5

155 20 12
                                    

Dün okuduğum grup mesajları beni güldürmüştü. Arda'yla geçirdiğim tatsız akşamdan sonra çok iyi gelmişti grup. Aslı ablayla bu hafta tanışmıştık. Mert abiyle gelmişti bir keresinde. O gün, Mert abi tanıştırmıştı bizi. Tatlı ve hoş bir kadındı. Mert abi bence çok şanslıydı.

Bugün işe bir saat daha geç gideceğim için daha geç kalkmayı planlıyordum ama arka arkaya bildirim gelen telefonum yüzünden uyuyamıyordum. Hâlâ Emirhan gelsin mi, gelmesin mi diye konuşuyorlardı. Ah bir de o konu vardı. Özürlü demişti bize. Çok sevgi(!) dolu bir çocuktu gerçekten...

Elif'le, Emirhan en son birbirlerine siktir git muhabbeti yapmıştı dün gece. Hiç anlaşamıyor, birbirlerine asla katlanamıyorlardı. Açıkçası, Emirhan ona diğer kızlardan daha farklı davranıyordu. Konuşma tarzı, şakaları bize karşı şaka olduğunu belli ederken ona karşı çok ciddiydi. Aralarına girecek değildim tabii ki. Ama şaşırmıştım. Neşe, İrem ya da bana karşı da şaka yapıyordu sürekli ama böyle değildi. Bana bücür diyordu, ona siktir git Elif diyordu. Farkı herkes anlayabilir bence.

Bildirimlere üstten baktığımda Semih'in mesajlarıyla bakışımıştım. Grubu sessize almamıştım ve en son da Semih yazmış.

Uçamayan Salih

Semih Kılıçsoy:
Artık gelir misiniz
Yoruldum
Oturacağım
Yoksunuz diye oturmuyorum

Ela:
Sdn istersin de
Ela ablan gelmez mi
Hazırlanıp çıkıyorum

Semih Kılıçsoy:
Allah razı olsun be
Sen de olmasan
Kahven nasıl olsun Ela abla

Ela:
Ahahah
Ben gelince yaparım
Sen dinlen

Emirhan Topçu:
Semih sen salonun oradaki masaya
bir demli çay ayarla
Beş dakikaya oradayım

Telefonu tekrar yerine koyup dolabın önüne geldim. Beyaz, Beşiktaş armalı olan tişörtü giyecektim bugün. Üzerinde arma olan bir şey giymek zorundaydık. Saçlarımı maşayla şekillendirmek istiyordum ama Semih, beklesin de istemiyordum. Tarakla şekillendirmeye karar verip çekmecemden tarağımı aldım. Sıradan makyajımı yapıp ayağa kalktım. Çantam da ofisteydi. Arabanın anahtarını alıp çıktım odadan.

"Çıkıyor musun kızım?" dedi annem. O da yeni uyanmıştı galiba. "Evet. Akşam görüşürüz." dedim sarılmadan önce. "Geç kalma abinler gelecek." dediğinde gülümsedim. Özlemiştim çitlembiği. "Ok mom." dediğimde garip bakışlarını yolladı. Ufak bir kahkaha atıp çıktım evden.

Yolda dinlediğim şarkı ağzıma dolanmıştı. Ben zaten ıslanmışım. Karmete severdim. Radyoda çalınca da değiştirmemiştim. İbrahim abinin daha gelmediğini görünce odadan çıktım. İş yoktu şu anlık. Geçen haftaki programa devam edeceklerdi zaten.

"Günaydın." dedi kalın bir ses. "Sana da." dedim gülümseyerek. Birlikte yürümeye devam ettik. "Semih'in yanına?" dedi bana doğru. "Evet." dedim. "Semih'in yanına?" dedim aynı onun gibi. Kafasını salladı. Bugün daha bir durgun görmüştüm onu. Emirhan sabah gelir önce zorbalar, sonra da şaka yaptım şaka derdi. Bugün gülerken bile görmemiştim.

Her zamanki masamıza gidip oturduk. Semih daha yoktu. Bizi çağırıp kendi kaçmış mıydı?

Sessiz sessiz otururken Emirhan'a baktım. Morali gerçekten bozuktu. Dalıp gitmişti gözleri. Onun bu düşünceli hali canımı sıkmıştı. Alışkın değilim onu böyle görmeye.

Shorty |Emirhan Topçu|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin