Owopsa Bölgesi (Mafya +18)

4.Bölüm - Hak etmek -

Tedbir almak istediği için düşünmek istesede zamanı yoktu. Hızlı karar vermeliydi. Jack Luna'ya döndü. Sert ve ciddi bir yüz ifadesi vardı.

"Onları oyala"

Luna, Jack'e şaşkın bir şekilde baktı. Ne saçmalıyordu bu? Eğer dediğini yapmazsa öldürülürdü, eğer yaparsa kendisi intihar etmiş gibi olurdu. 14 kişinin arasına bu şekilde girmek resmen bir intihar! Adamların acımasız olduğu tiplerinden belli oluyordu. Üstelik ellerinde tehlikeli aletler vardı. Onları nasıl oyalayacaktı? Oyalarken Jack ne yapacaktı ve planı neydi? Bunları sormaya fırsatı yoktu. Mecburen adamların karşısına çıktı.

"Ne arıyorsun burada?" dedi liderleriymiş gibi gözüken öndeki adam.

"Sen ne arıyorsun burada?" diyerek zaman kazanmaya çalıştı.

"Ben senin sorunu cevaplamak zorunda değilim ama görünüşe göre sen öylesin"

Luna sırıttı. "Emin misin?"

Aniden Jack'in jip'i çalıştı ve hızlı bir şekilde buradan uzaklaştı. Birkaç kişi arabayı kovalasada yetişemeyeceği için geri döndü. Luna 14 kişi ile başbaşa kaldı. Luna, iyice şaşkına dönmüştü. Jack'e sövüyordu. Onu burada öylece bırakmıştı. Bir bıçak verseydi en azından...

Adam sırıttı."Eminim"

"Birazdan etrafın sarılınca da bu kadar emin olursun"

Adam güldü. " Onlar seni kurtarmaya gelene kadar 10 parçaya ayrılırsın burada"

Luna sadece sert bir şekilde baktı. Ne yapacağını bilmiyordu. Galiba onlar ile savaşacaktı fakat hepsinin elinde farklı farklı aletler olduğu için biraz zor olacaktı. Buradan bir kurtulsa Jack'i yaşadığına pişman edecekti. Umarım bir planı vardır diye içinden söylendi.

Luna, adamları iyice süzdükten sonra onlara doğru yürüdü. Öndeki adam diğerlerinin dövüşmesi için geriye doğru çekilirken Luna'ya alay eder gibi sırıtarak bakıyordu. Liderin yanındaki adamlar geldi ve dövüşmeye başladılar. Luna bayılttığı ilk kişinin elindeki aleti aldı ve dövüşmeye devam etti. Hepsi aynı anda vurmaya başladığı için Luna çok zorlanıyordu. Birini tam bayıltacakken diğeri geliyordu. Bu yüzden resmen adamlar hiç bitmiyordu.

Aslında bayağı adamı alt etmişti fakat çok fazla hasar aldığı için yorulmuştu. Yaklaşık 8 kişi kalmıştı. Diğerleri yerde baygın yatıyordu. Önündeki adamlarla da savaşmaya başladı. Bıçak gibi diğer keskin aletleri vardı. Dövüşürken kolları fena kesilmişti. Refleksleri ve babasının öğrettiği taktiklerle oluşan dövüş yeteneği sayesinde gerçekten dikkat çekiyordu.

Baygın adamlardan biri ayağa kalkmıştı. Elindeki büyük taş ile Luna'ya koşmaya başladı. Luna durumu fark etsede önündeki adamlar yüzünden engel olamadı ve adam taşı Luna'nın kafasına vurdu. Yaralandığı ve yeni ayıldığı için çok sert vuramamıştı ama Luna'nın başı fena dönüyordu. Yine de pes etmeden adamlara vurmaya çalışsada adamlar ona vurdukça daha da kötü oluyordu. En sonunda Luna yere düştü ve bayıldı.

Uyandığında kulübenin dibinde elleri kolları bağlıydı ve önünde bir adam dikiliyordu. Adam ona sırıtarak bakıyordu. Luna etrafa bakınıyordu. Dışarıdaydı ve kulübenin yola bakan tarafında sandalye ile kulübeye bağlıydı. Birkaç adam da dışarıdaydı. Liderleri burada değildi. Kulübenin içinden konuşma sesleri geliyordu. Büyük ihtimalle liderleri de içerideydi. Önündeki adam ona yaklaştı. Ellerini Luna'nın yüzünde gezdirmeye başladı. Yavaş yavaş ellerini aşağı indirdi ve göğüslerine ellemeye başladı. Luna kendini çekmeye çalıştı. Adam, Luna'nın hareketini umursamadan devam etti ve tekrar ellerini onun yüzünde gezdirirken Luna elini ısırdı.