Merhabaaa. Size uzuuun bir bölümle geldim.
8000 yorum sınırı koyuyorum, elinizin kiri bence jdnfjsb İyi okumalar
///
Rüyalarım ve sen
///
Adam yattığı yerde çok huzursuz hissediyordu. Beline sarılan kollar bile ona işlemiyordu. Uyurken alnını kırıştıracak kadar kaşlarını birbirine çatıyor, dudakları seğiriyordu. Son zamanlarda yaşadığı ve düşündüğü şeyler onu iyice bunalıma sokmuştu. Bir yerden sonra bu ipin ucu kaçınca uykularında bile huzur bulamıyordu.
Başını yastığın diğer tarafına çevirdi ve yüzü daha da kırıştı. Rüyasında gördü şey her neyse onu zorluyor olmalıydı.
Öyle ki kafasının içine girersek tam bir kaos anında olduğunu görebilirdik. Adamın elinde bir bıçak vardı ve Jungkook'un göğsüne defalarca kez onu isabet edip vuruyordu. Yüzüne fışkıran kanlar onu engellemiyordu ve yüzünde bir sinir harbi bulunuyordu. Hareketsizce yatan bedenin vücudunu yine zorlamaya devam ediyordu.
Ağzından kanlar fışkıran çocuğa dayanamamış gibi bir de boynunu hedef aldı ve tam boğazının ortasına bıçağı sapladı. Eline en ufak bir hareket ettirse dahi bıçağın keskin ucunun nasıl içinde vıcık bir hissiyat yarattığını hissedebiliyordu ve bu onu birazcık daha bıçağı ileri sokmasına neden oluyordu.
Öfkeli bir sesle ölü kollarını iki yana salan çocuğa bağırdı. Jungkook’un gözleri açıktı ve ondan bağımsız bir şekilde tavana bakıyordu. “Neden bunu yaptın, sana güvenmiştim, bunu bana nasıl yaptın?”
Boğazına sapladığı bıçakla nihayet durmuştu ve onu gerçekten öldürmüştü, derdin bir nefes verdi ve titrek ellerini zemine koydu. Kucağına oturmuştu ve onun bedenine işkence çektirmişti.
Orada birkaç saniyelik sessizliğin ardından kıkırtı işitti. Etrafına bakındı, biri geldi sanmıştı. Kulakları uğulduyordu. Aynı şeyi yeniden duyunca bunu üzerinde oturduğu ölü bedenden geldiğini anladı. Onu nihayet öldürdüğünü sanmıştı.
Jungkook çoktan ölmesi gerekiyordu onca bıçak darbesine karşın ancak o bir türlü ölmüyor ve bu adamın daha da sinirini bozmaya başlıyordu. Yine de tamamen sağlam olduğunu söyleyemezdik, konuşurken ciğeri sıkışıyor ve heceleyerek konuşmaya başlıyordu. Gerçeğinin aksine bu sefer yüzünden tek bir damla yaş bile gelmiyordu.
"Her şey bizim için yaptığım sevgilim. Sana olan aşkımı bu kadar görmezden gelmen beni çok kırdı. İyi ki öldü biliyorsun, o sana katlanamazdı bile. Biz birbirimiz için yaratıldık ama bunu görmüyorsun. O öldü ve seni bıraktı, ben ölsem de seni bırakmam."
"Siktiğim geber artık! Nesin sen?! Hala yattığın yerde tek bir damla suç bile duymuyorsun!”
“Anlamıyorsun, ben bunu yaparken çok zevk aldım. İkiniz ayırırken çok mutluydum ve benim olacağın günü iple çekiyordum. Onu öldürmek bana o kadar iyi hissettirdi ki anlatamam, artık aramıza hiçbir şey giremezdi.”
“Bir daha asla, asla! Uyandım artık! Bir daha sana asla güvenmem!”
“Hayır sevgilim daha uyanmadın, hala benim kuklamsın.”
Taehyung bununla birlikte daha da delirmiş ve boğazına sapladığı bıçağı sertçe kendine doğru güç uygulayıp çekmişti. Boğazından çıkardığı bıçak bıraktığı delik ile oradan kan fışkırtmaya başladı, tıpkı bir musluk gibiydi ve etraftaki kan gölü iyice artıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUNAWAY | TAEKOOK ✓
Fanfictionİkisine de deli demişler, Hastaneye tıkmışlar. Jungkook, Taehyung'a Taehyung bir başkasına Divaneyken kaçmışlar. Askerler ve yıldızlar; Taehyung'u bırakmazmış. Jungkook çok severmiş, Hikayenin sonunda, Ondan ayrı kalamazmış. ---- Seme Taehyung...