4. Bölüm: Nankörsün

254 24 37
                                    

Merhaba

Kitapta gerçekleşen hiç bir olayın gerçeklik ile uzaktan yakından bir ilgisi yoktur. Şahıslar, zaman, mekan ve olaylar tamamen hayal ürünüdür, gerçekliği yansıtmamaktadır.

Bu kitap başımızı her gece yastığa rahat koymamız için dağlarda yatan şehitlerimiz ve onları yetiştiren ana, babalar adına yazılmıştır.

Bu kitap başımızı her gece yastığa rahat koymamız için dağlarda yatan şehitlerimiz ve onları yetiştiren ana, babalar adına yazılmıştır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Diğer kurgularımada bir göz atar mısınız?

İyi okumalar dilerim.🤍

Sınır》50 okuma, 20 oy, 10 yorum.

Asena Karakurt.

Kendimi fazla huzurlu hissediyordum sanki her geçen gün Kürşat'a bir adım daha yaklaşıyormuş gibi.

Sabah gözleri açtığımda saat 5'di. Hızlıca yataktan kalkıp banyoya girdim ve işlerimi halledip üniformamı üzerime giydim.

Saçlarımıda sıkı bir at kuyruğu yaptıktan sonra sigaramı ve telefonumuda alarak odadan çıktım.

Askeriye normal seyrinde ilerliyordu. Tüm askerler henüz kalmamıştı ama yinede fazlasıyla hareketleydi etraf.

Sakin adımlar ile alayın bahçesine çıktım ve tenha bir köşeye geçip sigara yaktım.

Oturduğum konum tam olarak tugayın giriş kapısına bakıyordu. Gözlerim dalmış bir şekilde kapıya bakarken görüş açıma kocaman omuzları ve boyuyla Dağhan girdi.

Gözleri sanki beni arıyormuş gibi direkt üzerimde durmuştu. Beni gördüğü gibi hafif bir tebessüm ile bana doğru yürümeye başladı.

Saniyeler içerisinde yanımda durunca oturması için yana doğru kaydım Dağhan ise bana "Günaydın Kurtçuk." dedi ve yanıma oturdu.

Yüce rabbim beni bu salak ile sınıyordu herhalde.

Yüzümü semaya kaldırıp sabır diledikten sonra Dağhan'a döndüm ve "Bana bak Dağcık, bir daha Kurtçuk dersen seni vururum." dedim gözlerimi kısarak.

Dağhan ise gülerek alnıma bir fiske attı ve "Gözlerini öyle yapınca komik oluyorsun, korkunç değil." dedi.

Sinirle ona baktığım da bir anda ağzına gizli fermuar çekti ve sustu. "Aferin adam ol böyle." dedim.

Bu kadar rahat konuşmamın sebebi hem onun daha üniformasını giymemiş olması hem de etrafta yoğunluğun az olmasıydı.

Dağhan bir anda ciddileşerek "Akşam dosyalarıda al bana geçelim bakalım elimizde ne var." dedi.

BozkurtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin