Luhan bacakları arasındaki ayıcığı odanın bir köşesine fırlattıktan sonra çıplak ayakları ile yere bastı. Üzerinde ne olduğuna bakmadan odadan çıkarken Baekhyun arkasından gözlerini şaşkınlıkla kırparak baktı.
Merdivenden patırtılar gelirken salondaki gençler yaptıkları işi bırakarak sesin geldiği yene yöneldiler. Çıplak beyaz bacaklar merdivende görünürken hepsi şaşırmış görünüyordu.
Sehun elindeki, içinde sadece buz ve limon dilimi olan bardakla mutfaktan çıkarken merdivenleri heyecanla inen oda arkadaşı ile karşılaştı.
Luhan onu gördüğü gibi en parlak gülümsemesini sunarken koşarak Sehun'un üzerine atladı.
"Sehunnie~ hoş geldin~"
Sehun şaşkınlıkla diğerine karşılık verirken olayları anlamaya çalışıyordu. Luhan belindeki bacaklarını çekerek tekrar yere bastığında aralarındaki boy farkı ortaya çıkmıştı ama kolları hala boynuna dolanmış bir şekilde duruyordu.
"Ah, şey... Merhaba..?" Sehun şaşkınlığı sesinden belli olur bir şekilde konuştu.
"Üzgünüm, ben bir an heyecanlandım, Oda arkadaşımı merak ediyordum ve görünce..." Luhan mahcup bir şekilde söylerken kollarını geri çekmişti. Az önceki heyecanlı erkeğin yerinde şimdi utangaç bir prenses duruyordu.
"Luhan, üzerine bir şeyler giymeyi düşünüyor musun yoksa bize bacak şov yapmaya devam mı edeceksin?" Suho içeriden söylerken Chen arkasından bağırarak Luhan'ı daha çok utandırmıştı.
"Sarı boxerın güzelmiş ama boxer reklamı çekmiyoruz Luhan. Burası Victoria Secret değil, Sende VS Meleklerinden biri değilsin."
Luhan bakışlarını çıplak bacaklarına yönelttikten sonra iyice kızararak üzerindekinin eteklerini aşağıya doğru çekiştirerek odasına doğru koştu.
[Çıplak Geyik Firarda]
Luhan üzerine daha düzgün bir şeyler giydikten sonra kendini son kez konrtol ederek aşağıya tekrar indi. Sehun masada önündeki yemeklere dokunmadan bekliyordu. Tam karşısında ayrı bir servis açılmıştı. Kendisi için olduğunu düşünerek ayrılan yere geçti.
Luhan üzerini değiştirmiş bir şekilde geri geldiğinde yanaklarında ki kırmızılık yerini korumaya devam ediyordu. Başı önünde masaya oturduğunda Sehun açlıktan dayanamayarak sonunda yemeye başlamıştı. Luhan küçük lokmalar ile yerken göz ucu ile diğerini izliyordu.
[Çok rezil oldum mu acaba?]
"Dün gece kaçta geldin Sehunnie, ah, şey, Sehun-ah?" Luhan tabağında ki yemekler ile oyun oynarken sordu.
"Gün doğumuna yakın geldim."
"Ben uyuya kaldıktan sonra geldin sanırım."
"Sanırım... Beni beklemene gerek yoktu."
"Evet, belki yoktu ama herkesin oda arkadaşı gelmişti ve ben yalnız kalmıştım. Seni merak ettim."
"Seni beklettiğim için üzgünüm."
"Kaç yaşındasın?"
"20..."
"Oh! Çok gençsin!" Luhan şaşkınlıkla sorarken Baekhyun başını mutfak kapısından uzatarak konuşmaya dahil oldu.
"Neden şaşırdın Luhan? Büyük olduğun için sana bakmamasından mı korkuyorsun?"
"Kapa çeneni Byun Baekhyun!" Luhan elindeki çatalı ona atarken bağırdı."
"Büyük mü? Sen kaç yaşındasın ki?"
"Ben mi? 24 olabilirim?"
"Şaka mı yapıyorsun?" Sehun şaşkınlıktan gözlerini büyüterek söyledi.
"Hayır. Neden bu kadar şaşırdın ki?"
"Çünkü 17 yaşındaki ergen gibi görünüyorsun." Baekhyun yine kafasını uzatarak olaya dahil olurken Luhan bu sefer kaşığı atarak arkasından bağırdı.
"DEFOL!"
"Sanırım sana hyung demeliyim." Sehun tekrar lafa girerken Luhan başını önüne eğdi.
"Sanırım öyle demelisin Sehun-ah."
"Sende bana istediğin gibi seslene bilirsin, Sehunnie de buna dahil hyung."
[Sanırım beni tam kalbimden vurdun Sehunnie.]
Röportaj:
"Sehun ile tanıştın. Ne hissediyorsun?" Görevli kadın sorduğunda Luhan oturduğu koltukta iyice küçüldü.
"Çok utanmış hissediyorum. Sonuçta artık aynı evi ve odayı paylaşıyoruz ve karşılaşmamız çok utanç vericiydi."
"Bizce çok sevimliydi."
"Öyle miydi? Sehunnie'de sevimli bulmuş mudur?"
"Tabi ki. Böyle devam edersen bizi şeker komasına bile sokabilirsin."
01.05pm
Yemekten sonra Sehun duş almak için odasına geri dönmüştü. Kahvaltı sırasında çift yakınlaşmış gibi duruyordu ve Baekhyun her fırsatta bunu şakalarına alet ediyor, Chen'de buna dahil oluyordu. Luhan elindeki büyük oyuncağına sarılmış kızarmış yüzünü gizliyordu. Tabi arada göz atmayı da ihmal etmiyordu.
Sehun boynuna attığı havlusu ile merdivenleri inerken bütün başlar ona dönmüştü. Çıplak ayakları ile merdiven zemininde ses çıkararak salona ulaştı. İfadesiz bir şekilde Jongin'in yanına otururken Luhan halinden memnun durmuyordu. İki tarafıda Baekhyun ve Chen tarafından sarılmış gibi duruyor.
"Hepimiz burada olmasak bile büyük kısmımız burada olduğumuz için bazı şeyler hakkında konuşmalıyız." dedi Suho.
"Ev giderleri, faturalar, yemek, temizlik... Bazı konular hakkında iş bölümü yapmalıyız." Kyungsoo diğerine destek olur bir şekilde konuştu.
"Finansal konuda ben olabilirim. Zaten yaptığım şey olduğundan benim için sıkıntı olmaz." Suho cümlesini tamamladığında Baekhyun atladı.
"Evet en zenginimiz sensin. Bu işten en iyi sen anlarsın."
"Baekhyun, bugün çok göze çarpıyorsun." Kyungsoo usulca uyardığında Baekhyun yenine sindi.
[Sustum]
"Yemek konusunda Kyungsoo çok iyiydi." Luhan ayıcığın kafasının yanından başını uzatırken söyledi.
"Tek başıma herkese ben yapamam. Yardım edecek birileri lazım."
"Ben ederim. Az çok bir şeyler biliyorum." Chen elini kaldırarak söylediğinde Kyungsoo ona memnuniyetle gülümsedi.
"Bende ederim!" Jongin heyecanla elini kaldırarak söylediğine Kyungsoo yanakları kızararak karşılık verdi.
[Lütfen beni kabul et hyung]
"Luhan, ayıcığın çok kız çocuğu tarzında değil mi? Hemde pembe atkısı var!" Lay bakışları ona yönelterek sorduğunda diğeri yerine Sehun cevapladı.
"Bence sevimli. Mavisinden bende de var."
Reklamlar~~
Görünüyorsa medyadakiler HunHan çiftinin Couple ayıcıkları oluyor ^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EXO Roommate
FanfictionAynı evde birbirinden farklı 12 erkek; odalarını, yemeklerini, giysilerini, evilerini paylaşmak zorunda kalsaydı ne olurdu? -yayınlanması süresiz durduruldu-