15

457 38 26
                                    

|

Hayatımı ikiye ayırmak istesem, muhtemelen ikinci yarısı Fenerbahçe'ye gelişimle başlardı.

Henüz toyluğumun getirdiği saf merak ve heyecan duygusu, her bir zerremi tüketip beni tarifsiz bir gururla çalışmaya zorlayıp duruyordu.
Başlarda çekincelerimin olduğu bu kulübe gelişimin, benim için hayatımdaki en büyük şanstan başka bir şey olmadığını anlamam uzun sürmemişti.

Armasını gururla taşıdığım, renkleriyle kuşatmaya doyamadığım bu takıma bağlıydım.

"Artık bir sakin ol lütfen." Sebastian'ın bıkmış bir halde konuşması beni daha da gererken oturduğum yerde doğruldum.

Menajerimle olan konuşmayı sonlandırdıktan sonra kendimi zar zor soyunma odasına atmış, kimsenin olmayışını fırsat bilerek benchlerden birine gelişigüzel yayılmıştım.
Bu esnada yanımdan bir saniye olsun ayrılmayan sarışın dostum da bana eşlik etmişti.

Yüreğim ağzımda dolanıyordum resmen.
Takımın kilit oyuncularından biri olduğunu biliyordum fakat buna rağmen neden hiçbir önemim yokmuşçasına davranıyorlardı.

"Umarım bunlar birer şakadan ibarettir Seb." dedim alt dudağım istemsizce büzülürken.
Çenemin titremesine engel olamıyordum.
Birbirine sıkıca bastırdığım dizlerim karıncalanıyordu.
"Ya da sadece kötü bir kabustur."

Sarışın dostumun tek yapabildiğim yanımda durup arada bir naif hareketlerle omzumu sıvazlamaktı.
Kızaran gözlerimle birlikte birkaç damla yaş elmacık kemiklerimden çeneme doğru yol aldı.

"Eminim açıklamaları vardır Ferdi, öyle istedikleri anda transfer olacak değilsin ya."
Sebastian'ın arada bir kendi kendine bunalıma girdiğini biliyor olsam da özünde oldukça destekleyici biri olduğu gerçekti.

Gözlerimi tavana dikip kırpıştırdım birkaç kere.
Isırdığım yanak içlerim acımaya başladığında yüzüm buruştu.

"Peki ben şimdi ne yapacağım?" her şeye bir cevabı olan Sebastian bile bana diyecek düzgün bir cümle bulamadı.
Bir yanıt ya da açıklama, en azından gerçekçi bir yaklaşım dahi yoktu ortada.

"Kiminle konuşacağım?" derken omuzlarım çökmüştü.

"Bence sana eşek şakası yapıyorlar."

Göz devirmeme engel olamadım.
"Aynen.." diye mırıldandım.
"Aynen, kesin öyledir."

Yoğun hislerimin yanına eklenen bu trajikomik duygu yüzünden birkaç kez derince iç çekmiştim.
Göğüs geçirmelerimin yanında beynime üşüşen düşünceler silikleşmek şöyle dursun, her an artarak canımı sıkmaya devam ediyordu

Gözlerim buğulanmaya devam ederken yapmam gerekeni, bana en iyi hissettirecek olanı yapmaya kadar verdim.
Onun yanına, her daim yanımda olan adamın kollarına gidecektim.

*

Elim zile gidip gelirken sabırsız ve kararsızlıkla yerimde dikiliyordum.
Sebastian'a sevgilimin yanına gitmek istediğimi söyledikten sonra bana hak vermiş, beni Dusan'ın evine kadar bırakmıştı.

Yüreğim ağzımda atıyordu.
Dudaklarımı ısırmaktan kızartmış, al al olmuş elmacık kemiklerim yüzünden domatese dönmüştüm.
Derin bir solukla havalandırdım ciğerlerimi.
Korkunun ecele faydası yoktu.

as you areHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin