RUNAWAY | TAEKOOK ✓

IX.

Bölüm sınırı 500 yorum, boş yorum yapanı engellerim, kirletmeyin yorumları.
İyi okumalar.

***

///
Aşkın Yüreğime Hasta Benimki Bir Hastaya
///

Jungkook öylece koltukta oturmuş ve sızma numarası yaparken yanındaki adamlar bir evin önünde durmuştu. Jungkook bunu biliyordu ama yine de şaşırdı çünkü bu kadar hızlı gelmeyi planlamamıştı. Sohbetlerinden iki dakika sonra bir yerde durmuşlardı ve Ruth ön kapıyı açıp Jungkook'u kucaklarken, Jungkook şimdi cidden bayılacaktı. Plan yapacak vakti yoktu. Haksızlık!

Havalandığını hissederken bir yandan da serin hava çarpmıştı ona şimdi. Hava baya kararmıştı ve Jungkook inmek istediği için ayılma numarası yapacaktı şimdi de lakin Ruth'un söyledikleri ile vazgeçti.

"Yüce Tanrım, bir meleksin sanki... Bir rüyada isem uyanmayayım."

Jumgkook saçma ama bu adamdan bir pozitiflik seziyordu. Sanki yaklaşımı kötü niyetten çok hayranlıktı ve dediği şeyler Taehyung'dan beklediği romantiklik anlayışıydı.

Yine de hiç kimse bir Taehyung etmezdi.

Jungkook kucağında iken onu biraz daha göğsüne doğru kaldırdı, burnunu ona yaklaştırıp kokusunu tanıdı. Ilsun onlara bakıp gülmüştü ve kardeşinin resmen yaralı bir kuşu tutuyor gibi tutup ilgili davranmasına bir baba edası ile izlemişti.

"Çok güzel uyumuyor mu?"

Bu sırada sonunda uyanabilen Hwan hemen bu konuya dahil olmuştu bile. "Abi sen ne ara manita yaptın ya, iyi ki iki saat uyuduk? Hıza bak!"

"Henüz benim değil."

"Henüz?"

Ruth aslında bunu özellikle dememişti, bir anda ağzından kaçıvermişti. "Tanrı söyletti herhalde."

"Nasıl? Oğlum aşık olmuşsun sen, ne oldu ben uyurken bilmiyorum ama kaçırma bu oğlanı." Sonra diğerlerine döndü. "Ruth'un bağımlı gözleri ilk defa anlamlı bakıyor."

Ruth onu umursamadı ve Jungkook'un yüzüne hafifçe gülümseyerek baktı, evin içine girdi.

"Rüyalarımdan çok daha güzel."

Aslında bu şekilde her şeyin hızlı gelişmesi onu biraz psikopat gibi gösteriyordu.

Bir yatağa yatırılan Jungkook yalnız kalınca bu odadan da kaçar, sonra arabayı alır kaçarım diye düşündü. Ancak beklemediği bir şey oldu. Ruth odanın içinden Hwan'a seslendi. "Çok yoruldum, biraz ben de kestireceğim. Yatak hepimize yetmez, buraya bir yere kıvrılırım."

"Nereye kıvrılırsın?"

"Yere falan işte."

"Manyak mısın lan? Git yat işte yanına. İkinizde erkeksiniz olmaz bir şey, hemen utanma." Yüzünde piç bir gülümseme yer almıştı ve yaktığı sigarası ile ona göz kırpmıştı.

"Dalga geçme sik kafalı."

"Üff, tamam neyse. Yat yanına kıvrıl. Belki bu sefer rüyanda onu yakalarsın ha?"

Ruth rüyalarını Hwan'a anlatırdı ve Hwan uyandığında Jungkook'un rüyasındaki çocuk olduğunu söylemişti. Şimdi ise onun dediği şey aklını kurcalarken içi bir cesaret ile doldu ve arkadaşının yüzüne kapıyı kapattı.

Birkaç adım sesinden sonra Jungkook yatakta bir çöküş hissetti. Ruth çok yakınındaydı ve onun parfümünün kokusunu alabiliyordu. Sonra Ruth daha da yakınlaştı ve onun nefeslerini Jungkook ensesinde hissetti.