18. Bölüm

11 1 0
                                    

Keyifli okumalar dilerim oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum ♡

----

İrem, odanın köşesinde yalnız kaldığında içinde biriken duygularla baş etmeye çalışıyordu. Aras'ın tehditleri ve gözlerindeki acımasızlık, onun içindeki savaşı alevlendirmişti. O an, kaçmak için her fırsatı değerlendirmesi gerektiğini anladı. İçi, bu karanlık dünyadan kurtulmanın yollarını aramakla doluydu, ama nasıl bir plan yapacağına dair en ufak bir fikri yoktu.

Odasında geçirdiği günlerin ardından, Aras'ın talimatlarıyla dışarı çıkma imkânı olmamıştı. Ama belki de dışarıda bir şeyler değişmişti. Kendine gelmek için derin bir nefes aldı ve düşünmeye başladı. Aras, bu karanlık evde bir köşeye sıkıştırdığı her bireyi öldürebilirken, onun için de bir çıkış yolu aramalıydı.

Bir akşam, Aras'ın toplantıya gitmesi için evden ayrılmasını fırsat bilerek, adamları yoldayken bir plan yapmaya karar verdi. Onların dikkatinin dağılması için bir şeyler yapmalıydı. Ancak bu, hem cesaret hem de zeka gerektiren bir hamle olacaktı.

Gözlerini pencereden dışarıya dikti. Havanın karardığını ve dışarıda bir şeylerin döndüğünü hissediyordu. Aras'ın suç dünyasında yalnızca bir oyuncu değil, aynı zamanda bir avcıydı. Ama o da, onu avlamak isteyen başka güçlerin olduğunu biliyordu. İrem, gözlerini kapatıp Aras'ın evine döndüğündeki yüz ifadesini aklında canlandırdı. Bir korkunun hakim olduğu o an, onun gözlerindeki zevki daha da belirgin hale getiriyordu.

Ertesi gün, Aras yine toplantıya gidecekti. İrem, o sırada bir şeyler yapmak zorundaydı. Kalbinde bir umut yeşerdi; belki bu, kurtuluş yolunu açacak ilk adımdı. Her ne pahasına olursa olsun, Aras'ın elinden kurtulmalıydı.

Toplantı günü geldiğinde, Aras sabah evden ayrıldığında yüzünde her zamanki soğuk ifadesi vardı. İrem, gözlerini kapının kapanışına dikmiş, sabahın getirdiği fırsatı değerlendirmek için sabırsızlanıyordu. Aras'ın adamları evdeyken bile, onun huzur içinde yaşamaya çalışması ve üzerindeki baskıyı arttırmaya çalışması dikkatini çekiyordu. Ama bu durum, onun cesaretini kırmayacaktı.

Aras'ın gidişinden sonra, evin içindeki sessizliği bir anlık cesaretle bozdu. Yavaşça kapıyı açtı ve koridordan ilerlemeye başladı. O an, yalnızca kaçış umuduyla dolup taşan kalbi, cesaretini daha da artırıyordu. Hızla ilerlerken, Aras'ın odasına doğru yöneldi. İçeride ne olduğunu görmek istiyordu.

Kapıyı açtığında, karşısında Aras'ın ruhunu temsil eden karanlık bir hava vardı. Odanın köşesinde, Aras'ın işlediği korkunç cinayetlerin hatıraları duruyordu. Ama İrem'in gözleri, karanlıkla dolu bu odada cesaret buldu. Aras'ın hayatını sürdürmek için zorla bağladığı her şeyin arkasındaki gerçeği görmek istiyordu.

Odanın içindeki anıların ve kan izlerinin arasında, Aras'ın silahının yer aldığı masaya doğru yaklaşırken, içindeki korkuya karşı koymaya çalışıyordu. Elini masanın üzerine koyduğunda, kalp atışlarının hızlandığını hissetti. Bu silah, Aras'ın karanlık dünyasının sembolüydü, ama belki de onunla birlikte kendi kurtuluşunu da sağlayabilirdi.

Bir an gözleri silaha odaklandığında, içindeki karanlıkla yüzleşme isteğiyle doldu. Ama Aras, onun bu hamlesini asla beklemiyordu. Eğer bu silahı alabilirse, belki de Aras'a karşı koyacak gücü bulabilecekti.

İrem, silahı eline aldığında, arkasındaki sesleri duydu. Kalp atışları hızlanmıştı, ama bu sefer korku yerine bir mücadele arzusu hissediyordu. Ancak ne kadar cesaretli olursa olsun, Aras'ın geri döneceği düşüncesi bile içindeki gerginliği artırıyordu.

---

İrem, elindeki silahı sıkıca tutarak Aras'ın odasında gerilim dolu bir an yaşadı. Kalbi hızlıca çarpıyor, nefes almakta zorlanıyordu. Aras'ın geri dönmesiyle içindeki korku ve cesaret arasında gidip geliyordu. Onun karanlık gözleri, bir katilin cüretkârlığıyla parlıyordu.

Zincirli Kalp (Mafya Kurgusu) 1.Kitap Bitti (Kitap Olacak)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin