Babam o loş odadan çıktı,cam odaya geldi.Ağlamaktan harap olmuş ve bitmiştim .Ağlayarak ve bağırarak babama:
-Baba o vicdansızın cezası ne kadar sürecek?
-Tamı tamına 12 yıl.
-Öyle bir şerefsize nasıl bu ceza verilebilir! Bence idam edilmeli! O annemi öldürdü ! Ve beni oyunlarına kandırdı!
-Mary kendine gel!dedi.Cam odanın kapısını vurarak çıktım.Ve lavaboya gittim.Aynadaki ben değildim.1 günde 180 derece değişmiştim.O terbiyesiz ahlaksızın eline düştüğüme inanamıyorum.İyi ki evlenme teklifini kabul etmemişim.Iyyy!! Gerizekalı!Tam bir pislik!
Ağlamaktan kızaran yanakları olan kafamı kaldırdım ve aşırı yüksek sesle bağırdım:-SENİ BULURSAM ÖLDÜRÜRÜM JİMMY!!! VİLGAX'I DA YANINDA PROMOSYON OLARAK GÖMÜCEM!
EĞER İLK TOPRAĞINIZI BEN ATMAZSAM BANA DA MARY DEMESİNLER!dedim.Şu an tek yapmam gereken sakin olmak ve tek tek her insandan yeterli bir miktar bilgi almaktı.Zaten gerisi intikam almaktı.İlk önce yüzüme sertçe su çarptım.Sonra babamları bulmalıydım.Her yer hastane gibiydi.Bembeyaz duvarlar...Bir sağa dönüyordum,bir sola her yer beyaz olduğu için sanki aynı yerde sayıyordum.En son olarak sağa döndüm ve Babam karşımda dikiliyordu.Babama doğru koştum.Sımsıkı boynuna sarıldım:
-Özür dilerim babacım.Artık eve gidebilir miyiz ? Bu hastane gibi yer canımı gerçekten çok sıktı.
dedim.Babam "gidelim"dedi.İlk uçak ile Amerikadaki evimize gittik.
Hani Amerikadaki evimizi yeniden yaptırıyorduk ya işte sonunda bitmişti.Kapıyı açtık .Babam ışıkları açtı:
-Evim evim güzel evim! dedi.Hemen bilgi toplamaya başlamalıydım.Eve geldikten bir süre sonra babamın yanına gittim:-Baba ! Sana bir kaç şey sorucam.Acaba gizli hapis nerede?
-Bak Mary bu adı üzerinde gizli o yüzden söyleyemem.
-Ama ben bir tesisatçıyım.
-Ama senin tesisatçı olman her bilgiyi bilmen anlamına gelmez değil mi?
-Evet sanırım.Bir şey daha sorucam .Vilgax hala yaşıyor değil mi?
-Evet.
-Peki nerede?
-Mary eğer bu konular sizi ilgilendirseydi zaten size söylerdim kızım.
-Peki baba o zaman iyi geceler ben yatmaya gidiyorum.
-İyi geceler...
Ne yapmalıydım ? Tabi ki de evimizin altındaki araştırma merkezine inmeliydim.Belki oradan bir kaç bilgi bulabilirdim.
Sabah kalkar kalkmaz araştırma merkezine indim.Dar mavi pantolonumun cebinden bir hard disk çıkarttım .Fotografikte ve şeffaf bilgisayarda bulunan tüm bilgileri diske attım. Bir an önce yapmam gereken dosyaları incelemekdi. Disk'i bilgisayara taktım.Tek bulabildiğim şey gizli hapisanenin nerede olduğuydu.Vilgax'ın yerini de mutlaka bulmalıydım çünkü bütün evreni dolaşacak kadar çılgın değildim.Bir an önce Azmuth'u bulup ders almalıydım.Ne hakkında mı? Koordinat hesaplama ve uzay araçları hakkında.
Susan içeriden bağırdı:
-Maryy!!!! Hadi gel akşam yemeği yiyoruuuuz!
-Tamaamm!! Geliyorumm! Dedim.Masaya oturdum .Masa salon ile mutfak arasında bir yerdeydi.Derin bir sessizlik vardı ki abimin ağzını şapırdatarak yemek yemesi sesizliği dürtüyordu.
Aniden babamın telefonu çaldı.Arayan Azmuth idi.Babam Azmuth ile konuştuktan sonra bize döndü:
-Yarın Angelina Volter'i sorguya çekiyoruz.Yani sizde benimle tekrardan Paris'e geliceksiniz.Yine cam odaya gireceksiniz ama bu sefer isteyen gelsin.Yani bu seferki zorunlu değil.Söyleyin şimdi bakalım kim benimle gelmek istiyor?dedi ve ben elimi kaldırdım.
Susan kulağıma eğilerek:
-Mary bundan emin misin? Çünkü benim hiç Paris'e gelesim hiç yokta.
Ben:
-Ben geliyorum baba .
-Peki , o zaman yarına hazırlan benimle geliyorsun tamam mı?
- Tamam.
-Athena!
-Efendim baba?
-Susan 'ı sana emanet ediyorum.
-Tamam baba.
-Hadi bakalım yavaş yavaş sofrayı kaldıralım.dedi
Sofrayı kaldırdıktan sonra koltuklara oturduk .Hep beraber sohbet ediyorduk.Benim sürekli gözlerim doluyor ve ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.Ailemi üzmemeye çalışıyordum yani.Ama en sonunda kendimi tutamadım odama çıkmalı ve orada sessiz sessiz ağlamalıydım.Merdivenlere doğru yöneldim.Odamdaki balkona çıktım.Aslında korkulukları olmayan bir balkondu ve manzarası müthişti.Ama göz yaşlarımı dindirmeye yetmiyordu.Bir anda kapı çaldı.Hemen göz yaşlarımı elimle sildim ve"Gir!"dedim.Babam yanıma geldi.Elinde bir battaniye vardı.Onunla üzerimi örttü.Saçlarımı okşadı belirli bir süre sonra gözleri dolarak söze başladı:
-Keşke annen benimle gelmeseydi.Belki şu an tam bir aile olurduk.Ah salak kafam nasıl izin verdim .Kendi gözlerimin önünde öldürülmesine.Ah Earlena ah keşke yaşasaydın. Annen keşke burda olsaydı Mary.Keşke ailemiz bozulmasaydı.Earlena çok iyi biriydi.Hâla annenin"Aşkım" diyişi kulaklarımda çınlıyor.Bir tanem de derdi.Seni çok severdi Mary .Tamamen çocuklarına aşıktı.
-Baba annemle her hangi bir anını anlatır mısın?
-Bu balkon belki de ailemizin anılarını oluşturuyor Mary.Çünkü ben annene burda evlenme teklifi ettim, annenin athena ve size hamile olduğunu burda öğrendim.Yine aynı şekilde sizin ilk doğum günleriniz de burada oldu.Bu balkon daha nelere şahit oldu Mary.Annen keşke yaşasaydı.Onunla birlikte anlatırdık anıları.Bazen kavga ederdik.Sandığın kavgalardan değil . Mesela o bana sen çok tatlısın derdi ben de hayır sen daha tatlısın felan derdim.Güzel anılarım oldu .Hemde çok ....................................Hadi bu günlük bu kadar.Yatağa ! Daha yarın Paris'e gidicez.Dedi alnıma bir öpücük kondurdu.Sonra gözlerime baktı.Babamın gözleri dolmuştu, neredeyse ağlayacaktı.Gerçekten ettiğim yeminleri yerine getirme isteyi daha çok artmıştı.Sabah ise ilk işimiz gidip Angelina Volter'i sorgulamaktı.Ve sabah ilk Paris Uçağı ile Paris'e gittik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam Peşinde
RandomJimmy'nin Mary 'e olan sevgisinin yalan olduğunu öğrenen Mary intikam peşindedir.Mary intikam peşindeyken önüne çıkan engeller onun için yeni fırsatlara dönüşür.Ve yeni maceralara yelken açar.