Uçağa bindiğimizde koltuğumuzu aramaya başladık. Sonunda bulduğumuzda Ayaz elimdeki bebeği alıp sallamaya başladı. Oturduğumda bebeği geri aldım.
"Ayaz!" Diye bağırdım birden.
"Ne oldu?" Diye sordu telaşla.
"Biz bebeğe birşey almadık, kadında vermedi. Ya karnı açsa?" Diye sordum.
"Endişelenme, Hostese sorarız bebeğe göre birşeyler varsa da alırız." Dediğinde tam rahatlayacakken son anda içimi ya yoksa düşüncesi kapladı.
"Ayaz, ya yoksa? " Dediğimde Ayaz nefesini verdi.
"Hande, uçak kalktı şimdi hiç zamanı değil. Hem bak hostes geldi." Dediğinde hemen hostese baktım. Ayaz hostesi yanımıza çağırdı.
" Acaba, bebeğe göre yemek bebek bezi falan varmı? " Diye sorduğunda hostes hanım gülerek,
" Gelen yolcularımızın unuttukları bebek çantaları var ama hiç içini açıp bakmadık eğer varsa sizin şansınıza." Dediğinde güler yüzle teşekkür ettim.
"Ayaz, bu arada bebeğimiz kız mı? Erkek mi?" Diye sordum merakla.
"Bilmem otele gidince bakarız." Dediğinde hostes hanım elinde iki tane çantayla yanımıza geldi.
"İşte dediğim çantalar. İçine bakarsınız bebek için birşeyler varmı." Diyerek çantaları uzattı.
Çantaları alıp Teşekkür ettim.
Bebeği Ayaz'a verip çantalardan bir tanesini açtım. Çantanın içinde; bebek maması, hiç kullanılmamış biberon, bebek sütü, kıyafet ve bebek beziyle doluydu. Bebek ağlamaya başlamıştı. Ayaz'ın elindeki bebeği geri aldım. Ayaz'a bakıp,
" Ayaz acaba karnımı aç?" Diye sordum.
"Bilmem." Dediğinde bebeğe baktım.
"Ayaz belliki karnı aç. Şu yeşil çantada bebek sütü var birde hiç açılmamış biberon, biberona o sütü kat." Dediğimde Ayaz yerdeki çantayı alıp biberona sütü doldurmaya başladı.
Biberonun kapağını kapatıp bana uzattı. Biberonu alıp bebeğin ağızına soktum. Öyle bir içiyorduki koskoca biberonu 5 dakikada bitirdi. Biberonu çektiğimde gülüyordu.
"Aman aman senin karnın doymuşmu." Diyerek bebeği öpmeye başladım. Bebek gülmekten kıpkırmızı olmuştu.
"Hande biraz daha güldürürsen bebek
bayılıp gidecek." Dediğinde öpmeyi bıraktım.
"Ama böyle bir bebek gülmeyi çok hak ediyor." Dedim bebeğe gülerek.
"Ayaz, bu bebeğe isim vermedik. Annesinin verdiği ismi de bilmiyoruz." Dediğimde Ayaz,
"Hande daha cinsiyetini bilmiyoruz. İsim nasıl koyalım." Dediğinde mutsuz bir şekilde önüme baktım.
"Ben uyuyacağım. " Diyerek gözlerimi kapattım.
"Of, Hande of."
* Uçak indikten sonra *
Benim elimde bebek bir tane Bebek çantası, Ayaz'ın elinde iki tane valiz ve bir tane bebek çantasıyla taksi çağırıyorduk. Taksi çok geçmeden geldiğinde Ayaz valizleri bagaja koyduktan sonra yanıma gelip kapımı açtı ve,
" Buyrun hanımefendi." Dediğinde Gülerek koltuğa oturdum.
Bir koku gelmeye başlamıştı.
"Ayaz bu koku ne?" Diye sordum.
Bebeğe baktı.
"Şey, bebeği bir koklasana." Dedi anlamadığım bir yüz ifadesiyle.
"Tamam." Diyerek kokladım.
"Ayaz! Bu bebek altına etmiş!" Diye bağırdım.
"Ee, Hande bu bebek olacak o kadar."
Dedi.
"Otele gidince altını alırız hem de cinsiyetini öğreniriz ve sonra bebeğimize isim koyarız." Dedim heyecanlı bir sesle.
Taksici adam," Allah bağışlasın." Dediğinde şok oldum.
"Aa, siz Türkçe biliyor muydunuz?."
Dediğimde
"Evet ben İzmir'liyim hatta." Dediğinde
"Aa, öylemi bizde İzmir'liyiz hemşireyiz desenize.'' Dedi Ayaz.
"Evet.''
*Otele gelince*
"Ayaz ayaklarım tutmuyor artık." Dediğimde koltuğa oturdum.
"Tamam geldik zaten anahtarımızı alalım ve odamıza gidelim." Dedi.
"Tamam sen al ben burada oturup bekleyeceğim." Dedim.
Ayaz anahtarı alıp yanıma geldi.
"Gel çıkalım 27 numara 3. Katta."
"Tamam." Diyerek bebekle beraber ayağa kalktık.
* * *
Ayaz kapıyı açıp içeri girdi ve bende girdim. Aklıma bebeğin cinsiyetini öğreneceğimiz geldi.
"Ayaz bebeğin cinsiyetini öğreneceğiz!" Diye bağırdım heyecandan.
"Ve sonra ismini de koyacağız." Dedi gülerek.
Bebeği yavaşça yatağa bıraktım. Ayaz arkasına dönerek,
"Sen bak banada söylersin." Dedi.
"Ya, ne kadar tatlısın." Dedim gülerek.
"Ay, Hande bak artık cinsiyetine."
"Tamam, tamam."
Bebeğin eşofmanını indirdim bebek benzini taşırmıştı.
"Ay, Ayaz bezini taşırmış bu." Dedim iğrenerek.
"Hande bebek bu, cinsiyetine bakar mısın artık?" Diye sordu. Bebek çantasından bebek bezi ve ıslak mendil aldım.
Bebeğin bezini açtım.
"A- Ayaz bebeğimiz erkek!"
"Bebeğimiz mi?"
"Evet, bebeğimiz değil mi? " Diye sordum.
"Öyle.''
"Ayaz ismi ne olsun?" Diye sordum.
"Bilmem. Genelde anneleri koyuyor." Dedi.
"Anne oldum ben şimdi değil mi?"
"Evet. Hemde çok iyi bir anne olacaksın." Dedi saçımı öperken.
"Ee, sende baba oldun." Dedim duygulu bir sesle.
"Sence nasıl bir baba olurum?" Diye sorduğunda hiç tereddüt etmeden,
"Çok iyi bir baba, oğlunu koruyup kollayan bir baba olursun. " Dedim mutluluk göz yaşlarım akarken.
"Gerçekten mi?" Diye sordu.
"Gerçekten."
"Sende öyle bir anne olursun." Dedi.
"Bilmiyorum. Ya, kötü bir anne olursam" diye sorduğumda eliyle yanağımı okşadı ve,
" sakın böyle şeyler düşünme sen çok iyi bir anne olursun." Dediğinde bebeğimize baktık.
"Artık altını alalım." Diyerek bebeği kaldırdım.
Ayaz altına çantada ki örtüyü çıkartıp yatağa serdi. Bebeğin bezini çıkartıp ıslak mendille sildim. Yeni bezi taktım. Bebek altı değişince gülmeye başlamıştı.
"Ayaz benim aklımda isim var senin içinde uygunsa isim bebeğimizin ismi bu olsun."
"Sen ne dersen o." Dedi.
"Aklındaki isim ne?" Diye sorduğunda,
"Alperen." Dedim.
"Çok güzel bir isim anlamı ne?"
"Yiğit, cesur ve yürekli kimse anlamına geliyor."
"Güzel anlamı varmış. "
"Evet."
Artık bebeğimizin bir adı olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYBOLAN YILLAR
Storie d'amore"...Şimdi bana tekrar istemisin deseler, Tek bir söz söylemeye bile hakkım yok..."
