Ecem sabah gözlerini yavaşça araladığında alarmı hala çalmaktaydı. Yavaşça telefonuna uzanıp alarmı kapattığında saat 8:30 civarındaydı.
Yatağından kalkmış, yatağını toplamıştı. Odası güney cepheli olduğundan güneş ışınları olanca gücüyle perdeden sızmaya çalışıyordu. Perdeyi açtığında gözü kamaştı. Gözlerini yavaşça tekrar açtığında kırmızı bir balon gördü.
İrkilerek geri adım attı. Balona dokunmadan camdan aşağıya baktı. Kimse yoktu.
O sırada annesi kapıyı tıklatarak içeri girdi. Ecem hemen perdeyi kapatarak pencerenin önüne geçti. Annesi onu heyecanlı görünce:
-Ecem iyi misin sanki bir şey olmuş gibisin. Bembeyaz olmuşsun. bir sorun mu var, diyerek yanına yaklaştı. Ecem ise:
-Bir şey olmadı anneciğim. Bu gün anca uyanabildim. Şimdi kalktım. O yüzden sana öyle gelmiştir. Benim bir şeyim yok, diyerek yeni bir konu açmaya çalıştı:
-Tatil biletlerini alabildin mi? Ne zaman gidiyoruz. dedi
-Evet aldım. Ama bugüne beş kişilik bilet yoktu her uçak dolu yada iki üç kişilik yer vardı, ayrı ayrı gitmeyin diye bende yarına aldım. dedi. Yarın hepiniz yolcusunuz. Birde perdeni aç pencereni aç odayı havalandır. Sonra kahvaltıya in. dedi
Ecem annesi odadan çıktıktan sonra kapıyı kapatıp kilitledi. Merakla perdeyi açarken aklından kimlerden gelmiş olabileceği geçiyordu.
İpini koparttıktan sonra, balonu yavaşça alırken heyecandan az kalsın balon aşağı uçuyordu ki tuttu. İçeri aldıktan sonra kırmızı balonu incelemeye başladı. Balonu elinde birazcık evirip çevirirken üzerinde anlamsız bir yazı yazdığını fark etti.
“Sanıyorsunuz?” yazıyor yanında da bir gülücük işareti bulunuyordu. Kim böyle anlamsız bir yazıyı balonun üzerine yazıp pencerenin demirine bağlardı ki. Aklına birden mafya ve küçük geldi. Ama onlar hiçbirinin evini bilmiyordu ki..
Daha doğrusu aklına onlardan başkası gelmiyordu. Ne yapacağını bilmeden yatağında öylece oturakalmıştı. Uzaklara dalmış, ne olduğunu düşünüyordu. Ama aklına bir şey gelmiyordu.
Tam grubu arayacaktı ki Efe'den bir mesaj geldi. “Herkes bizim garaja gelsin. Konuşmalıyız.” diyordu.
Ecem hemen hazırlandı. Doğruca garaja gitti. Giderken yanında balonuda götürdü. Bizimkiker garajın kapısında Eceme bakarken Ecem koşar adımlarla onlara doğru geliyordu.
Aylin:
-Ecemde de balon var. Baksanıza... dedi.Hepsi heyecanlanmıştı. Ecem içeri girince Efe kapıyı kapattı.
Herkesin elinde kırmızı balon vardı. Efe:-Kim hepimize balon vermiş olabilir ki? Benim balonumda “kaçabileceğinizi” yazıyor. Bu çok saçma. Kim yazmış olabilir.
Aylin:
-Bendede “habersizce” yazıyor. Bizim tatile gitmemizle ilgili biri bir şaka yapıyor olabilir mi?Mert:
-Bence biri bize bir mesaj vermek istemiş olabilir. Herkes balonlarını ortaya koysun. Anlamlı bir cümle çıkabilir.Bahar:
-Haklısın. Diyerek balonunu ortaya koydu.Ardından herkes ortaya koydu. Anlamlı bir şey ortaya çıkarmaya çalışıyorlarken birden Mert irkilerek:
Buldum. Dedi. Ve dudakları titreyerek:
“ BİZDEN HABERSİZCE KAÇABİLECEĞİNİZİ Mİ SANIYORSUNUZ? :) ” dedi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıl Sonu Macerası
AdventureEcem ve arkadaşlarının yıl sonunda eğlendiren düşündüren ve merak uyandıran maceraları... Bu kitabı seveceksiniz....