[S.2] (44) Hayat

10 4 0
                                    

Miran Aslanoğlu'dan :

Oflayarak yataktan kalktım. Hastalandığı için neredeyse her vakit ağlayan Ceren'i kucağıma aldım.

Üşütmüştü. Çok hastaydı ancak doktorlar henüz bebek olduğu için bir ilaç yazamazdı.

Alnından öptüğüm sırada ateşinin yükseldiğini anladım.

Miran
- Beril, Ceren'in ateşi artmış !

Beril
- geliyorum !

Merdivenlerden alelacele ses gelince geldiğini anladım. Elinde Eren ile hızlıca içeri geçti. Ceren'i kucağına alıp Eren'i kucağıma bıraktı.

Ateş ölçeri getirip Ceren'in ateşini ölçtü.

Gözlerim şok ile açıldı. 38,50° mi !?

Beril
- Miran, ne yapacağız ?

Miran
- doktora gidelim.

Hızlıca giyinip Eren ile Ceren'i giydirdik. Arabaya bindiğimizde dışarda esen soğuk havadan ve yağmurdan dolayı klimayı sıcağa ayarlayıp açtım.

Beril
- acaba doktoru eve mi çağırsaydık ?

Miran
- iş işten geçti. Yoldayız ve gideceğiz.

Hastaneye vardığımızda koşar adımlarla bebek doktor odasına girdik.

Ceren'i yatağa yatırıp doktorun ona bakması için geri çekildim.

Bir kaç şey söyledikten sonra hastaneden ayrıldık. Arabaya binip konağa sürmeye başladım. Yolda Ceren ağlayıp durmuştu. Buda bizi yoruyordu.

Sürekli onlar için koşuşturmak bizi yormuştu. Lakin şikayetçi olduğumuz söylenmezdi.

Konağa girdiğimizde abimin telaşla koşuşturması ile kalakaldık.

Azad
- Miran, durdurun şu deliyi !

Açelya yengem elinde sopa ile geldiğinde kahkaha attım.

Açelya
- gel buraya korkak !

Azad
- ya ben bir şey yapmadım !

Açelya
- sorunda o ! Biraz bile benimle ilgilenmiyorsun !

Sanırım konu abimin kendisini işe fazla kaptırmasıydı.

Azad
- güzelim, indir o sopayı. Söz veriyorum seninle günlerce ilgilenirim !

Açelya
- istemiyorum ilgini , al başına çal !

Miran
- yenge, ne istiyorsun peki ?

Açelya
- Hiç bir şey istemiyorum, boşayacağım bu adamı !

Azad
- deli diyorum, anlamıyorsunuz ! Boşamayacaksın beni !

Açelya
- boşayacağım !

Azad abim öne atılıp elinde ki sopayı birden çekti. Geriye fırlatmak istedi, ancak sopa Fatih abimin burnuna çarpmıştı.

Acı ile inleyip burnundan tuttu.

Fatih
- noluyor !?

Azad
- kusura bakma Fatih, yanlışlıkla geldi.

Fatih
- canım burnuma nasıl kıyarsın !? Seni cani !

Azad
- sana kafamı ütüle Fatih !

Bu sefer Açelya yengem kaçıyor, Azad abim onu kovalıyordu.

Hanım Ağam? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin