Finale en fazla 3 bölüm kalmıştır bu yüzden sabredin 😔
Bu bölüm umarım hoşunuza gider. İyi okumalar. 700 yorum göremez miyiz? Çok düşüş yaşadık, üzüyorsunuz beni.
***
///
Şanslı Jungkook, Şansız Taehyung
///
"Taehyung!"
Herkes duyulan ince sesin ardından başını çevirdiğinden gelen kişiye şaşkınlıkla bakmıştı. Bugün gerçekten sürpriz isimlerin sürpriz çıkışları oluyordu. Yoongi veya Jennie kadar gerçekten şaşırılası bir karakterdi. Lakin ilk defa Taehyung'un hoşuna gidecek türdendi.
Hala aynı kıyafetleri ileydi, bir saat kadar önce yolları ayrılmıştı ama o işte yine buradaydı. Uzun saçlarını bunaldığı için yukarıdan at kuyruğu yapmıştı. Perçemleri her zamanki gibi salıktı ve kahverengi saçları ışıl ışıl parlıyordu. Deri dar pantolonu ile hala rahat görünüyordu. Taehyung’u olmasa da diğerlerini şaşırtan ileri doğru uzattığı silahı idi. Korkmadan karşıya doğru isabet almıştı. Bir anda kendisini burada bulan kadın etrafı iyice süzdü. Manzara berbattı.
Taehyung şaşkınlık ile konuştu. "Meri, senin burada ne işin var?"
"Jimin beni aradı, Taylor'u dizlerinden vurmuş Jungkook ve sen de telefonunu açmamışsın. Apar topar gelmeye çalıştım. Bu ne saçmalık böyle, ne yapıyorsunuz siz burada?"
"Dur, ne?! Jungkook, Taylor'u mu vurmuş?!"
Taehyung hızla başını arkasında bekleyen çocuğa çevirdiğinde yine masum gözlerle karşılaşmış ve o hemen kendine sineye çekecek bir yol aramıştı. "Aşkım... Öyle değil... Öldürürüm seni dedi... Korktum ben de, bana doğru gelmesin diye ateş ettim."
Mazlum ve gariban çıkan sesi bir yandan da korkmuş duyuluyordu, Taehyung’dan çekinmedi ve birkaç adımla onun yanına ulaştı, iri gözlerini her zamanki gibi irice açıp hafiften doldurdu. Sonra minik elleri onun serçe ve yüzük parmağını tuttu. “Vursa mıydı ki beni?”
Gözlerini kapatan adam birkaç saniye soluklandı ve onun o tatlı ve kafası ısırmalık yüzünü aklından silmeye çalıştı. Sonra sinirli olduğunu belli ettiğini düşündüğü bir halde bağırdı. "Jungkook! Bana yalan söyleme!"
"Söylemiyorum!..” Sonra Jungkook kartları değiştirdi, bir yerlerde ona hak vermeliydi, suçunu sürekli reddetmek ona güven vermiyordu. “Of tamam ya! Engel olmasın diye bunu yapmak zorundaydım ama sonuçta öldürmedim ya?! Haklısın… ama korktum sana ulaşmama engel olur diye."
Meri silahını hala tutmanın saçma olduğunu düşündüğünden indirmiş ve hızlı adımlarla adamın yanına gelmeye başlamıştı. Bu sırada onu yan gözle izleyen Jungkook'dan başkası değildi. Sinsi gözleri onu baştan sona tarıyor ve nereden çıktığını, Taehyung ile ne kadar yakın olabileceğini düşünüyordu. Bir anda böyle fırladığına göre önemli olmalıydı ve bu Jungkook'u gerçekten çok rahatsız etti.
“Ne alakası var, seni buraya bırakan Taylor ve Jimin.”
“Ne? Jungkook, hani tek gelmiştin.”
“Sen niye ona inanmayı tercih ettin ki, yoksa beni sevmiyor musun?”
“Ne alakasız var? Kadın Jimin aradı diye buraya gelmiş.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUNAWAY | TAEKOOK +18
FanfictionTaehyung bir katildir ve hapishaneden kurtulmak için taklit yaparak akıl hastanesine girer. O sırada orada hasta yatan Jungkook ile karşılaşır ve Jungkook ondan çok hoşlanır... Hikaye, hastaneden kaçtıkları an ile başlar. Seme Taehyung Uke Jungkoo...