Mitomani

6 5 0
                                    

İlim, bilmektir. Önyargı ise bildiğini sanmak ama yanılmaktır.

Yalan konuşuyorum ama bugüne kadar kimsenin eşyasını çalmadım. Sürüden beni göndermek için hepsinin işbirliği yaptığına yemin edebilirim. Babam soğuk bir bakışla eteğimi sıkan bana yöneliyor.
- Mitomani dışında hırsızlık yapıyor musun ?
- Hayır alfa. Benim hırsızlık çetesini bildiğimi kim söyledi size ? Sadece yolda mandalina aldım ağaçtan.
Koliko'nın bana verdiği görevi anlatıyorum. Fakat babam asla güvenmiyor bana.
- Sen yapmadı isen bizim gümüş yemek takımını kim çaldı ?

Eğlenmek için yalan konuştuğum doğru. Ama eşyaları çalma huyum hiç olmamıştı.
- Koliko olabilir. Beni evden uzaklaştıran psikiyatri uzmanı. Evden çıkıp hizmet etmemi sağladı. O boşlukta bizim eve girmiştir. Kamera takmış olsaydık bunlar olmazdı alfa.
Babam duymuş olduğu cevaptan emin olamıyor. Ama ben kararlıyım.
- Doğduğum günden beri varlığım size rahatsızlık verdi. Sürüden beni kovmak için bir bahane bulmayın babacığım. Açıkçası kapının önüne koyun kızınızı. Olsun ve bitsin.
Babam masaya yumruğunu vuruyor.
- Annen ve tüm kardeşlerin sadece birer zehirli ok oldunuz başıma. Sizinle tanışmamış olmayı isterdim. Annen ısrarla çocuk doğurdu. Korunma yöntemlerine uymak istemedi.
Babam daima alfa gücünün arkasındaki uyuz bir köpekti. Annem sanki bizi tek başına yapmıştı yatakta. Babamın ağır sözlerine cevap verir isem bana tokat atardı. Bir gece annemin odasından tokat sesi gelmişti. Hepimiz korkudan ışıkları erkenden kapatmıştık. Şimdi ise annemin aleyhine uygunsuz konuşmalar yapıyor.
- Beta kurtlarım senin psikolojik sorunlarının tüm sürüye uğursuzluk getireceğini söylüyor.

Hangi çağda yaşadığımızı sormuyorum babama.
- Uğursuzluğum sadece kendime. Sizin gümüş yemek takımınız ile alıp veremeyecek olduğum ne olabilir ? Beni suçlayan beta kurtlarınız önce Koliko ile gece neden gözlerden uzak yerlerde buluşuyor baba ? Senin kurtlarının cinsel eğilimi farklı.
Dilimden kaçan cümle sonrası babam elini omzuma götürdü.
- Henüz çok genç bir kurtsun. İstikbalimizin yegane kaynağı benim kanımdan olan yavruların sağlıklı kalması. Koliko uyarıldı. Beta kurtlar ona senden uzak kalmasını söyledi. Unutma sen bir dişi kurtsun. Başka erkeğin ağına düşebilirsin. Kızım olduğun için seni herkesten önce beta kurtlar korur. Böyle yanlış düşüncelere kapılma bir daha.
Odasından gideceğim sırada babamın telefonu çalıyor.
Onu kimin aradığını merak etmiyorum. Babam ise ekrana baktıktan sonra masasına dönüyor. Telefon çalmaya devam ettiği için mecburen yanıt veriyor.
Onu arayan her kimse babama alfa diye seslenmiyor.
- Sizi aramak büyük onur köpek yavrusu.

Köpek yavrusu mu ? Babamı arayan başka sürü üyelerinin kullandığı cümleler arasında köpek yavrusuna hiç denk gelmemiştim.
Odadan çıkmak artık istemiyorum. İlgimi çeken olayın içinde kalıyorum.
Babam ise bembeyaz bir yüz ifadesi ile soruyor.
- Lycan kralına saygım sonsuzdur efendim.
Pek saygılı babam o sırada öfkeden önünde bulunan kağıtları buruşturup avucuna alıyor.
Karşı tarafın sesi daha sakin çıkıyor.
- Köpek yavrularının liderlerini yarın tek tek ziyaret edecektim. Gelmeden önce haber vermek istemiştim.
Babam tereddüt ediyor ama çabuk topluyor kendini.
- Lycan kralını, Salyangoz Sürüsü yarın büyük coşku ile karşılayacak. Şüpheniz olmasın.
Telefon kapanıyor ve babam iyi günler diliyor. Şok içinde yarın hazır olmalıyız diye boşluğa bakıyor.

Babamın korkusunu anlıyorum. Kimse lycanlar ile rakip olamaz. Onların ziyareti süreye katkı vermez. Devasa büyüklükte oldukları için sıradan kurt sürülerini parçalayıp yollarına çıkanları bu ırk ezer.
Ondan dolayı huzursuzluk kalbime oturuyor. Yarın olmadan önce babam odada oturan bana bakıyor.
- Kimseye bu ziyaretçiyi anlatmak yok. Duydun mu beni ? Özellikle annene söz etmeyeceksin.
Babama söz veriyorum. Ardından eve doğru yürüyorum. Annem, kapının önünde beni bekliyor.
- Baban seni niçin çağırdı ?
- Gümüş yemek takımı çalındı. Benim suçum olduğuna inanıyor anne.

Annem başka soru sormuyor. Masanın üzerinde bulunan tepsiyi gösteriyor.
- Bulgur pilavı, taze fasulye ve yoğurt seni bekliyor. Baban ile konuşmaya gideceğim. Kızım, yalancı olabilir. Ama gümüş takımı çalmayacak kadar zekidir. Eşimin aklını yeni gelen o psikiyatri uzmanı doldurdu. Her gece ormana giderken görüyorum onu. Ama baban artık bana inanmıyor.
Koliko'nın beta kurtlara benim için rapor verdiğini söylemiyorum. Babamın sözlerine inanmıyorum.
Annemin yaptığı yemekleri güzelce yiyorum.

Odama geçiyorum ve duş alıyorum. Uzun zamandır dökülen saçlarımı kesmeyi istiyordum. Duş sonrası aynanın karşısında saçlarımı kesip fön çekiyorum. O gece biraz hava düne göre soğuk geliyor bana. Uzun kollu olan pijama takımını giyiniyorum. Babam, interneti kapatmadan önce dizi açıyorum kendime. Mini dizi hoşuma çok gidiyor. Bittiğinde uyumak için gözlerim hazır çoktan. Fakat zihnim lycanlara takılıyor. Yarın bizim için iyi şeylerin olmasını diliyorum.

Babamın gömleğinin yanık kokusu burnuma geldiğinde saate bakıyorum. Henüz yedi buçuk. Annem ile birlikte salonda kavga ettiklerini duyuyorum. Midem bulanıyor ve lycan kralı geliyor aklıma. Eminim, babam onun geleceğini henüz anneme söylemedi. Babamın başka gömlek istemiyorum çıkışı sonrası annem ağlıyor. Evli çiftler bir süre sonra şiddetli geçimsizlik yüzünden boşanıyor. Ama kurtlar kolayca eşlerinden vazgeçmez.
Annem asla boşanma davası açmaz. İkisinin kavgasından payıma hiçbir şey düşsün istemiyorum.
Dokuza doğru annem evden çıkıyor. Kahvaltı için iştahım yok. Regl öncesi mide bulantısı yaşadığım için şimdilik sadece tuzlu kurabiye alıyorum yanıma.

Lycan kralı beni görsün hiç istemiyorum. Ondan dolayı soluğu kütüphanede alıyorum. Kütüphanede yaşlı Harry dışında kimse yok. Harry sırtı dönük şekilde sabah kahvesini yudumlarken onu korkutmak istemediğim için üst kata çıkıyorum. Okuma odasına geçmeden önce kitap seçiyorum. Sinir krizi geçirip kitabımı parçaladığım için biraz buruk şekilde seçmiş olduğum kitabın kapağını okşuyorum.
Dolunay Sürüsü adlı kitapta bir kurt ile kızın resmi var. Okuma odasının kapısını açıyorum.
Kimsenin artık beni rahatsız etme şansı kalmıyor. En sevdiğim tema olan kurt adamların dünyasına giriş yapıyorum. Yanıma aldığım tuzlu kurabiyeleri çıkartıyorum.

Kitap okurken kurabiyelerin tadını çıkartıyorum. Şimşek sesi ile birlikte başımı kitaptan kaldırıyorum. Sağanak yağmur başlıyor. Kütüphane yakın diye şemsiye almadan evden çıkmıştım. Islanmak istemiyorum. Ama lycan kralı böyle bulutlu ve şimşekli havada bizim sürüye gelmez diye mutluyum. Kitabın kapağını kapatıyorum. Kalbim sanki çarpmaya başlıyor. Regl öncesi bu tür kalp çarpıntısı yaşadığım için önemsemiyorum. Regl sendromları için revire gitmedim hiç. Yalan hastalığı yüzünden zaten deli olduğumu konuşulduğu sürüde şimdi yeni skandal kimsenin diline vermek istemiyorum.

Yağmur bir saatin sonunda yerini capcanlı ve heyecanlı olan güneşin ışıklarına bırakıyor. Gökkuşağı çıktığında kütüphaneden çıkıyorum. Yerde su damlalarının oluşturduğu göller var. Onlara yansıyan yüzüme bakıyorum. İlk defa çok mutlu hissediyorum. Yağmur sonrası toprağın güzel kokusu burnunun deliklerini açıyor. Çam ve meşe ağaçlarının yanından geçiyorum. Salyangozlar kabuklarından çıkmış ve yol arıyor her biri.
Manzara hoşuma gittiği için bir ağacın dalına dokunuyorum. Ağacın dalı sallanıyor ve yüzüme su damlaları düşüyor.

Yaşlılar bize çocukken yağmur suyunun şifa olduğunu söylemişti. Tabi anneme sormuştum gerçeği. Annem ise yağmur işte diye konuyu kapatmıştı. Yağmur onun için sadece işleri zorlaştıran bir hava olayı oluyordu. Çamaşırlar kurumayacak. Çamur olacaksınız. Yağmurda gezmeyin. Ateşiniz çıkacak. Tüm evham perilerini annem çağırıyordu. Bir kez elimi tutup benimle yürümedi yağmurda. Babam ise yağmurlu günlerde kestane atardı fırına. Kestane yiyordu daima. Olmadı kabak tatlısı yapmasını söylerdi babama. Alfa olduğu için yağmur onun için keyif demekti. Orta şekerli bir kahve ile günü televizyonunun karşısında tamamlamayı yine severdi.

PolkaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin