Balo

57 1 0
                                    

Koskoca 4 yıl... 22 yaşıma basmıştım. Artık her şeyi biliyordum. Uzay gemisi ,koordinat hesaplama, roket, motor, ruhça , efor, güç... Artık hazırdım. İntikamımı almalıydım. Tabi çoktaaann mezun olmuştum. Ama bir de bu işin balosu vardı. Daha ailemi görmemiştim.Salı balo vardı.
Balomuz Avusturalya'daki akademide olacaktı. Ondan sonra ver elini Amerika. Aileme kavuşacaktım ve intikamımı alacaktım.

Bugün günlerden salıydı. Balo için hazırlanıyordum. Angela ise çok hevesliydi. Nedeni de aşkkolik biri olmasıydı. Angela benim odama gelmişti saçlarımı düzleştiriyordu.
Bende Angela'nın saçlarına maşa yapıyordum. Sonra saate baktım.Saat daha 16.00'dı. Balo ise 19.00'daydı. Daha üç saat vardı. Kızların ortak toplanma yerine ,yatakhanenin orta katındaki geniş koltuklu alana, geçtik. Herkes bir telaşa kapılmıştı. Koskoca
" Asiller " grubunda 10 kızdık fakat curcuna yaratabiliyorduk. Herkes makyaj yapıyordu hiç durmadan. Nicole yanıma yaklaştı:
-Marrrryyyy! Kızım bu ne hal azıcık makyaj yap!!!

-Ama Nicole ben hayatımda ruj bile sürmedim.

-Tamam ben sürerim sana gel bakiyim buraya .dedi tuttu elimden koltuklara otuturdu. Başladı.Dudaklarımı boyamaya:

-.............Maryyy!! Sen ...Sen niye daha önce ruj sürmedin ki ???

- Nasıl oldum ki ?Umarım çirkin olmamışımdır.

-Çirkin mi ????? Kızım saçmalama meteor oldun ,kaya oldun. Git bi aynaya bak tabi güzellikten bayılmassan. dedi

Gittim aynaya baktım. Aman Tanrım!!!!! Ruj ne kadar değiştirmişti. Angela:
-Mary! İnan bu gece bu akademide bize erkek kalmayacak!!

-Neden?

-Bütün erkekler sana üşeşecekte ondan.

-Teşekkür ederim tabi seni görünce bayılmazlarsa bana üşüşürler.

-Haha! :) Teşekkürler. dedi.
Hava kararmaya başlamıştı. Odalarımıza geçip elbiselerimizi giymeye başladık. Ben pembe etek boyu dizin biraz üstünde olan ve bel bölgesinde küçük kurdale olan bir elbise giydim. Sonra Angela'nın odasına gittim. Su yeşili bir elbise giymişti ve çok yakışmıştı. Sonra balonun olacağı yere bahçeye doğru yol aldık. Uzaktan bahçeye doğru baktık.Her yere yuvarlak masalardan koymuşlardı. Orta alan hariç çünkü orası dans pisttiydi. Masalarda çok süslüydü.
Ve tüm erkekler masalara oturmuştu. Ve bizden başka hiçbir kız yoktu.Angela:

-Mary acaba geri mi dönsek.Bizden başka kimse yokta.
-Dur ben ne yapacağımı biliyorum.dedim sonra Nicole'yi aradım:

-Alo! Nicole , bütün erkekler burda siz nerdesiniz hepsi kızları bekliyor. Sen şimdi kızlara söyle hemen buraya gelsinler.

-Aman Tanrııımm!!! KIZLAARR!!! Koşunnnn!!! diye kızlara bağırdı ve hemen telefonu kapadı.

Ve biraz sesli bir biçimde :
- 1 2 3 dedim ve bizim kızlar yatakhanesinden tüm kızlar çıkmaya başladı. Angela:

-Sen işini iyi biliyorsun . dedi ve güldü.Tüm kızlarla alana indik. Ve hepimiz bir yere oturduk. Ve balo
başladı.Slow bir müzik ile başlamıştı. Angela müziğin sesinden dolayı bağırarak :

-MARY! SEN BU KONULARI SEVMİYORSUN AMA SANA BİR ŞEY SÖYLEYEBİLİR MİYİM?

-SÖYLE ! MESELE NE!

-ŞURDAKİ MAVİ GÖZLÜ KUMRAL ÇOCUK SANA BAKIYOR!

-EEE NE YAPAYIM ???

-HİİÇÇ ÖYLESİNE SÖYLEDİM.dedi

Sonra :

-MARY ! ÇOCUK BU YÖNE DOĞRU GELİYOR !

-NEEEE? SAÇMALAMA!!!dedim ve sağa doğru baktım. Hiii!Gerçekten bu yöne geliyordu. İyi de bu çarpıştığım çocuktu. Çocuk yanıma geldi elini uzattı.

-Mary! Acaba bu dansı bana lütfeder misin? Dedi. Eli titriyordu. Kalp atışının sesi buraya kadar geliyordu. Dönüp Angela'ya baktım.Kafa salladı. Sonra çocuğa döndüm. Gülümsedim:
-Tabi ki! Dedim ve elini tuttum. 5 yıldır bir erkeğin elini tutmuyordum. Çok değişik gelmişti bu duygu. Sonra elimi omzuna koydum. O da elini belime koydu. Bir dakika sonra kulağına eğildim:

-SENİN ADIN NE ?

-DANİEL.DANİEL LONG.

-TANIŞTIĞIMIZA MEMNUN OLDUM.

-BENDE MEMNUN OLDUM!!!

Sonra dans bitti beni masama kadar bıraktı. Çok güzel bir baloydu. Gece yarısına kadar eğlendik durduk . Sabah ise bavulumu topladım . Bay Kingdom ile havaalanına doğru yol aldık. Tabi bu sefer Angela 'da vardı yanımızda. Uçağa bindik.Amerika'ya yol aldık. Angela ile yolumuzu ayırma vaktiydi. Yani yine görüşecektik ama daha az. Uçak Amerika'ya indi. Havaalanı kalabalıktı. Uzaktan Susan'ı gördüm. Koştum.
Ve ilk önce Susan'a sarıldım sonra babama sonra neee!!! Abimin yanında bir kız vardı ve elini tutuyordu.Sonra abime sarıldım.Yanındaki kızla da tokalaştım.Sonra abime baktım.Abim elini ensesine koydu ve yanakları kızardı:
-Şey hmm! Sonra anlatırım.dedi.Güldüm. Babam bana doyamamıştı anlaşılan ki bir daha sarıldı.Saçımı okşadı.Hiç değişmediğimi söyledi.İlk önce abimin yanındaki kızı eve bıraktık. Sonra eve gittik.Bavulum ile odama çıktım.Ve kıyafetlerimi yerine yerleştirmeye başladım.Sonra aniden kapı çaldı.Gelen abimdi. Yanakları çok kızarmıştı ve elindede bir zarf vardı:

-Mary?

-Efendim abicim.

-Gel bi sarılıyım.dedi sarıldım:

-Şey balkona çıkalım mı çok sıcakta.

-Tamam.dedi ve söze başladı:

-Mary.

-Efendim.

-Şey bu senin .dedi elindeki zarfı verdi.

-Bu ne?

-Şey aç içini.

Aman tanrım bu bir davetiyeydi ve içinde Athena ve Lena yazıyordu.Pardon bu bir ...Aman Tanrım düğün davetiyesiydi.O kadar şaşırmıştım ki anlamsız bakışımı abimin üzerinden çekemiyordum bir yandan da ağlamak istiyordum:

-Abi!!! Ciddi olamassın!!Sen Sen !!Şimdi Evleniyor musun?

-Ştt ! Mary bağırma.Zaten çok utanıyorum.

-Abi anlatsana azcık.dedim sürekli sırıtıyordu yanakları ise bildiğimiz kırmızı oluyordu.

-Ya Mary ben hayatımda hiç aşık olmamışım bunu anladım. Gözlerinin içine bakıp sonsuza kadar orda kalası geliyor insanın.Ben onu çok seviyorum.Bilmiyorum ama sanki bu bir büyü gibi .Aşık olmam ise 0,2 saniye bile sürmedi.Tek bildiğim çok ama çook sevdiğim.

-Peki babamların haberi var mı evleneceğinden?

-Evet ama onlara sadece evlenmek istediğimi söyledim.Onlarda kabul etti filan yani .

-Hmm tmm .dedim.Anlaşılan Lena'yı çok seviyordu.Ama en üzücüsü de o düğüne katılamayacağım olmamdı.

İntikam PeşindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin