8.

110 8 2
                                    

Uzunca bir vakittir Kızı ile dertleşen Yakup bey farkında değildi yanıbaşındaki tehlikenin ancak kendisine doğru gelen alpına ok isabet edince
" Alplar pusu" diye bağırdı var gücüyle herkes teyakkuza geçmişti biraz sonra moğolun savaş naraları çınladı meydanda "Yakup beyi koruyun" diye bağırdı Gonca bu kez eski korkusuz Gonca çıkmıştı meydana "saldırın" diye bağırdı ardından kılıcını çekip ileri atıldı uzun zamandır ağabeyi Mehmet bey ile birlikte germiyanın en iyi alplarından kılıç eğitimleri aldığı için meydanda terör estiriyordu adete Gonca ama nafileydi düşman kalabalıktı buna rağmen alplar iyi savaşıyorlardı Ama Yakup bey karnından ve bacağından ok yarası almıştı bu durum telaşlandırmıştı Gonca hatunu "babaaa" diye bağırdı Gonca çok yaman bir şilahşördü lakin arada panik atak geçirdiği güçsüz düştüğü anlar oluyordu lakin şimdi olmazdı çünkü atasının hayatı söz konusuydu Yakup bey kızının zekasını daha çok küçük yaşlardayken farketmişti ve onu buna göre yetiştirmiş eğitimini her alanda alması konusunda bizzat ilgilenmişti kızıyla oğlu Mehmet daha çok askeri zekası olan bir yapıdaydı ancak Goncanın kafası her alanda oldukça iyi çalışıyordu hemen kendine geldi
"Alplar bey babamı uzaklaştırın burdan" diye emir verdi lakin sesinin duyulduğundan emin değildi çünkü moğolun zafer nidaları yankılanıyordu üstelik kendi etrafını çevirmişti kalabalık bir grup birden "Ya Hak" diye bir ses duydu çok güçlü bir sesti bu vede çok tanıdık sonra aynı anda önündeki nökerler düşmeye başladı Gonca da gerisini biçince etrafına baktı evet yanılmamıştı medreseliydi bu üstelik yanında bacısı Fatma Hatun ile birlikte "saldırın" diye bağırdı Şehzade ardından Goncanın yanına gelip "iyi misin" diye sordu "eyiyim sen eyi misin" diye sordu Gonca da karşılığında "eyiyim" diyen şehzade ye baktı kısa bir an "ben eyiyim lakin babam yaralıdır Alaeddin yardım et kurtar onu" dedi ardından tekrar savaşa döndü şimdi sırt sırta savaşıyorlardı meydandaki nökerlerin çoğu ölmüş kalanları da kaçmıştı Alaeddin Goncaya kısa bir bakış atıp onun iyi olduğuna kanaat getince Yakup beyin yanına koştu Yaraları eyice inceleyip yanındaki alpa döndü
"Baysungur hemen arabaya taşıyın tez Yenişehire varmak icap eder  acele edin" diye bağırdı adeta ardından yanındaki hatuna dönüp "hileci hatun baban eyi olacak korkmayasın ama burası uçpazara epey uzaktır bu yüzden Yenişehire gitmek icap eder" dedi
Hiç düşünmeden kabul etti Gonca adam haklıydı üstelik alplar da yorgundu vakit kaybetmeden yola koyuldular Alaeddin arabaya Yakup beyin yanına bindi karnındaki kılıç yarasına bez bastırdı bacağındaki oku kırdı kaba ete saplanmıştı ok onda sorun görünmüyordu kılıç yarası bıraz derin gibiydi lakin zehir yoktu bu eyiye işaretti saraya varır varmaz
"Alplar yardım edin tez şifa haneye taşıyın" diye bağırdı şehzade. Gonca da attan inip yanına varmıştı çoktan Yakup bey içeri taşınırken Osman bey haberi alıp gelmişti Nilüfer Goncayı sakınleştirmeye çalışıyordu Fatma ise Nilüferin oğlu Süleyman ile Hızıra bakma görevini üstlenmişti Süleymana bakmak kolaydı lakin Hızır ortalığı ayağa kaldırmıştı sesi sarayı tutmuştu Nilüfer sonunda Goncaya dönüp
"Gonca bilirim sırası değil ama Hızır çok ağlıyor sen gittin gideli hep huysuz du zaten birtek senin kucağında uyuyormuş öyle dedi Alaeddin" diye bitirdi Nilüfer Goncanın dikkatini çekmek umuduyla üstelik söylediği doğruydu eğer amacına ulaşabilirse bir taşla iki kuş birden vurmuş olacaktı bunu düşünerek devam etti sözlerine
"Hem Hızırın ağlaması Alaeddinin de dikkatini dağıtıyor sen biraz onunla ilgilensen hem Hızır sakinleşirse Alaeddin de işine daha iyi odaklanır"
Nilüferin dediklerini biraz düşünür gibi oldu Gonca ardından başını salladı olur babında    Onun dikkatini çekmeyi başarınca rahat bir nefes aldı Nilüfer Ardından onu çocukların olduğu Fatmanın odasına yönlendirdi içeri girdiklerinde Fatma Hızırı susturmaya çalışıyordu bir yandan da dizinde Süleymanı sallıyordu Gonca hemen ağlayan çocuğu Fatmanın kucağından aldı
"Küçük adam sen beni mi özledin ne oldu sana" diye sordu aşinası olduğu naif sesi duyunca bir iki saniye içinde hemen susmuştu Hızır
"E ama yok artık" diye adeta bağırdı Nilüfer ve Fatma aynı anda ilk şaşkınlığını atlatan Gonca küçük bir kahkaha attı onun kahkahası Hızır ile Süleymana da bulaşmıştı
"Yani anlamadım ki ne ara bu kadar sıkı fıkı oldunuz siz ben doğdu doğalı hep yanındayım bana bile bu kadar gülmedi hayır sen ne yapıyorsun da bu bücürün dikkatini çekiyorsun anlamıyorum" dedi "Nilüfer yengeme katılıyorum Gonca anası şehit olduktan sonra bir senin kucağında bu kadar uslu ve sakin üstelik mutlu da ağabeyim kucağına alınca bile bu kadar çabuk susmaz" dedi Fatma Nilüfer Süleymanı kucağına aldı sonra Gonca ya dönüp
"Hızıra süt hazırlayıp gönderirim ben sana sen onu alıp kendi odasına götür istersen Fatma Alaeddinin odasını göstersin sana" deyip ayrıldı Gonca babasını merak ediyordu Ama içeriye kimseyi almadıkları için denileni kabul etti Hızırı alıp Fatmayı takip etti sonunda bir odanın kapısını acıp "Burası Alaeddin ağabeyimin odası sen daha önce gelmiştin zaten gir rahatına bak ben Hızırın sütünü alıp geliyorum" deyip çıktı Fatma. Gonca kucağında Hızır ile etrafı inceledi biraz hala aynıydı değişmemişti medreselinin odası baskın öncesi babasıyla konuştuklarını hatırladı sahi medreseli ile bir geleceği olabilirmiydi bu onca yaşanana rağmen hala mümkünmüydü emin değildi ama babası bir konuda haklıydı şehzade ile artık konuşması gerekiyordu geçmişteki kırgınlıklardan ve dahası yüreğine vurduğu prangalardan kurtulması gerekiyordu "Gonca hatun Yakup bey kendine gelirmiş seni sayıklarmış ağabeyim haber et dedi" deyince Fatmanın elinden sütü alıp kucağında Hızır ile çıktı Gonca Fatma da peşinden gitti şifa haneye vardıklarında gözlerini açmıştı Yakup bey
"Gonca kızım sen eyimisin çok korktum sana birşey olacak diye çok şükür Rabbime" dedi
"Alaeddin bey ve Fatma Hatun sağolsunlar bizi onlar kurtardı bey babam seni Yenişehire getirdik" diye cevap verdi Gonca Yakup bey Alaeddine dönerek "sen de sağol evladım Allah sana evladın ile birlikte mutlu huzurlu bir yuva nasip etsin İnşallah" diye dua etti
Alaeddin Yakup beye "sağolun" diye cevap verirken bile gözü hala Goncanın kucağında sütünü içen oğlundaydı sonra Osman beye döndü Yakup bey "evet evlatlar madem bu gece buradayız o halde bizi yalnız bırakın" diyen Yakup beye hak verdi Osman bey ardından daha önce hazırlattığı odaya taşıttı Yakup beyi sonra ise herkesi gönderdi "Alaeddin sen divana geç beni bekle evlat birazdan geleceğim" deyip Yakup beye döndü Osman bey ikili bir süre olanlardan konuştuktan sonra malum konuya döndü Yakup bey
"Gonca ile konuştum onun rızası var Osman bey ancak geçmişte yaşanan olaylar için endişeli biraz" diye bitirdi sözünü Yakup bey.
" Sana söyledim Yakup bey Gonca kızımızın bizden yana bir sıkıntısı olmasın benim için Fatma ne ise Nilüfer ne ise Gonca da odur lakin Alaeddin ile aralarındaki kırgınlığı kendilerinin çözmesi gerek ama ben yine de Alaeddin ile etraflıca konuşacağım bu konuyu"
    "Bilirim Alaeddin efendi çocuktur Osman bey merhametlidir de benim için Mehmet ne ise Alaeddin de odur bunu geçen de söyledim lakin eyi bilesin ki Goncam benim gözümün nurudur en kıymetlimdir Osman bey Alaeddine bunu da iletesin zaten iş ciddiye binerse bende etraflıca konuşmak istiyorum onunla bu konuyu" diye bitirdi Yakup bey. Osman bey onu dinleyip onaylarcasına salladı başını
"İnşallah Yakup bey inşallah eee başka diyeceğin yoksa bana müsaade Yakup bey bilirsin Alaeddin beni bekler divanda hem varıp onunla bir konuşayım bakalım o ne diyecek bu konuya" deyip çıktı ardından Yakup beyin başına en güvendiği şifacılardan birini gönderdi kapısına da güvenlik için iki alp dikti sonra divanın yolunu
Gonca hatun babasını gördükten sonra tekrar Alaeddinin odasına geldi Fatma ile birlikte Hızırın karnını doyurdu elindeki süt ile bu arada biraz Fatma ile sohbet ettiler Alaeddinden Ayşe Hatun ile olan evliliğinden ve Hızır dan bahsetti biraz Fatma Gonca imdi anlamıştı Nilüfer ile Fatmanın tepkisini demekki bu küçük adam herkese kök söktürüyordu insan seçiyordu peki ama neden ki neden kendisi diye düşündü Gonca Fatma müsaade isteyip çıkmadan önce Goncaya dönüp "Yandaki odayı sana hazırladık Gonca hatun ben sana aş" ... Demeden dışardan Bala ve Malhun Hatunun sesi duyuldu destur varmıdır diye "gel ana müsaitiz" dedi Fatma elinde tepsi ile önce Bala ardından Malhun girdi odaya kızım sana aş getirdik Hızır uyur birazdan sende birşeyler yer öyle yatarsın dedi Bala hatun Malhun ise Fatmanın esbaplarından getirmişti kendisine üstünü değiştirmesi için sonra Malhun ve Fatma çıkmış birtek Bala hatun kalmıştı Goncanın yanında Gonca Hızırın Altını değiştirirken Bala da çocuğun temiz esbaplarından çıkardı bu sırada kıza dönüp "ben Hızır ile ilgilenirim sen git aşını ye sonra da güzelce dinlen" dedi
"Yani sizin için sorun olmayacaksa Hızırı ben uyuturum Bala hatun hem bana da uğraş olur aksine atamı düşünmekten uzaklaşmış olurum biraz" diye açıkladı durumu kısaca Gonca hatun
"Aslında neden bilmiyorum Hızır pek Bi sevdi seni ama sana zahmet olmasın bak Alaeddin de geç gelir uykusuz kalma sonra" dedi Bala "yok sorun olmaz" diyen kıza daha fazla ısrar etmedi Bala hatun "Madem öyle bir sıkıntı olursa ben koridorun sonunda sağdaki odadayım" dedi ve çıktı Gonca onun ardından kapıyı kapatıp Hızırın üstünü değiştirdi ardından kucağında sallayıp uyuttu onu yatağa yatırıp kendisine getirilen yemeği yedi ardından tepsiyi hızlıca mutfağa bırakıp tekrar Hızırın yanına döndü kendi üstünü değiştirip çocuğun yanına uzandı ve şaçlarıyla oynayarak onu seyretmeye başladı çok geçmeden o da şehzadenin kokusunun sindiği yastığa başını koyup uykuya daldı

      Arkadaşlar selam ben geldim biliyorum biraz geç oldu ama şu sıralar çok fazla meşgulüm çok yoruluyorum bölüm yazmak için çok vaktim olmuyor ve küçük bir ricam olacak okuyunca bol bol yorum yapın 1415 kelime sağlıcakla kalın

Sevda büyüsü algonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin