Koku

68 3 0
                                    

Sesin geldiği tarafa döndüm.Meraktan delirecektim.Oysa ki sadece bir kaç saniye de arkamı dönüp,bana bakıp dönmemi bekleyen -genç adama-baktım.

"Merhaba ben Alper Asgar."dedi sağ elini bana doğru uzatarak,fark etmeden terleyen elimi  kazağıma silip sol elimi ona uzattım.Elimi hafifçe sıkıp,boş masayı işaret etti.Kim olduğunu ,neden geldiğini ölesiye merak ediyordum.Ama fark ettirmeden gösterdiği tabureye oturdum.O da karşıma geçti.Üstünde mavinin en açık tonunda bir tişört vardı.Oysa bu rengi hiç sevmezdim.Ama bu genç adama fazlasıyla yakışmıştı.Pantolonuna bakmayı akıl edemediğim için kendime kızdım.Kolundaki saatte cabasıydı.Adamdan adeta para akıyordu.Bahri Altay'ın göndermiş olduğundan şüpelenip,silkindim.Hayır!Lütfen.

Ciddileşmenin vakti gelmişti.Ellerini ovuşturan genç adama bakdım yani Alper Asgar'a.Daha önce adını duymadığıma emindim.Ya da onu daha önce hiç görmemiştim.Ama ne bekliyordum ki?Bahri Altaylı'nın tüm adamlarının adını ,soyadını bilmeyi falan mı?İçimde ki arsız ses yine kahkaha atıp,beni kendi kendime küçük düşürdüğünde karşımda ki adam konuşmaya başlamıştı.

"Dava süreciyle ilgili her şeyi biliyorum."Nasıl ama?Evet şimdi kesinleşmişti.Bu adam o geri kafalı adamın kölesiydi.Yüz ifadem bir anda bocalayınca Alper'de fark etmiş olacak ki birden sustu.Taburesini masaya yaklaştırıp,sessizce nefes aldı.

"Olcay her şeyi anlattı."dedi.İşte o an başımdan aşağı soğuk su damlaları akarken,olayı kavramaya çalışıyordum."yani işte,sana yardım etmek istiyorum."

Gülesim geldi.Hatta baya baya kahkaha patlatasım geliyordu.Ama içimde ki ses bana kalmadan çoktan gülmekten yerlere yatmıştı.Bana gerçekten neden yardım etmek istiyordu?

Şu suskunluğu bir tarafa atıp,işin ciddiyetine döndüm.Olcay bu hiç tanımadığım adama neden her şeyi anlatmıştı.

"Ne anlattı Olcay size?"dedim masanın üzerinde ellerimle oynarken.

"Senin neden Cem denen o şerefsizi öldürdüğünü biliyorum mesela.Yani herkesin bildiğinden farklı olarak."İçimde farklı bir burukluk oluşmuştu.Eskiden olsa Cem'e küfür eden bu adamın kafasını kırabilirdim.Ama şimdi çok şey değişmişti."Yani Bahri'den intikam almaya çalıştığını falan da biliyorum."dedi arkasına yaslanarak.Elleriyle saçlarını tutup,çekiştirdi.Sonra da tavana bakıp,iç geçirdi.

Bu kadar da değil.Olcay'a istemsiz olarak sinirlenmiştim.Bide bu adamın karşısında susup kalmıştım.Ne diyeceğimi bilemez halde,tabureye apışıp kalmıştım resmen.Hayır!Bu kadar çok şeyi bilemezdi.Ona nasıl güvenebilirdim ki?

Ondan yardım falan da istemiyordum."Yok öyle bir şey."dedim sonunda.Yapıştığım tabureden tek hamlede kalktım.Kalkmalı mıydım?Ya gerçekten bana yardım etmek istiyorsa?

Koğuşun girişine doğru ilerlediğimde kolumda hissettiğim baskıyla durdurulup,geriye doğru sendelendim.Sol eliyle sağ kolumu tutmuştu.Ona sinirle bakmaktan kendimi alı koyamıyordum.Daha doğrusu Olcay'ın böyle bir şey yapması beni sinirlendiriyordu.Kendime gelip kolumu çekmeye çalıştım.Ama öyle bir sıkmıştı ki engel olamıyordum.Boyu benden hayli uzundu.Yani şu durumda göğsüne geliyordum.Başımı yukarı kaldırıp bakmak sinirimi bozmuştu.

"Bak bana yalan söylemene gerek yok.Her şeyi biliyorum."Bana güven vermesini istiyordum.Evet bana yardım etmesini deli gibi istiyordum ama ona güvenemezdim. Belkide hiç beklemediğim bir yerden beni vuracaktı.Bahri Altaylı'nın kolunun çok uzun olduğunu tüm cümle alem biliyordu.Bu durumda ona güvenmem imkansız oluyordu.Ama Olcay bana yanlış yapmazdı.Kafam allak bulak olmuştu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 20, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BÜYÜK ALDANIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin