İntikam Zamanı!

39 2 0
                                    

Ne çabuk geçti 1 yıl.Abim evlendi ve evden gitti.Evde iki kız kaldık ve ya sadece Susan kaldı .Çünkü hayatımın yüzde doksan dokuzunu araştırma merkezinde geçirdim.Orada kendime robot yaptım.Gece gündüz çalıştım . Ve hiç durmadım.İntikam zamanı için hazırlandım.Ve sonunda vakti de geldi.Küçük yardımcım yani robotum daha doğrusu
April11 adlı robotum bana dünyadan haber yollayacaktı.Uzay gemim October8 'de beni intikam almam için istediğim yere götürecekti.Robotuma ve uzay gemime neden ay isimleri taktığımı bilmiyorum.Ama hiçbir şeye değişmeyecek adlar olduğu kesindi.Neyse konumuza dönelim.Bugün 2 Haziran 2035'di.Kalkış için doğru zamanı bekliyordum.Saat 20.00 gibi özel kıyafetlerimi giydim.Ve saat 22.30'dü.Sanırım bu benim için en uygun saatti.Babam ve Susan herhalde uyuyordu.Ama biraz uykularınıda kaçırmam lazımdı.Maalesef uzay gemim sessiz kalkmıyordu.

İlk önce gemimin içine girdim. April11 ile bağlantı kurdum.Ekranımda koordinatlar filan vardı.Bu bebeği ilk defa uçuracaktım.Özel ekipmanları aldım.En iyi laser kılıçları, kıyafetler , silahlar ,kurşunlar...

Yavaş yavaş kalkış kapısı açıldı.Ve kalkış için 10'dan geriye... Ardından!KALKIŞ! Yukarı çıkıyordum.Motorun güçlü sesi intikamın sesine benziyordu.Ve gemiyi yükseltiyordu.April11 sürekli bir şeyler diyordu.Ama anlamıyordum.Daha doğrusu aldırmıyordum.Bu yükseklik inanılmazdı.Gittikçe yükseldik, yükseldik ve yükseldik.Bir yandan koordinatı kontrol ediyor bir yandan da manzarayı seyrediyordum.Dünya...Artık dünyanın heryerini görebilecek kadar yükselmiştim.Bugünün teknolojisiyle Plüton'a 4 günde gidilebiliyor.Yani 4 gün sonra Plüton'a ulaşacaktım.Neden Plüton? Çünkü gizli hapishane Plüton'aydı.April11 o robot sesiyle:
-Artık dinlenebilirsiniz Mary Tennyson.Ben gemiyi kontrol altına alıyorum.

-Teşekkür ederim April11.Acil bir durum olduğunda bana haber ver.dedim ve içeri gidip biraz dinlendim.Aslında dinlenmeye çalıştım .Kafamdaki planı beynimde döndürüp duruyordum.Tek yapmam gereken tesisatçı rozetimi görevlilere gösterip içeri girmekti.Peki nasıl öldürecektim.Yani ölmesini istiyordum.Ama nasıl olacağını bilmiyordum.Şah damarına kocaman bir "M " harfi mi atsam? Yoksa direk silahı sıktığım gibi mi öldürsem.Aslında silah götürmesem daha iyi olur .Çalınırsa bütün hapishanedeki görevlileri vurur ve kaçarlar.Bence bıçak daha iyiydi.Peki Jimmy'yi öldürürsem? Vilgax'ın nerede olduğunu öğrenemezdim .Ve intikamım yarım kalırdı.Uff ama düşünmek için önümde 4 gün vardı.

Ki üç gün çabucak geçti.Plüton çok uzakta da olsa görünüyordu.İçime ferahlık dolmuştu:

-April11 orda mısın?

-Evet Mary Tennyson.

-Acaba Plütona ne kadar sürede ulaşabiliriz?

-Ortalama 22 saat sonra Plüton'a varırız Mary Tennyson.

-Teşekkürler.Peki babam benden şüphelendi mi?

-Şimdilik hayır.

-Çok teşekkürler April11 .

-Rica ederim Mary Tennyson.

-İçeriye gittim.Çok acıkmıştım.Dolaptan sevdiğim atıştırmalık küçük şeyler aldım.Hepsini içerideki masaya koydum.Sonra sandelyeyi çektim oturdum.Yemeğimi yemek için sabırsızlanıyordum.Tam elime çatalı almıştım ki April11 bana seslendi ve yanına gittim:

-Ne oldu April11?

-Efendim babanız araştırma merkezine inmek istiyor ne yapayım.

-Cevap verme!

-Ama inmekte kararlı.

-Babama herhangi bir şey söyledin mi?

-Söylemedim.

-O zaman hiçbir şey söylememeye dikkat et ve içeri sokma.

-Tamam.

Dedim.Yemeğimi yedim sonra yattım uyudum.Sonunda Plüton'a ulaşmıştık.Yavaş yavaş zemine indik.Bıçak alıp hapishaneye doğru ilerledim.Kapıdan iki tane koruma vardı.Tesisatçı rozetimi gösterdim.Sadece 10 dakika kalabileceğimi söylediler Tek görevli benimle geldi. .İçeri girdik.Kolidorun sonuna doğru ilerledik.Çok suçlu yoktu.5 hapiste bir filandı.İlerledik ve sonuna geldik.Jimmy laser parmaklık ardında yatıyordu:

-MARY!

Dedi elimle sus işareti yaptım.Jimmy gerçekten çok yıkılmış gibi bir hali vardı.Yüzünde de bir çizik.Koruma Jimmy 'nin koluna iki kelepçe taktı.Ve kolundan tutup götürdü.Bende peşine gittim.Küçük bir masa vardı.Koruma Jimmy'i oturtturdu.Bende oturdum.Sonra koruma gitti Jimmy anlamsızca yüzüme bakıyordu:

-Mary neden geldin.Onca hatamdan sonra.

-Aşkım bu senin hatan değildi.Bak sen bunu yapmak zorunda olduğun için yaptın.Hem zaten seni ölümle tehdit etmişlerdi.

-Sen beni hala seviyor musun?

-Tabi ki Aşkım .Bak Jimmy Vilgax'ın yerini söyle ! Ondan senin intikamını alıyım.Sonra da seni burdan kurtarıcam.Bana güven lütfen.Burda seni bırakamam içim el vermez.dedim masanın üzerindeki elini tuttum.

-Mary bak çok dikkatli olman lazım.Vilgax Satürn'de saklanıyor.

-Tamam.

-Mary seni çok seviyorum.dedi cebimdeki bıçağı diğer elime aldım diğer elimle de elini tutuyordum.Ve hızlı bir hamle bıçağı Jimmy'nin bileğine sertçe sapladım. Batırdığım yerden çıkardım bıçak kanlanmıştı.O sinirle bir kez daha dirseğindeki damarlara sapladım.Bıçağı çıkartım.Jimmy kafasını masaya koydu sonra acı bir ifadeyle yüzüme baktı , kolu ise kan ile kaplanmıştı .Acıdan sesini bile çıkaramıyordu.Acımasız bir bakış ile:

-Ben seni sevmiyorum Jimmy .Beni kandıramazsın .Dünyayı ayağımın altına sersen bile dedim.Çıktım.Korumalara :

-Jimmy' i içeriye öylece bıraktım.dedim ve teki içeri girdi.Çok fazla olay yaratmadan October8 binip Satürn'e yol aldım.Bıçağı da uzay boşluğunda bir yere fırlattım.Jimmy aklı sıra beni kandıracaktı.Haha! Beni hala onu sevdiğimi sanıyormuş.Onca yaptıklarından sonra.Umarım can çekişmeden ölür.Hahhaha! Şimdi ölme sırası Vilgax'ta:

-April11 hedef Satürn.Vilgax oradaymış.

-Tamam efendim yalnız babanıza Jimmy'i yaraladığınızı söylemişler.Korumalarda Jimmy'nin ağzından laf almaya çalışmış.Ve sizin Satürn'e gittiğinizi söyleyebilmiş.

-Yani!

-Peşinize geliyorlar .

-O zaman ne kadar hızlı gidebiliyorsan o kadar hızlı git April11.Peki Jimmy ölmüş mü?

-Hala ölmedi.Ama her an ölebilir.Çünkü hem damarları hem de sinirlerini öldürmüşsünüz.Atardamarı onarılacak gibi değilmiş.

-Saol .Dümeni sana bırakıyorum.

Dedim ve içeri geçip yattım.Satürn'e bir gün sonra ulaşabilirdim.Babamlar ise peşimdeydi ve planımın ne olduğunu da bilmiyordum.

İntikam PeşindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin