Alaaddin uzun bir konuşma yapmıştı atası ile ve bu konuşma bir yandan onu mutlu ederken bir yandan canını sıkmıştı mutluydu çünkü bir yanı Goncaya ne kadar kızgın hatta kırgın olsa da hatunu hala çok seviyordu öte yandan canı sıkkındı çünkü Gonca onu sevmiyordu en azından kendisi öyle biliyordu peki ya hatunun gönlünde başkası varsa diye düşünmekten kendini alamıyor onu zorla kendisine mahkum etmek istemiyordu çünkü sevmek özgür bırakmaktı lakin atası hatunun kabul ettiğini belirtmişti bu da tuhaftı
karma karışık duygular içindeydi odasına giderken vakit gecenin yarısını geçmişti derin düşünceler yumağındaydı şehzade bu kafayla uyuyabileceğini sanmıyordu zira atası ona tekrar evleneceksin demişti üstelik bu kez Gonca hatun ile evlenmesi isteniyordu ve sebep yine siyasi bir meseleydi ya Gonca hatun! O nasıl kabul etmişti bu meseleyi sevmediği adamla bir ömür yaşayabilecek miydi ne yapmaya çalıştığını anlamak mümkün değildi Alaeddin içinden çıkamadığı düşüncelerle açtı odanın kapısını içeri girdiğinde bir hayli şaşkındı kesinlikle böyle bir manzarayla karşılaşmayı beklemiyordu zira karşısındaki manzara yıllardır arayıpta bulumadıkların biriydi yine.
Oğlu Hızır ile nikahına alacaksın dedikleri Gonca hatun kendi yatağında uyuyorlardı en son Yakup bey uyandığı vakit Gonca hatun geldiğinde de oğlu Hızır onun kucağındaydı lakin böyle bir manzara beklemiyordu demekki saraydaki sessizliğin sebebi buydu oğlu Hızır kendisini güvende hissettiği limanındaydı ondan sesi çıkmamış erkenden uyumuştu üstelik iyice kıza sokulmuştu Alaeddin her ne kadar kalbi ile aklı arasında kalsa da oğlu Hızır çoktan kararını vermişti anlaşılan dolaptan bir örtü çıkarıp kızın üstüne örttü oğlunun üstü zaten örtülüydü usulca yaklaşıp başına bir öpücük kondurdu oğlunun kısa bir an seyretti bu manzarayı hoşuna gitmişti aslında
Ama Hatun kendisini sevmiyordu işte anası buyruk verdi diye yaklaşmıştı yıllar önce kendisine üstelik birde güven meselesi vardı. Aklı bir daha güvenebilecek miydi kalbini verdiği bu güzele emin değildi sessizce üzerini değiştirip yan taraftaki çalışma odasına geçti bu gece uyuyamayacağı belliydi zaten önce abdestini ardından da raftan Kuranı Kerimi alıp başına oturdu sabah ezanına kadar Kuran okudu ardından Namazını kılıp uzun uzun dua etti yan tarafta duyduğu seslerden kızın da uyanıp Namaz kıldığını anladı bir süre daha çalışma odasında oyalanıp etrafı toplayıp düzenledi güzelce ardından yatak odasının kapısının önünde durup
"Destur varmıdır Gonca hatun" diye sorduGonca ezan sesiyle birlikte uyanmıştı önce etrafını inceledi ve ardından yanında yatan çocuğa döndü bakışları ne yani medreselinin odasında mı uyumuştu üstelik onun yatağındaydı üstündeki örtüyü farketti sonra. Bunu üstüne kim örtmüştü ki sonra Düşüncelerinden sıyrılıp abdest aldı etrafa bakınca dolabın yanındaki küçük bölmede duran namazlığı görüp aldı ardından namazını kılıp yine aynı yerine düzgünce bıraktı sonra yatağın üstündeki örtüyü katlayıp yatak örtüsünün üstüne bıraktı etrafta dağınık başka bir şey varmı diye kontrol ederken
"Sestur varmı Gonca hatun" diyen adamın sesine yerinden sıçradı aklı çıkmıştı bu adam onun içeride olduğunu nereden biliyordu ki aynadan kendini kontrol edip "Gelebilirsin" dedi kısık bir sesle kapı açılıp şehzade içeri girdiğinde kendisi de çıkmak için hazırlanıyordu bir yandan da kendini açıklama çabası içine girmişti
"Affedesin Medreseli ben gece çocuk yalnız kalmasın diye öyle başında beklerken uyuya kalmışım" derken sözünü böldü Alaeddin
"Mesele değil Gonca hatun aksine teşekkür ederim benim işim çok geç bitmişti zaten bende Hızır nasıl oldu da bu kadar sakin kaldı diye düşünüyordum sebebi şimdi belli oldu size de zahmet oldu ama"... Derken "estağfurullah" diyerek sözünü böldü kız ardından ekledi "müsaadenizle ben gideyim artık"
Tam çıkarken "Gonca hatun" diyen şehzadeye döndü tekrar "Eğer vaktin varsa seninle konuşmak isterim" demesini beklemiyordu şaşırmıştı
"Şimdi burda mı" diye sordu kısık bir sesle "Yok burda olmaz birazdan anam Hızırı kontrole gelir eğer sana da uygunsa öğlen namazından sonra uçpazarın yol ayrımında seni bekleyeceğim" diyen adama
"Mutlaka geleceğim Medreseli" diyerek çıktı Gonca zira yüreğinin sesinden şehzadeyi doğru düzgün duymuyordu bile anında kendini yan odaya attı sonra dilini ısırdı ne demişti adama "mutlaka geleceğim Medreseli mi" diye tekrarladı kendi kendine "yok daha neler Gonca oldu olacak koşup boynuna atlasaydın" diye tersledi kendini sonra oturup neler konuşacaklarını düşünmeye başladı fırsat ayağına gelmişti elbette ki konuşacaktı şehzade ile kendini ifade etmek için çaba gösterecekti az sonra
" Destur varmı Gonca kızım" diyen Bala hatunun sesi ile düşüncelerine ara verip kapıyı açtı
"Hayırlı sabahlar kızım Alaeddine uğrayacaktım lakin geçerken odandan sesler duyunca önce sana bakayım dedim bir sıkıntın yoktur inşallah" diye sordu anaç bir tavırla
"Sağolun Bala hatun bir sıkıntım yok çok şükür pencereden gün doğuşunu izliyordum bende birazdan Atamın ahvaline bakacaktım" diye Cevap verdi Gonca
"Peki kızım ben Hızıra bir bakayım" deyip çıktı Bala yan odadan içeri girdiğinde oğlu yastığına uzanmış iyice sarılmıştı bir yandan da Hızırı seyrediyordu ama gözlerinden uyku akıyordu şehzadenin "Hayırlı sabahlar oğul Hayrolsun iyimisin sen" diyen anasına döndü Alaeddin "Sağolasın ana eyiyim sadece uzun ve uykusuz bir gece geçirdim odaya geldiğimde Gonca Hatun uyuyordu Hızır ile bende çalışma odasındaydım az evvel o çıkarken geldim" diye açıkladı Alaeddin Oğlunu dikkatle dinleyen Bala hatun şöyle bir süzdü onu ve yaklaştı tam dibinde durarak yüzüne baktı
"Bak bana hele de bakalım neyin var senin gözlerini kaçırırsın Alaeddin de bakalım neler olur?"
Derin bir nefes aldı şehzade galiba içini anasına dökmek iyi gelecekti ona
"Ana" dedi biraz durakladı ardından devam etti
"Ana babam yeniden evlenmemi ister üstelik Gonca hatun ile hemde türk birliğinin istikbali için der babam sıkışıp kaldım iki ara bir derede ana bana bir yol göster" dedi Alaeddin artık ağlamaklıydı "Anlat evladım dök içini rahatla" diyerek yanı başına oturup saçlarını okşadı Bala hatun
Devam etti Alaeddin
"Ana aklım ile yüreğim arasında sıkışıp kaldım hemi Gonca hatun kabul etmiş kararı atasına bırakmış Yakup bey de razı ama ben aklımda onca soruyla cebelleşiyorum yıllardır söylesene ana ben o hatuna tekrar nasıl güveneceğim üstelik bende gönlü olmayan bir hatuna" diye ekledi Alaeddin artık gözlerinden yaşlar dökülüyordu
Elini oğlunun kalbinin üstüne koydu Bala hatun
"Akıl ile sevda tartılmaz oğul sevmek gönlün işidir ben sana aklını sustur demiyorum ama aklının yüreğini yok saymasına müsaade etme bak oğul ben Gonca kızı pek severim Allah var gelinim olsun isterim lakin senin de mutlu olmanı isterim Sevda meselesine gelince oğul sen demedin mi ana verdiğim papatyaları baş ucunda gördüm gözlerinde yaşı gördüm diye aklın ile düşün gönlün ile tart oğul lakin sakın ön yargılı davranıp Gonca kızımızı da üzme olur mu zira Ülgenin dediğine bakılırsa Goncanın yüreği anadan yana yaralı kıza ona göre davran" diye iyice tembihledi sonra uyanmış yatakta sesler çıkaran torununun üstünü giydirip kucağına aldı çıkmadan evvel şehzadeye dönüp
"Şimdi düşünmeyi bırakta biraz uyu çok yorgun görünüyorsun" diyen anasını onayladı başıyla anasıyla dertleşmek çok iyi gelmişti ona biraz haklıydı aslında anası çünkü hatunun neler yaşadığını kendisinden dinlememişti henüz anası oğlu Hızır ile çıkınca uzandı yatağa Goncanın kokusunun sindiği kendi yastığına sarılıp kapattı gözleriniMerhaba arkadaşlar yeni bölüm geldi 169 kelime iyi okumalar oy ve yorum yapmayı unutmayın sağlıcakla kalın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevda büyüsü algon
RandomSevgili wattpad okurları bu benim ilk hikaye deneyimimdir hatalarım olur ise şimdiden affola