17-Lahza

48 6 0
                                    

"Jungkook iyi misin?"

"Taehyung, benimle evlenir misin?

Ağzımdan çıkan ani cümle beni bile şaşırtmıştı.
Taehyung, banktan kaymış, beni daha iyi görmek için başını iyice çevirmişti. "Jungkook, sen ciddi misin? Geçen haftaya kadar benimle mutlu olduğunu bile düşünmüyordum," dedi, şaşkınlıkla dolu bir ses tonuyla. Onun bu yanıtı karşısında, içimdeki duygular gerçeğe dönüştü. Aslında, onunla ilgili daha önce düşündüğüm her şeyin, bu son bir hafta içinde inanılmaz bir şekilde değiştiğini itiraf etmeliydim.

Kurtlarımız eşti. Birlikte olmak bizim kaderimizdi böyle örmüştü kader ağlarını.

"Taehyung, seni seviyorum. Biliyorum, sen de beni seviyorsun. Kurtlarımız eş, artık bu kararı dile getirmek gerekiyor. Eğer hazır değilsen, problem değil; senin yanındayım, her zaman."

Taehyung'un gözleri büyüdü ve kalbimdeki bir parça, onun da benim duygu dolu anıma olan yanıtını beklemenin gerginliğini hissediyordu.

Ancak, yüzündeki ifadeleri yavaşça değişmeye başladı. Önce kafasını biraz eğdi, sonra kaygılı bakışlarını yere çevirdi dişleri dudaklarına işkence yaptı.

"Sana aşık olduğumu biliyorum..." dedi, kararsız tonda. "Ama evlilik... bu bambaşka bir şey. Biraz düşünmem gerek Jungkook "

Kalbim bu sözler karşısında sıkıştı sanki birisi kalbimi avucu arasına almış patlatmaya ant içmişti ama yine de onun üzerinde baskı uygulamak istemiyordum.

"Tamam, Taehyung. Düşünmen gereken bir şeyse, bunu saygıyla karşılarım," dedim. "Ama unutma, ben buradayım ve sana olan sevgim asla değişmeyecek."

Sessizlik oluştu aramızda insanların yoldan geçişlerini bağırarak gülüşlerini dinledik bazı seyyar satıcıların önünden geçen çocukların bağrışı ailelerin bıkmışlığını gözlemledim sonra Taehyung'a döndüm.

Gözleri Han nehrine dalmış farkında olmadan tırnakları ile diğer tırnağını oyuyor düşünüyordu. Belki de sormamam gerekti bu soruyu aklında bir belirsizlik yaratmıştım. Sonra birden hafif bir tebessüm edip eğdi başını saklamaya çalıştı gülüşünü benden.

"Jungkook" diye seslendi." Evlilik hakkında konuşalım ama lütfen yanımda kal bu hissi hissedelim"

Başımı salladım ben de hafif bir tebessümle aynı bana baktığı gibi " yapabiliriz" diyerek yanıtlamıştım onu.

" O zaman" dedi tuhaf bir bakışla. "Sadece bu anı yaşamakla kalmayalım hm? Belki de bana bir yüzük almalısın"

Bakışlarım onda kaybolurken "yüzük" diye fısıldadım heyecanla." Ciddi misin? Gerçekten almalı mıyım?" İçimde inanılmaz bir heves vardı.

Hızla kalkıp onu yakınlardaki bir kuyumcuya sürüklemiştim. Han nehrinin yanında bir sürü kuyumcu vardı. Tüm vitrinlere birlikte göz attık, ikimiz de sonunda sade ama şık o yüzükte karar kılmıştık içine bugünün tarihi ve adımızı kazıttırmış uzun bir bekleyişin ardından eve doğru yola çıkmıştık.

Düşüncelere dalmışken elimi sıkıp oma dönmemi sağladığında bir şeylerin değiştiğini hissettim.

Eve varıp kapıyı açtığımızda evin huzuru farklı olmuştu sanki uzun süredir eksik olan o şey tamamlanmıştı. Taehyung'a dönmüş hissetiklerim kadar güzel ve sıcak bi öpücük vermiştim ona.

---

New_new

New_new

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Memorias Dele| TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin