17. bölüm ( sabretmek)

22 15 0
                                    

Paris

Ayaz'ın Anlatımıyla.

_________________________________________

Artık sabrımın son noktalarındaydım. Daha fazla Dayanacak gücüm kalmamıştı. Bugün maaş günüydü ve daha önceki aylık maaşımın Yarısı duruyordu. Ben öyle parayı çarçur eden birisi değilim. O yüzden az para harcanırdım.  Bugünkü maaşımı alıp Hande'nin yanına yani İzmir'e uçak bileti alacaktım. O yüzden sabrımın son noktasına kadar dayanacak idim. Şu an son kez işe gidiyordum. Bulabileceğim en yakın zamanda çok bilet alacaktım. İnşallah çok geç kalmazdım.

      ~İş çıkışı~

Şimdi Patronumla vedalaşıyordum. Maaşımı vermişti o yüzden mutluydum bir yandan ondan ayrılacağım için üzgündüm.  O da biliyordu Hande'nin yanına gideceğimi o yüzden pek üzülmüyordu.

İş yerinden çıktığımda hemen uçak bileti aramaya başladım bugünkü nin uçalı yarım saat olmuştu. Bir sorun vardı benim pasaportum Yiğit'de idi. Ben de yiğitin evini öğrenip onun evine girip pasaportunu alacaktım hem görmüş olurdum nasıl bir ev vardı.

3 saat sonra

Yiğit'in evine girmiştim. Heryerde babasıyla fotoğrafı vardı. Demek ki babam buydu. Hayatımda hiç görmediğim için duygulanmıştım.

Her yeri didik didik inceledikten sonra pasaportu  aramaya başladım tabiki dolabın daydı. Açtığımda Yiğit Duman yazıyordu soyadı dumanmış yani babamın soyadı da öyle.

Uçak bileti bulmaya devam etmiştim. Sonunda bulmuştum.  İki gün sonra vardı hemen satın ala bastım SMS olarak biletin detayları hakkında bilgi geldi.

"Geliyorum Hande'm! Geliyorum!"

Tam iki yıl olmuştu. Bana Hande'den kalan tek şey fotoğraflarımız dı ama artık fotoğraflarına değil yüzüne bakacaktım.

Yiğit'in evinden ine 2 gün sonra otelden ayrılacağını söyledim. Onlarda bana bu son iki günün güzel geçmiş seni elinden geldikçe sağlayabileceklerini söylediler.
Teşekkür ederim odama geçtim.

Çok mutluydum. Mutluluğumun kaynağı ise hem memleketime hem de Hande'me kavuşacak olmam dı.

İzmir'e vardığım an ilk işim Yiğit'i hapse attırmaktı.

Dayımdan Yiğit'in kim olduğunu öğrenmiştim. Meğersem Hande mi benden çalıp yerime geçen şahıs öz ve öz kardeşim miş.  Hem de ikizimmiş. Bana o yüzden bu kadar çok benziyormuş.

"Bekle oğlum sen sana daha neler neler yapacağım!" Diye bağırdım. Otel odasında kimse olmadığı için beni kimse duyamazdı.

Elimden kurtulamaz dı. Yaptıklarının hepsini içeride tek tek çekecekti fakat bununla yetinmeyecek önce benim elimde cezalandıracaktım. Hande benim kırmızı çizgimdi.

Yiğit benim elimden Hande'yi alıp götürdü Hem de bizim eve!

Sana bunun bedenini çok pis ödeteceğim Oğlum! Sadece şu anlık yapmam gereken tek şey sabretmekti!

   

KAYBOLAN YILLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin