Bölüm 4 🔞

817 67 21
                                    

Jungkook tekrar güldü ve kendi pelerinini çıkarmak için hareketlendi.
"Çok şımarık küçük bir şeysin. Karşımda bu şekilde konuşmaya cüret ediyorsun." Pelerini yere bıraktı ve gömleğin düğmelerine geçti. "Sevimli."

Taehyung  ince bacaklarını kendine çekti ve dirsekleri üzerinde doğruldu. Soyunan Jungkook'u izlerken konuştu.
"Neden konuşmayacak mışım? Ben de bir prensim."
Hala ondan korkuyordu ama istese bile kendisine zarar veremeyeceğini söylediği için devam edecekti ama prensin çıplak bedenini gördüğünde sustu.

Jungkook tamemen soyunduğunda Taehyung'un kendisine baktığını ve incelediğini fark edince durdu. Ona izin verdi. "Gördüklerini beğendin mi?"

Taehyung başını yana çevirdi ve somurttu. Gerçekten de onun göze hitap eden güzel bir bedeni vardı. Ork prensi olsa da Elf genleri onu kutsamıştı.
"Beğenmedim."

Jungkook yeniden güldü. Küçük peri onu tahmin ettiğinden de çok eğlendiriyordu.
"Ama ben seni beğendim."
Taehyung'un ayaklarını kavrayıp hafif bedenini sürükleyerek kendisine yaklaştırdı. Ardından ince bacaklarını iki yana açtı. Kumaş parçasını çekti ve yırttıktan sonra oğlanın bedeninden ayırdı.
Taehyung'a göre kirli olan büyük parmaklarıyla onun kalçasını okşadı. Gözleri perinin belinde ki zincire odaklandığında konuştu.
"Bu parçayı sevdim, kalabilir."

Taehyung, adamın büyük ve fazla sıcak elleri çıplak bedeninde gezinirken gözlerini kapattı. Zevk almak istemiyordu. Halkını avlayıp öldüren, köleliğe mahkum eden hatta yiyen iğrenç bir yaratığın kendisini iyi hissetirmesini kesinlikle istemiyordu. Neyse ki adamın penisini görmüştü ve o şey içindeyken zevk alacağını asla düşünmüyordu. Acı verecekti ama zevk almasından iyiydi.

Jungkook dokunuşları altında kıvranıp hızlı hızlı nefesler alan periye bakarken heyecanlıydı.
Güzel periyi kralın yanında otururken gördüğü andan itibaren istediği şey buydu. Ona dokunmak.

"Kanatlarını görmek istiyorum. Çıkar onları, nasıl yapıyorsan."
Jungkook talep etti ve ellerini oğlanın yumuşak bedeninden ayırdı.

Taehyung sıcak eller bedeninden ayrıldığında gözlerini açtı ve yutkundu.
"Hayır! Onlar çok hassas. Senin gibi bir barbar dokunamaz."

Jungkook oturdu ve Taehyung'u kucağına çekti. Büyük ellerinden biriyle oğlanın küçücük belini tutarken onun güzel yüzüne bakıyordu.
Parmaklarının tutuşunu birazcık sertleştirdi.
Peri hemen sızlandı ve kıvrandı.
"İstersem seni çıplak ellerimle ikiye bölerim güzel Peri. Yani.."
Uzandı ve perinin biçimli burnuna dişlerini sürttü. "Olabildiğince nazik olduğumu bilmelisin."

Taehyung belinde ki tutuş gevsediğinde kendini rahatlattı ve kanatlarını ortaya çıkardı. Gümüş, şeffaf ve mor karışımı güzel kanatlar onun arkasında belirdi.

"Çok süslü, Sana yakışıyor."
Jungkook elini uzattı ve prensin sol kanadına dokundu. Elini çektiğinde parmaklarında parlak toza benzeyen bir şeyler vardı.
"Siktir bu şeyleri hiç sevmiyorum."
Elini perinin yanağına sildi.

Taehyung gücenmis görünüyordu.
Jungkook'a sulu gözlerle baktı.
"Neden sevmiyorsun? Çok güzel öyle değil mi?"

Jungkook yüksek sesle güldü.
"Gerçekten bunun için mi ağlıyorsun?"

Taehyung'un kaşları çatıldı ama gözleri hala ıslaktı. "Perilerin kanatları onların sahip olduğu en değerli şeydir. Böyle söylemen çok kaba."

Jungkook gerçekten de eğleniyordu.
Güldü ve başını iki yana salladı.
"Şimdi güzellik.."
Taehyung'u dikkatlice tuttu ve yatağa bıraktı. "Arkanı dön ve sevimli kıçını yukarı kaldır. Kanatlar kalsın."

Melez 'KookTaeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin