11

721 54 124
                                    

bir yerde opusme koklasma var.

kontrol etmeden atiyom

|

"Odaklansana Ferdi." dağılan dikkatimi toplamak adına konuşan Serdar abiye baktım.

"Kafan epey karışık bugün."

Haklıydı.

Gözlerim bu kez oluşturduğumuz geniş pas çemberinin karşısında dikkatini toptan ayırmayan Dusan'a kaydı.
Odaklandığı için oldukça ciddi duran yüz ifadesi ona bakışlarımın kendi kahveleriyle kesişmesi üzerine bozulmuş, mimikleri anında değişmişti.
Birkaç gün önce doya doya tattığım dudakları kıvrıldı, yanakları çukurlaşarak gamzelerine bıraktı yerini.

Ben de tebessüm etmeden duramadım.

"Sana diyorum oğlum?" Serdar abi anlam veremez gibi sorduğunda başımı sallayarak sorun yok dercesine konuştum.

"Tamam abi."

"Bugün herkese ne oluyor?"
Sorusu karşısında birkaç kişiden onaylayan mırıltılar çıkarken ben ayağıma gelen topu göğsümde yumuşatıp karşımdaki esmere yollamıştım.

"Maçta da ikisi paslaşır, burada da. Ne olacak böyle?"
Dusan kıkırdarken ben de sırıttım.

"Alışsanız iyi olur, Ferdi'yi kimseyle paylaşmak gibi bir niyetim yok."
Sözleriyle nefeslerim sekteye uğrarken Dusan dudaklarında yer edinen iç gıdıklayıcı gülümsemesiyle göz kırptı bana.
Flörtöz tavrına karşılık alt dudağımı dişlerim arasına almıştım.

Serdar abinin yaşadığı ufak çaplı şoku fark ettiğimden gergince ona da sırıtmış, avucumla omzuna vurarak dikkatini dağıtmıştım.
"Devam abi. Sıra sende hadi."

Fakat aklım hâlâ esmerdeydi.

Birkaç gün önce birbirimize bir şans vermeyi kabul etmiştik.
O gün hayatımdaki en güzel öpücüğü almıştım kırmızı dudaklarından.

Günler ilerledikçe fark etmiştim ki Dusan da benim karşılıksız sandığım duyguların benzerlerini hapsetmişti yüreğine.

Ondan gelen ilgiyi seve seve kabul ediyor, tam bir ilişki adamı olduğunu belli eden hareketleriyle kendimi bambaşka dünyalara sürüklenirken buluyordum.
Midem sevecen tavrıyla kelebekleniyordu.

Son iki üç günde dünyada cenneti yaşatmıştı resmen bana.

Öpücükleri, dokunuşları, yumuşak bakışları, ilgili sözleri...
Hepsi benim için oldukça yeniydi fakat alışmam zaman almamıştı.
Sanki bunca vakit onu bekliyormuşum gibi kabullenmiştim.

Zaten kabullenmeyip ne yapacaktım ki?

Onun dominant, her yere hakim olan havasına karşın kim olsa erirdi.

Düşüncelerim birbirini kovalarken antrenman sona ermiş, hepimiz soyunma odasına doğru yol almaya başlamıştık.

"Hayatında görmediği cilveyi yaptın adama."
Bir anda yanımda biten Sebastian beni kolunun altına almış kulağıma eğilerek konuşmuştu.
"Ortalık buram buram flört koktu."

Onu dirseğimle ittirip kıkırdadığımda sızlayan bacaklarımla yürümeye devam ettim.
"Adam da istiyor, ne yapayım?"

Sarışın dostum alay edercesine sırıttı.
"İstemese bile sen zorla sevdirirsin kendini."

Onu biraz daha ittirip kendimden uzaklaştırdığımda çoktan vardığım soyunma odasına girdim.
Sebastian bir an önce evine gitmek istiyor olmalıydı ki duş almak için uğraşmamıştı.
İçerideki birkaç tanıdık yüz beni selamladığında ufak bir baş hareketiyle onlara karşılık verdim.

as you areHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin