"Ayaz! Ayaz! " Kucağındaki Alperen ile perişan bir halde Ayaz'ı arıyorduk. Ayaz kavgaya karışmıştı ama onu bulamıyordum. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Alperen beni bu halde görüp ağlamaya başladığında,
"Alperen bari sen yapma." Diye yalvardım.
Koşmaya başladığımda bir adama çarptım. Yüzüne bakarak,
"Pard-" diye bildim çünkü karşımdaki kişi Ayaz'dı.
"Ayaz!" Diye bağırıp sarıldım. Sanki yüzü biraz değişikti.
"Ayaz ne oldu sana?" Diye sordum. Ayaz bana,
"Sende kimsin ve Ayaz'da kim?" Diye sorduğunda güldüm.
"Ayaz bu haldeyken bile şaka yapıyorsun ya daha ne diyeyim ben sana (!)" dedim bağırarak.
"Sen bana bir Ayaz'ın fotoğrafını göstersene!'" diye bağırdığında gülmem soldu.
''Ayaz şaka yapıyorsun herhalde." Dedim yüzü de hiç şaka yapıyora benzemiyordu.
Ayaz'a ne olmuştu? Benim nişanlım niye bana böyle davranıyordu. Hızlıca telefonumu çıkartıp Eyfel kulesi'nin önünde çekildiğimiz fotoğrafı gösterdim.
Ayaz," bu olamaz!" diye bağırdı. Şaşkın duruyordu.
"Ayaz neden bu kadar şaşırdın kendini görünce? " Diye sorduğumda bir yerlere daldı.
"Ayaz sana diyorum." Dedim türterek,
"Ayaz! Sana diyorum!" Diye bağırdığımda güldü.
"Ne yani tanımadığım bir kişiyle bu kadar benzemem."
"Ne? " Diye sordum. Dediği anlaşılmamıştı.
"Yok birşey ya. Kafam karıştı sadece."
"Ayaz hadi otelimize gidelim." Diyerek koluna girdim.
"Tamam nişanlım. " Dedi ve yanlış yöne doğru gitmeye başladı.
"Ayaz!"
"Efendim karım?" Diye sorduğunda duraksadım.
Ayaz bana hiç efendim karım demezdi. Hep efendim canım karım benim derdi.
"Ayaz, sen bana hiç efendim karım demezdin. Niye öyle dedin?" Diye sordum.
" Peki ne derdim?" Diye sorduğunda,
"Bunu sen mi diyorsun?" Diye sordum.
"Evet, bir de senden duyalım bakalım." Dedi.
" He, yani benden duymak istiyorsun."
"Evet."
Elini tutarak doğru yöne doğru yürümeye başladım. Alperen ana kucağında uyuyordu. Çok yorulmuştu bugün.
"Efendim balım, efendim canım karım benim, efendim Hande'm ve ne oldu hayatım diye seslenirdin. Başka bir şekilde seslenmezdin bana hiç. "
"Hande mi?" Diye sordu.
"Ne oldu karının ismini duyunca?" Diye sordum merak ederek.
"İsmini duymak çok hoşuma gidiyor." Diyerek sarıldı.
Başka bir parfüm sıkmıştı.
"Bu parfümü nereden buldun?" Diye sordum kaşlarımı çatarak.
"Niye ki canım her zaman kullandığım parfüm." Dediğinde şaşkın gözlerle bakıyordum.
"Ayaz sen bırak bu parfümü kullanmayı başkasının sıkmasından bile hoşlanmazsın." Dedim.
"Sıkıldım artık ya hep aynı parfüm aynı parfüm biraz değişiklik olsun diye bu parfümü alıp sıktım. " Dediğinde,
"He, anladım. ''Dedim.
'Bak Alperen seni özlemiş." dediğimde,
"Alperen?"
"Çocuğumuz! Ayaz!" Diye bağırdım.
"Bizim çocuğumuz mu var?" Diye sorduğunda uyanan Alperen'ni gösterdim.
"Şakaydı ya inanmadın değil mi?" Diye sorduğunda,
"Haha, çok komikmiş. " Diyerek tersledim.
"Neyse otelede geldik zaten." Dedim sinirle.
"Tamam. " Dedi
Ben birşey fark etmiştim. Bu Ayaz'da birşeyler vardı. Bu kavgadan sonra ona ne olmuştu?
Benim Ayaz'ım neden bana böyle davranıyordu? Yakında öğreneceğime emindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYBOLAN YILLAR
Romansa"...Şimdi bana tekrar istemisin deseler, Tek bir söz söylemeye bile hakkım yok..."
