Benimde yerime oturmamla Alpaslan bey derin bir nefes aldı ve söze başladı.
"Evimize hoş geldiniz"
kenardan Ahmetin keşke gelmeseydiniz dediyini duysamda hiç bir şey söylemeden baş salladım.
"Öncelikle kendimizi tanıtalım,Ben Alpaslan Orakçı,Eşim zaten biliyorsunuz Meliha Orakçı.En büyük oğlum Buhran Orakçı 34 yaşında.Holdingde hukuk departmanın yönetiminde"
İfadesiz bakışlarına aynı şekilde karşılık verdim
"İkinci oğlum Hakan Orakçı. 32 yaşında Hastanedede gördünüz zaten Genel cerrah ve Hastenelerimizi kontrol ediyor"
Kaşlarını çatmış bizi-özellikle beni inceliyordu.
"Üçüncü oğlum Abdullah Orakçı.30 yaşında Mimar kendi serbest işi var"
Oda Burhan gibi düz bakıyordu
"Dördüncü oğlum Bilal Orakçı.28 yaşında şef."
Oysa benim varlığımı hiçe sayıyormuş gibi tabakları inceliyordu.
"Diger çocuklarım Can,Ahmet ve Selin.Seninle yaşıtlar zaten.Can veterner,Ahmet mühendis Selinse kalp cerrahı olmak istiyor."
Sessis ortamda aniden İbrahimin kısık sesle gülmesiyle bende dudağımın kenarını kaşıyıp gülmemi gizledim. Onunda aklına o ihtimal gelmişti
"Surat ifadesini düşüne biliyormusun İbrahim?"
Bu sefer o kahkaha atarken ben kıkırdıyordum. Can dayanamayıp ters bir şekilde
"Bu kadar kömik olan ne?"
Diye sormasıyla cevabı ben verdim
"Dedenin senin veteriner olmak hayalini duyarkenki tepkilerinine gülüyoruz Can"
İbrahime döndüm
"Zira zamanında bir köpek sevdim diye 'Hayvan sevenin kendide hayvandır yeddi ceddide.Bana hayvanmı diyorsun lan sen? ' deyip bana atdı dayağıda unutmadık"
Bu sefer nasıl dövüldüyümü hatırlanış olacak ki İbrahimde gülmeyi kesti
"Hakikaten o köpek noldu ya?"
Hafif boğazını temizleyerek
"Yaktı"
Demesiyle kısa bir sessizlik oldu.Şaşırmadım
"Cani şerefsiz"
Selin
"Yak-Yaktımı?"
İbrahim baş salladı. Canında onunda gözleri dolmuştu.
"Evet,Orakçılar gelelim asıl konuya "
Konuyu hemen deyişdim. Alpaslan beyde hemen bana ayak uydurdu
"Evet DNA testi sonuçları açıklandı.Karıştığınız doğrulandı"
Bu sefer Can direk hıçkırarak ağlamaya başladı. Bense yavaşça gözlerimi kapattım. Canı ailesi sakinleştirirken ben kendim sakinleşiyordum
"Beni bırakıcakmısınız baba? "
"Olurmu öyle şey babam? Sen bizim oğlumussun,bir tanemizsin"
"Baban haklı aslanım hadi sil göz yaşlarını akıtma o incilerini"
Hepsinin ortak uğraşları sonucu Can ağlamayı kesti. Biraz sonra her kes yeniden oturmuştu. İbrahim ispanca
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Murat Bey(Gerçek ailem)
Teen FictionBu hikaye tamamen benim kurgumdur. Çalınması durumunda yasal haklarımı kullanmak durumundayım. O bir çocuktu. Daha 16 yaşında omuzlarına fazlasıyla ağır yükler yüklenen. O bir çocuktu hayatı mahv edilmiş. Fakat hiç bir şey ondan dirayetini ve inamı...