3 hafta çabucak geçmişti.Artık Avusturalya yolcusu olma vaktiydi. Bavulumu hazırladım.Bir de yanıma tıka basa dolu sırt çantası. İnanın neredeyse odamı söküp koyacaktım.En sevdiğim kıyafetlerim ve en güzel kolyelerimi de bavula doldurdum.Babam odamın kapısını çaldı ve açtı:
-Mary hadi hazırsan çıkıyoruz .dedi ve valizimi alarak merdivenlerden aşağı indirdi.Abim ve sevgili ikizim hazırdı.Bir an önce arabaya atlayıp yola çıktık ve havaalanına vardık. Daha uçağın kalkmasına 30 dakika vardı. Gerekli işlemleri yaptırdıktan sonra uçağı beklemeye kurulduk. Ve uçak gelmişti.Bizimkilerden çıt çıkmıyordu. Uçağa binmeden önce babama sarıldım.Babam:
-Kendine iyi bak Mary .İndiğinde Bay Kingdom seni bekliyor olucak merak etme .dedi.Sonra Susan'a sarıldım:
-Görüşürüz Mary.dedi sonra da abime sarıldım:
-Uykucu orada da çok uyuma tamam mı?
- :) Hahıahı !! Tamam abi uyumam. Dedim.Ve uçağa bindim. Bilmiyorum. Kendimi huzursuz hissediyordum.Çünkü ailemden uzaklaşıyordum. Tam ailemi buldum derken yine kaybediyorum.
Bu düşünceyi düşünmek bile beni ağlatıyordu.Ama neden gidiyordum? Çünkü daha intikam ateşim sönmemişti.Ancak intikamımı aldıktan sonra sönebilirdi...Uçak kalkmıştı. Bende çoktan uykuya dalmıştım.Uçağın aşağı hızlı inişi ile uyandım.Ve beklediğim anons geldi. Evet Avusturalya'ya sonunda gelmiştim.Bütün yolcularla birlikte bende inmiştim.Bay Kingdom beni havaalanında bekliyordu.Hemen Kingdom ile bavulumu ve çantamı aldık. Ve Tesisatçı Akademisine doğru yol aldık.
Tesisatçı Akademisine gelmiştik.Burası aynı tatil köyü gibiydi.Binanın rengini tahmin ediyorsunuzdur.Evet beyazdı.Akademi gerçekten çoookk büyüktü.Sanki bir adım atarsam kaybolurum gibiydi.Deniz ile arasında bir orman vardı. Neredeyse her taraf ıssızdı ve bir adada gibiydik.Havasıda çok sıcaktı.Bay Kingdom ile içeri girdik. Girişte bir bayan vardı.Adımı ve soyadımı sordu .Söyledim.Sonra
Bay Kingdom:
-Mary Bayan Watson sana odanı gösterecek ve bundan sonra o senin rehberlik hocan olacak.Bir de saat 7 'de akşam yemeği için yemeğe gel Mary.Orada ben seni karşılarım .-Bay Kingdom ben bu akademide kaybolurum.Ve ayrıca yemekhanenin nerede olduğunu bilmiyorum.
-Merak etme bulacağından eminim.dedi
Bayan Watson'ı takip ettim .Dışarı teras gibi bir yere çıktık.Sonra yürürken sürekli bana sorular sordu.Sonra saat kulesinin karşısındaki büyük binaya geçtik ve ilk katında çamaşırhane vardı.Kalan iki katta da odalar vardı beni odanın birine yerleştirdi ve dinlen dedi. Anahtarını da bana teslim etti. Oda ferahtı birde odada tek başıma kalacaktım. Yemeğe daha yarım saat vardı.Bir an önce bu okuldan mezun olmak istiyordum. Ama burayı da sevmiştim.Yatağa uzandım.Susan'ı aradım .Yarım saat boyunca babamla ve abimle konuştum.Ve siyah eteğimin üzerine siyah yakalı beyaz gömleğimi giydim .Saçlarımı da dalgalı yaptım ve dışarı çıktım.Yemekhanenin yerini bilmiyordum.Geldiğim yoldan geri gittim .Neredeyse akademinin altını üstüne getirmiştim ve sonunda yemekhaneyi bulmuştum.Bay Kingdom beni bekliyordu:
-Hoşgeldin Mary .Yemeğini yedikten sonra konferans salonuna gidilecek haberin olsun.Şimdi biliyorsun ki burası bir akademi ve burada öğretim görevlisi olduğum için bütün vaktimi seninle geçiremem Mary.Bu senin için sorun olmaz değil mi?
-Tabi ki de Bay Kingdom .Zaten benim bu okul ortamında arkadaş bulmam lazım.Siz rahat olun Bay Kingdom.dedi.Kingdom bir oh çekip "saol"dedi.
Sonra yemeğimi yedim ve konferans salonunu zar zor bulup gittim.Bütün seminer boyunca derslerden ,kitaplardan ve seçmeli derslerden bahsettiler. Her sınıf iki kişiden oluşacakmış.Eğitimimiz şöyle olacakmış:
7.00: Uyanış
7.30: Sabah Sporu
8.00: Kahvaltı
8:30: Derslere Hazırlık
9.00: Ders
12.00: Öğle Yemeği
13.00: Ders
16.00: Serbest Zaman
17.00: Ödev Yapmak(bunu ben ekledim :) )
19.00: Akşam Yemeği
20.00: VE GECE OYUNLARI01.00: Uyuma zamanı
Dediler...
Ve saati 12 ettiler .Sonra da odalarımıza dağıldık. Sabah 8'de alarmımın sesiyle uyandım.Evet sabah sporuna gitmedim.Sabah uykumdan çalamazdım çünkü.En sevdiğim lacivert omzu açık etek kısmıda beyaz olan elbisemi giydim.Başımın arkasına da kocaman bir kurdale taktım.Kahvaltıya gittim.Kahvaltımı yaparken karşıma biri oturdu.Kafamı kaldırdım .Biraz sarışın bir kızdı:-Merhaba! Sen Mary olmalısın.dedi elini uzattı:
-Benim adım Angela.Seninle aynı sınıfa düşmüşüz.dedi tokalaştım:
-Merhaba! Aynı sınıfa düştüğümüzü bilmiyordum.Peki sınıfımız nerede?
-Birlikte gideriz Mary.dedi .Sonra kahvaltıyı yaptığımız gibi sınıfa gittik.Sınıfımızın adı "Asil /B" ydi yani 4 yıllık okuyacaktım. Eğer adı yedek olsaydı 8 yıl okuyacaktım.
Neyse Angela ile sınıfa geçtik.Bay Kingdom belirli bir süre sonra geldi. Ders boyunca seçmeli ders seçtik. Ben Ruhça seçtim.Yani annemin dilini çünkü Ruhça bir dil gördüğümde anlamak için sözlüğe bakıyordum.
Ders bitmişti.Öğle yemeğimi yedim ve bireysel olan Ruhça dersine geçtim.Dersime Bayan Anderson girdi.Çok neşeli ,komik ve eğlenceli biriydi.Ama hemen ödev vermişti.Bir sürü Ruhça kelime.Hepsinin anlamını bulmalıydım.
Ders bittimişti.Şimdiki zaman serbest zamandı.Odama gidip 1 saat şekerleme yaptım.Sonra ödev yapacaktım.Bavulumu açtım.Aman tanrımm!!!! Ruhça sözlüğümü koymayı unutmuştum.Off şimdi odamdan çıkıp kütüphaneye gitmeliydim.Kırmızı kitabımı elime aldım ve kütüphaneyi aramaya koyuldum.Ve yerini bilmiyordum.Bu koskoca okulu en az 3 kere turlamıştım.Ve bayağı ileride yazan kütüphane yazısını görünce mutluluktan havalara uçtum.Taakii ödevimi bitirmeme yarım saat kala.Hemen kütüphaneye doğru koştum.
Ve aniden önüme biri çıktı.Ve çarptıştık.Elimizdeki kitapların hepsi yere düştü.Sonra çarpıştığım kişiye baktım. Mavi gözlü ,uzun boylu ,kumral gür saçlı biriydi.Hemen yere doğru eğilip kitapları toplamaya başladık ve kitapları toplayıp ayağa kalktık ve çarpıştığım çocuk söze başladı:-Çok özür dilerim bu benim hatam.
-Hayır esas ben özür dilerim bu benim hatam.
-Şey bu kitap sanırım senin.
-A evet bu kitap benim .Benim
elimdeki kitapta seninki olmalı.-Evet o da benim .Teşekkür ederim.
-Bende teşekkür ederim.dedim. Hemen yoluma devam ettim .Son 25 dakika kalmıştı.Sözlüğü kaptığım gibi masaya oturdum.Hızlı hızlı ödevimi yaptım.10 dakika sonra yemeğe gidecektim ama geldiğim yolu bile hatırlamıyordum.Burası çoookk karışıktı.Angela 'yı aradım.Beraber yemeğe gittik.Sonra gece oyunları için bütün öğrencilerle bahçede buluştuk.Katil Kim? oynadık.Gece gece korkudan öldük.Çok eğlenceliydi.Ve koskoca 4 yıl sular seller kadar hızlı geçmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam Peşinde
RandomJimmy'nin Mary 'e olan sevgisinin yalan olduğunu öğrenen Mary intikam peşindedir.Mary intikam peşindeyken önüne çıkan engeller onun için yeni fırsatlara dönüşür.Ve yeni maceralara yelken açar.