya girmesiyle Ferit ile Güneş'in bakışları Seyran'a dönerken, Seyran yanlarına gitmiş elindeki şapkayı Güneş'in başına takmış Ferit'in elindeki tıraş bıçağını almıştı.

Güneş şapkasına kavuşmanın sevincini yaşarken Seyran, Ferit'in yüzündeki küçük çiziğe odaklanmıştı. "Yine kesmişsin yüzünü," diye mırıldandı. Ferit sessiz kaldığında Seyran elindeki tıraş bıçağıyla dikkatlice sakallarını almaya başlamıştı.

Güneşin Doğumu \\ Yalı ÇapkınıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin