Zaman hızla akıp giderken birçok şeyi de değiştiriyordu Osman bey atronos kalesini almıştı beyler arasında çatlak sesler vardı buna rağmen kayı ve germiyan arasında başlayan dostluğa ikna olmuşa benzemiyordu çoğu. Ve dahası aralarını açmak isteyen beyler de vardı candaroğulları gibi candar beyin ölümünden sonra türlü entrikalar ile yeğeni Süleymanı saf dışı bırakıp beyliğin başına geçmişti İbrahim bey yeni amacı ise kayı germiyan arasını açıp germiyanı kendi safına çekmeyi planlıyordu bunu ise Yakup bey kızı Gonca Hatunu oğluna alarak yapmak niyetindeydi bunu ise beylik postundaki yerini sağlamlaştırmak için yapmak niyetindeydi zira germiyanın askeri gücünden yararlanmak istiyordu İbrahim bey böylece yeğenine karşı daha güçlü olacaktı
Şimdi ise Yenişehir sarayında üç bey divanda toplanmış bu konuyu istişare etmekteydi Osman bey Yakup bey ve hamitoğulları beyi Hamit bey... Osman bey divanı açmış sözü Hamit beye bırakmıştı Hamit bey candaroğlu İbrahim beyin yanına yerleştirdiği çaşıtları sayesinde İbrahim beyin bütün planlarından haberdardı bildiklerini olduğu gibi anlattıktan sonra şöyle herkes birbirini süzdü kısa bir sessizlikten sonra
"Onun amaçlarını az çok bende tahmin ediyorum ama olmayacak duaya amin demeye çalışıyor yeğeni Süleymanı nasıl saf dışı bıraktığından haberin varmı Hamit bey" diye sordu Yakup bey adam sessiz kalınca devam etti sözlerine
"Çünkü beyliğindeki bütün beyleri tehtit etti bunu da Moğolu arkasına alarak yaptı şimdi ise İbrahim beyin en iyi kumandanları moğola çalışır ve beni tanıyan iyi bilir ki ben yularını düşmanın eline vermiş birinin yanında olmam"
Osman bey Dikkatle dinledi ikisini de Yakup beyin doğru söylediğini biliyordu her ne kadar geçmişte aralarında husumet olsa da hiç bir zaman düşmanla bir olmamıştı Yakup bey
"O zaman ne yapmak icap eder" diye sordu zira beyleri birlik olduklarına ikna etmek için bir yol bulmak lazım gelirdi
"Olacak şey belli" dedi Hamit bey
"Siz iki güçlü Türk beyi aranızda toy yapacaksınız artık nasıl bir toy olacak buna da siz karar verin" deyip müsaade istedi Hamit bey zira kızı Ayşeyi hatırlamıştı yine yüreğine düşen bu evlat acısı kapanacak gibi değildi lakin yinede düşmana karşı güçlü durmak için birlik gerekiyorsa bu konuda elinden geleni yapacak şartlar neyi gerektiriyorsa onun arkasında durmaktan çekinmeyecekti
Divanda Yakup bey ve Osman bey yalnız kalınca söze girdi Osman bey
"Eee Yakup bey Diyesin hele ne düşünürsün sende bilirsin ki Hamit bey hak söyler" diyerek konuşmasını bekledi biraz düşündükten sonra söze girdi Yakup bey
"İmdi Osman bey sen bütün beylikler bir olup ardımızda dursun biat versin istersin ancak candaroğulları pürüz çıkarır ben peşinen söyleyeyim evladım Mehmet sözlüdür henüz çok yeni olduğu için kimse bilmez üstelik yüreği sevdalıdır ben onları ayırıp gel Fatmayı al diyemem kaldı ki Fatma benim oğlumdan çok küçük ancak kızım ile konuşurum eğer bu evliliğe rızası olur ise Gonca ile Alaeddin arasında toy olur eğer sizinde izniniz olur ise
Lakin olanlardan sonra biz onu istemeyiz derseniz o vakit"... Diyen adamın sözünü kesti Osman bey "Yakup bey bilirim Gonca kızımız senin kıymetlindir lakin senin divanında da belirttiğim gibi Gonca benim için de Fatma ile birdir sende eyi bilirsin benim Fatmaya verdiğim değeri ve iyi bilki benim için Gonca kızımız da aynı değerdedir lakin sende bilirsin ki Alaeddinin bir bebesi var buna rağmen Gonca kızımız he dese bile sen kabul edebilecek misin bu durumu"
"Ben Alaeddini severim sende bilirsin bunu Osman bey kaldı ki zaten Gonca da Hızır ile pek iyi anlaşır geçen gün pazarda gördüm pek bi gülüşüyorlardı"
Bunu duyan Osman bey şaşırmıştı inanamayarak sordu tekrar
"Emin misin Yakup bey çünkü bizim torun saraydaki herkesi İllallah ettirdi halası Fatma bile baş edemiyor birtek Alaeddinin kucağında uslu durur ona da öyle gülmez üstelik"
Küçük bir kahkaha attı Yakup bey sonra kalkıp pencerenin önüne geçti ve yine aynı manzara vardı karşısında küçük yumurcak yine kızının kucağında gülücükler saçıyordu
"İnanmıyorsan buyur kendin gör Osman bey" dedi hala yüzünde duran ufak bir tebessüm ile
"Bak bakalım yanlış mı görüyorum ben"
Yerinden kalkıp yanına gelen Osman bey çok şaşkındı "Vallahi Yakup bey Gonca kızımız da kabul ederse olur bu iş o zaman senden haber bekliyor olacağım ama bu arada İbrahim beyi kontrol altında tutmak lazım attığı her adımdan haberdar olmalıyız"
"Haklısın Osman bey ben gerekeni yapacağım ama sende boş bırakma meydanı" dedi ve müsaade isteyip çıktı ardından da Osman bey çıktı
Akıp giden bu zamanda Gonca daha çok görür olmuştu Hızırı zira uçpazara kimin kucağında gelse çok geçmeden kendini hatunun kucağında bulurdu çocuk ancak bu sefer Gonca Yenişehire gelmişti pazara mal getiren kervanın başında gelmişti Bala hatunun daveti ile de saraya öğlen aşına katılacaktı biliyordu atasının da sarayda olduğunu kapıdan içeri girince de şehzade Alaeddin getirip Bala hatunun kucağına vermişti bebeği sonra Gonca hatuna da "hoşgeldiniz Gonca hatun" diyerek müsaade isteyip ayrılmıştı saraydan çok geçmeden de yine Gonca hatuna kalmıştı Hızır
Bala hatun aslında memnundu bu durumdan Allah var çok istiyordu bu kızın gelini olmasını zira kendi gençliğini görüyordu ona bakınca bu kız da kendisi gibi deli dolu bir kişilikti düşmana karşı korkusuzdu üstelik iyi pusat sallardı ayrıca oğlu Alaeddin kadar akıllı olduğunu duymuştu tam birbirlerinin dengiydiler Bala hatun için
"Balam" diye seslenen Osman beyin sesiyle dönüp beyine baktı o da gülerek Gonca ile torununu izliyordu
"Demek sende gördün bu manzarayı Osmanım söyle bakalım ne düşünürsün peki" güldü Osman bey
"Ne düşüneyim Allah tamamına erdirsin diye düşünürüm" diyen beyine döndü şaşkınca "yanlışmı işitirim" diye dikkatli baktı
"Asıl kaynanası olarak sen ne düşüneceksin merak ederim hatun diyesin hele Gonca kızımız bizim oğlana eş olurmu" diye sordu Bala hala şaşkınlıkla bakıyordu Osman beye
"Olur tabi beyim hemide pek güzel olur" diyerek lafa girdi Malhun hatun
"Pek güzel olur amma geçmişte olanlardan sonra ikisi de bu konuda ne düşünürler anlaşabilirler mi orasını kestiremezim beyim" dedi
"Aslında Alaeddin hala çok sever Goncayı ama bir yandan da hatuna bakışlarında hep kırgınlık görürüm Osmanım"dedi Bala
" Yakup bey ile konuşup bir karar aldık eğer Gonca kızımızda kabul eder ise Hızırın yeni anası olacak" dedi Osman bey hala yüzünde bir gülümseme ile karşısındaki kızın kucağında gülücükler saçan torununu izliyordu Bala ve Malhun duyduklarının şaşkınlığındaydı hala ilk kendine gelen Malhun Hatun oldu Balanın omzuna bir iki kez vurarak
"Hayırlısı olsun inşallah Balam" deyip aşhaneye yol aldı öğlen aşına Yakup bey de kalmıştı aştan sonra Gonca ile beraber ayrılmıştı saraydan pek bi düşünceliydi Yakup bey bu durum Goncanın da dikkatini çekti usulca atını babasına yaklaştırıp "Hayrolsun bey babam eyimisin pek düşünceli görünürsün" diye sordu
"Eyiyim kızım şöyle az ileride mola verelim senin ile konuşmak istediklerim vardır" dedi
"peki bey babam sen nasıl istersen" diye yanıtladı atasını sonra yoluna döndü Gonca mola yerine vardıklarında babası alplardan biraz uzağa oturup Goncayı yanına çağırdı usulca oturdu atasının yanına genç kız
"Buyur bey babam" dedi
"Gonca kızım" diye söze girdi Yakup bey "Sen beni eyi tanırsın seni nasıl sevdiğimi de çok iyi bilirsin benim için senin mutluluğun herşeyden önce gelir böyle şeyleri konuşmayı pek fazla beceremesemde sevdayı eyi bilirim kızım sevdalı bakan gözü de eyi tanırım aslında bunu sana çok önceden sormak istemiştim amma o zaman durumlar çok karışıktı şimdi ise bu sorunun cevabını alma zamanı kızım de bakalım sen bu şehzade Alaeddini seviyor musun ama bana doğruyu söyleyesin kızım"
Gonca donup kalmıştı bu soru karşısında bu kadar mı belli ediyordu sevdiğini sevdalı gözü eyi tanırım demişti atası düşündü Gonca yıllar önce Bala hatun da aynı şeyi demişti ona Hatta medreseli bile
"Dilinden dökülene değil gözlerinde gördüğüme inanırım" demişti demekki bu kadar belliydi başını önüne indirdi Gonca evet anlamında salladı kafasını artık saklamak istemiyordu içinde yaşadığı gerçeği
"Başını kaldır bana bak kızım Sevda utanılacak bir şey değil" diyen atasına kaldırdı başını Gonca
"Bey babam doğru görürsün Hak dersin lakin olmaz bu iş geçmişte olanları bilirsin üstelik bilmediklerin de var bu konuda"
Etrafa bir bakış atıp tekrar atasına çevirdi gözlerini Gonca ve devam etti sözlerine "Alaeddin yıllar önce bana Sevda itirafında bulundu bey babam ancak ben anamın verdiği vazifeden ötürü onu reddettim sende gönlüm yok dedim ona bey babam sonra da çaşıtlık meselesini öğrendi zaten senin anlayacağın olmaz bizden yani Alaeddin istemez artık" dedi kafasını tekrar önüne eğerek çünkü bu konuda kendisini hala suçlu hissediyordu
"Sen ne istiyorsun kızım bana onu söyle eğer ki senin olurun var ise bırak Alaeddin kısmını ben halledeyim zaten görürüm ki o da sana karşı boş değil sadece Sevda ile birlikte birde kırgınlık gördüm sana bakan gözlerinde e onu da siz konuşur halledersiniz gibime geliyor aklı başında insanlarsınız sonuçta" diyen atasına dönüp son sözünü söyledi Gonca
"Bu konuda haddimi aşıp sana saygısızlık etmek istemezim bey babam lakin sen sorduğun için Ben gönlümden geçeni sana söyledim ki gerisi sana kalmış sen nasıl istersen öyle olsun" Gururla baktı kızına Yakup bey ardından kollarını açıp sarıldı sıkıca ve
"Goncam Gonca gülüm sen benim bahçemin en nadide çiçeğisin güzel kızım bilirim senin de yüreğinin kırgınlığı gözlerinden okunur ama eğer bana sorarsan ki Alaeddin ile aranızda kim haklı diye ben bu durumda onu haklı görürüm düşünsene sen daha az evvel dedin o bana sevdasını dile getirdi ben reddettim diye sen onun seni sevdiğini bilirsin lakin Alaeddin hala senin ona çaşıtlık için yaklaştığını düşünür çünkü sen ona olan sevgini inkar ederek ananı haklı çıkarmış oldun"
"Amma bey babam o bana hiç güvenmemiş ki baksana ardımdan hiç beklememiş bile hemen evlenmiş"...
"O iş tam olarak öyle değil kızım" diye böldü onu Yakup bey dikkatle dinledi atasını Gonca
"Alaaddin uzun bir süre ortalıkta görünmedi aylarca insan içine çıkmaz oldu sonradan öğrendik ki söğüde dedesi olan şeyh Edebalının dergahına kapanmış neredeyse bir yıl kadar hiç görmedik sonra Hamit bey Osman beye biat verdi lakin karşılığında kızı Ayşeyi Alaeddin ile nikahlamak istemiş ki Osman beyin yanında güçlü görünsün yani hanesinin baskısı ile kabul etmiş evlenmeyi bir nevi ama yine de merhametinden edebinden ödün vermedi yani kızım benim sana demek istediğim yüreğine vuran kırgınlığı Alaeddini dinlemeden ortaya döküp onu zan altında bırakma
Kızım sakın düşünme ki Atam bana Alaeddini savunur diye sende bilirsin ki ben adam kayırmam kimseyi savunmam lakin yiğidi öldür hakkını yeme demişler"Arkadaşlar merhaba Upuzun bir bölümle geldim tamı tamına 1601 kelime iyi okumalar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevda büyüsü algon
AlteleSevgili wattpad okurları bu benim ilk hikaye deneyimimdir hatalarım olur ise şimdiden affola